Sürüş İzlenimi | Volvo XC60

By Mehmet Akif Doğan on 2 Şubat 2018

İskandinav’ların en çok sevilen SUV’u XC60, aradan geçen 9 yılın ardından tamamen yenilendi. Görüntüsü, altyapısı ve donanımları yeni Volvo dünyasına uyum sağlayan model başarısını tazelemeye geldi.

B ir otomobil tanıtıldıktan ve üretime girdikten sonra satış rakamları bir kaç yıl boyunca en parlak dönemini yaşar. Takip eden süreçte ise senelik satış adetleri giderek azalır ve yeni model ortaya çıkar. Fakat XC60’da durum tam olarak böyle olmadı. 2008’de yollara inen İsveçli aradan geçen 9 senelik süreçte, bir senede en fazla satış adetine 2016 yılında ulaştı. Öyle ki bu başarılı rakamlar XC60’ı Volvo’nun en çok satan modeli haline getirdi.

Volvo’nun geçirdiği dönüşümde nihayet sıra kendisine gelen XC60, markanın yeni tasarım konseptine ve teknolojilerine uyum sağlaması için tamamen yenilendi. Ortada taşıması zor bir miras olsa da yeni XC60, yerini aldığı modelden çok daha iddialı donanımlarıyla ve yeni tarzıyla SUV pazarındaki büyük pastadan İskandinavlar için büyük bir dilim daha koparmaya geldi.

Markanın S90 ve XC90 ile başlayan yeni tasarım trendine uygun olarak tasarlanan XC60, yeni Volvo çağının klasiği haline gelecek Thor’un Çekici’ni yüzünde İskandinav imzası olarak taşıyor. Diğer modellerin aksine bu kez LED aydınlatmaları ön ızgara ile buluşturmayı seçen XC60’da büyük abisi XC90’ın aksine arka aydınlatmalar iki parçalı olarak hem dikey hemde yatay olarak daha çok alan kaplıyor. Önceki nesillerin tasarım karakteristiğini “surat ifadesini” koruyarak yaşatmayı seçen Volvo, büyük abisine göre çok daha agresif görünen arka bölümle modelin dinamik yapısını dışarıya taşıyor.

Büyük yenilenme hareketinin en büyük adımını oluşturan SPA yani ölçeklendirilebilir üretim mimarisi, XC60’a S90 ve XC90’la aynı platformu kullanma fırsatı tanıyor. Modüler sistemin bir getirisi olarak SUV kardeşinin altyapısını daha kısa aks mesafesiyle doğrudan kullanan XC60, önceki modele göre daha uzun, daha geniş ve daha alçak gövdesiyle hem daha çok yaşam alanı hemde daha fazla dinamizm sunuyor.

Motor seçenekleri arasında 2 litreden büyük ve 4 silindirden fazla herhangi bir ünite bulunmayan XC60 ülkemizde şimdilik sadece D4 dizel motorla satışa çıkıyor. Test otomobilimizin de kullandığı D4 dizel motorda 190 bg’lik bir güç değeri sunan XC60, 400 Nm’lik torkuyla 0’dan 100 km/s hıza 7.9 saniyede ulaşıyor. Yüksek enjeksiyon basıncı ve değişken yakıt geometrisiyle hem ekonomik hemde dinamik olabilen D4 ünite, XC60’ı hatırı sayılır standartlarda hızlandırıyor.

Başarılı yalıtım sayesinde dizel motorun gürültülü yapısını kabine iletmeyen otomobil, 8 ileri Geartronic şanzımanıyla akıcı ve sarsıntısız sürüşler vaat ediyor. Tabi ki bunun için Comfort modunda ve sakin durumda olmanız şart. Bu tarz bir sürüşün faturası 6 lt/100km olarak kayıtlara geçiyor. Gaz pedalına hakim olamayanlardansanız 11-12 lt/100km’lik tüketim değerlerini bol bol göreceksiniz.

Sürüş modları yardımıyla otomobili Dynamic ayarına getirdiğinizde ise adaptif süspansiyonlarla gövde zemine yaklaşırken; fren, direksiyon ve klima ayarları kendisini agresif sürüş için hazırlıyor. Normal şartlarda tabiri caizse “ezerek” kullandığınız ve zaman zaman “durmayacağız galiba” intibası uyandıran ağırkanlı frenler çok daha tepkisel davranamaya başlarken, konfor odaklı direksiyon sistemi konuyu anlayarak sertleşiyor. Fakat ne yazık ki şanzıman sistemi şasi ve altyapının bu potansiyeline uyum sağlayamıyor. Vites küçültme istekleri karşısında ağırkanlı davranan ünite yalnızca vites büyültme direktiflerine karşı “başarılı” bir tutum sergileyebiliyor.

Ocak ayının ortasında test konuğumuz olmasına rağmen yaz lastikleriyle kullanmak zorunda kaldığımız XC60, ne yazık ki ağırlıklı olarak “ıslak ve soğuk” geçen test sürecimizde bize yol tutuş dinamikleriyle ilgili gereken ipuçlarını veremedi. Fakat yine de lastiklerin tutunmaya en yakın olduğu anlarda gördük ki; XC60, sedan ve SUV kardeşlerinin de problemi olan önde kayma sorununa karşı çaresiz. Her ne kadar bu durum sürüşün her anını baltalamasa sınırlara yaklaşıldığında XC60’ın dengesini önemli oranda bozuyor. Uygun şartlar sağlandığında net ve hızlı bir şekilde virajları dönebilme kudretine sahip XC60, başarılı stabilite kontrol programının da yardımıyla yine de güvenlikten ödün vermemeyi başarıyor.

Otonom sürüş sistemleri konusundaki fonksiyonelliğini daha önce test ettiğimiz S90 ve XC90’dan bol bol hatırladığımız Volvo, XC60’ta da aynı başarıyı devam ettiriyor. Sıkışık trafikte önünüze atlayan otomobilleri ve silik yol şeritlerini saymazsak otonom sürüş sistemi büyük bir konfor donanımı olarak puanları topluyor. Nazik frenleri ve dengeli hızlanmaları da ayrıca söz edilemeyi hak ediyor.

Kokpitte ferah ve aydınlık bir havayla yolcularını karşılayan XC60, diğer modellerden aşina olduğumuz malzeme ve işçilik kalitesiyle hızlıca puanları toplamayı başarıyor. Dijital sürücü gösterge tablosunu ve bilgi-eğlence sistemini ebatlar değişse de doğrudan S90 ve XC90’dan alan XC60, gereksiz kalabalığa yer vermeden tüm kontrolleri merkezi ekran üzerinden gerçekleştiriyor. Otomobilin sileceklerinin servis konumuna getirilmesinden kör nokta uyarı sistemine kadar her türlü ayar ve menüyü içinde barındıran Sensus bilgi-eğlence sistemi, kaliteli grafikleriyle ve zengin içeriğiyle alkışı hak ediyor. Her ne kadar ilk etapta alışma zorluğu yaşansa da biraz zaman geçirdikten sonra XC60’ın merkezi ekranına hakimiyet artıyor.

Ön ve arka yolcu bölümlerinde sınıf standartlarının üzerinde bir yaşamı alanı sunan XC60, 505 litrelik bagajıyla da “ihtiyaç” taleplerini fazlasıyla karşılıyor. Fakat kokpitin asıl dikkat çeken detayı “Bowers&Wilkins” ses sistemi olarak kayıtlara geçmeli. Öyle ki daha önceki her iki yeni Volvo modelinde de bizi mest etmeyi başaran ses sistemi aynı kalitesini XC60’ta da devam ettiyor. “Nitelikli ses” konusunda diğer tüm otomobil üreticilerinin Volvo’dan ders alma ihtiyacı hala devam ediyor.

Dinamik bir otomobil arıyorsanız ilk aklınıza gelenlerin SUV’lar olmayacağı bir gerçek. Bu sebeple XC60’ın olması gerekenden bir adım öteye geçen dinamizmi, SUV arayışınızın tuzu-biberi olabilir. Sakinliği, konforu ve ambiyansıyla önceki neslin bir kaç adım ötesine geçtiğini kimsenin inkar edemeyeceği XC60, 419.020 TL’lik fiyat etiketine rağmen Volvo’nun en çok satanı olmaya devam edebilir. Bekleyip göreceğiz.