İki kişilik orijinal Smart henüz tanıtıldığında otomobili gövde panellerini değiştirerek kişiselleştirme şansınız vardı.
Bu oldukça radikal bir karar çünkü otomobilin fabrika onayı dahilinde modifiye edilmesi anlamına geliyordu. Genelde otomobilinizin rengine karar verir o renge ömür boyunca bağımlı kalırsınız. Fakat bu durum o kadar da hoş değil. Düşünsenize, garajınızın gülü arada bir zevkinize göre renk değiştirse fena olmaz mı? Neyse ki garajınızda bunu yapmanıza izin veren ve halen satışta olan ‘güller’ var. Motosikletler gibi… Motosikletlerin kişiselleştirilme skalaları hiçbir zaman daralmadığı gibi, son yıllarda genişlemeye başladı. Fotoğrafta BMW’nin R Nine T isimli motosikletini görüyorsunuz. Onunla Cenevre’deki çekimde tanıştım ve bir hayli etkilendim. BMW’nin çıplak sokak motosikleti olan R Nine T firmanın motosiklet üretimindeki 90. yılını 110 bhp güç üreten iki silindirli boxer motoruyla kutluyor. Onun sokak motosikleti havalarından hoşlanmadınız mı? Sorun yok, birkaç küçük müdahale ile R Nine T’nizi derhan bir cafe recer’a dönüştürmeniz mümkün. Hatta bir scrambler’a… Uğraşmaya üşeniyorsanız biraz bekleyin çünkü önümüzdeki yaz BMW bu işlemi resmi olarak yapıp motoru satışa çıkaracak. İngiltere fiyatı 10.000 sterlinin biraz altında olan bu alet inanılmaz görünüyor ve orta yaş krizi yaralarımı fena kaşıyor. Onu tabii ki kredi planı yaparak alacağım çünkü günümüzde krizler bile plan dahilinde çıktığı için yanlış bir adım atmak istemiyorum. Fakat internette araştırma yaparken gözüm Ducati Scrambler’a takıldı. Bu motosikletin birbirinden net olarak ayrılan altı farklı tasarımlı versiyonu satılıyor. Benzer bir durum Ariel’in Ace isimli motosikletinde de mevcut: Üç farklı kafa karenajı, dört farklı sele seçeneği, iki farklı yakıt tankı ve üç farklı egzoz… Seç, beğen,al! Sokaktaki iki Ace’in birbirlerinden en az bir detayla ayrılacakları kesin gibi bir şey. Peki ama bu lükse otomobillerde ne zaman sahip olabileceğiz? Evet, iç mekanda kaplama seçenekleri sunuluyor biliyorum fakat ben karakter değiştiren değişimler istiyorum. Hem de fabrika onayı ile… Bu durumun bazı sebeplerini anlamam mümkün olsa da, firmaları asla haklı bulmuyorum. Şayet birileri bunu gerçekten başarılı biçimde otomobillere uygularsa bence malı götürecektir.
İŞLER NASIL YÜRÜR?
Dergilerdeki editöryal ekipler ile reklam tarafına bakan ekipler arasında çok sıkı bir bağ olduğu düşünülür. Hatta yaygın inanışa göre aramızdan su sızmaz ve birçok otomotiv çalışanı magazinsel ödüller almak için sık sık bize danışır. Gerçekten siz de böyle düşünüyorsanız şunu dinleyin. Şu an Cenevre Otomobil Fuarı’ndayım ve birkaç kişiyle muhabbet ediyorum. İçlerinden bir kadın yaklaşıyor ve konuşmaya başlıyoruz; Merhaba, ben Georgia. Merhaba, ben Matthew. Gazeteci misiniz? Evet, Autocar’da çalışıyorum. Aaa, siz hangi Matt’siniz? Meğer kendisi dergimizin iş geliştirme direktörüymüş ve daha önce birbirimizi hiç görmemişiz. Şimdi sessizce dağılabiliriz. İç mekan kaplamalarının varlığından haberdarım fakat ben karakter değiştiren şeyler istiyorum.
MATT PRIOR
0 comments