Her ne kadar ASX ile boyutları çok benziyor olsa da, o modelden farkı otomatik şanzımanı olan Eclipse Cross, kendine özgü köşeli çizgileriyle dünyanın en prestijli tasarım değerlendirme ve ödüllendirme sistemini oluşturan Japon Tasarım Teşvik Enstitüsü tarafından 2018 İyi Tasarım Ödülü’ne layık görülmüştü. Bu tescilli güzelin büyük ağabeyi Outlander modeli ise 2.0 hacmindeki motoru yüzünden yüksek vergi dilimine giriyor ve ülkemizin tüketicisi tarafından mesafeli duruluyordu. Japon firma yeni Eclipse Cross ile SUV segmentinde artık elini daha da güçlendirmek için düğmeye basmış diyebiliriz.
Sınıfında başta Nissan Qashqai ve Peugeot 3008 gibi çok iddialı rakiplerinin arasında ateşten gömlek giyen Mitsubishi Eclipse Cross, buna rağmen kendisine özgü yukarıda bahsettiğimiz ödüllü tasarımıyla oldukça albenili gözüküyor. Önden bakıldığında köşeli hatlara sahip olan agresif yüz hatları, görenlerin bir hayli ilgisini çekecek vaziyette. Aracın yan tarafı da önü gibi cesur tasarımlı çizgilerle bezenmiş durumda. Arkaya doğru daralan C sütunu sayesinde Japon firmanın “Coupe SUV” olarak adlandırdığı Eclipse Cross, bu sınıfta sıradışı çizgiler arayan Compact SUV sınıfı alıcılarını cezbedebilir seviyede. Ancak araca arkasından bakıldığında önü ile yan tarafı kadar başarılı olduğunu söyleyemeyiz. Bagaj kapağı açıldığında karşımıza çıkan 341 lt’lik hacim de bu sınıf için küçük seviyede.
Artık Renault – Nissan ittifakına katılmasına rağmen henüz üretim aşamasında bu ortaklığın izleri başlamayan ve motoru tasarımı bakımından belki de son safkan Mitsubishi olan Eclipse Cross’un sürücü koltuğuna oturduğumuz zaman bizi fazla kaliteli diyemeyeceğimiz plastik aksama sahip bir ön konsol karşılıyor. Analog gösterge panelini ortasında yer alan yeşil renkli bir yol bilgisayarı tamamlıyor. Yol bilgisayarındaki verileri ekranda değiştirmek için gerekli butonlar ise direksiyondan değil göstergelerin altında konumlandırılmış. Bu benim şahsen sürüş esnasında dikkatimi dağıttığı için pek beğenmediğim bir özellik oldu. Konsolun üstünde yer alan head-up display ekranı da görüşü kısıtladığı için genellikle kapalı konumdayken aracı kullandık ve daha geniş görüş imkanı sağladık. Mitsubishi Eclipse Cross’un arka koltuğuna binildiği zaman sizi beklediğinizden daha iyi bir diz mesafesi karşılıyor. Arka koltukların ileri geri hareket etme imkanı sayesinde bagaj hacmi 100 lt. büyüyor. Ön koltukların arasında arkadaki yolcular için havalandırma ızgarası ya da USB girişi gibi paneller yok. Sadece bir çakmak soketi var. Orta kısımdaki şaft tünelinin fazla yüksek olmaması da arkada orta kısımda oturan yolcular için rahat seyahat imkanı sağlıyor. Otomobilin ön ve yan camlardan görüş açıları gayet iyi, ancak arkası için o kadar iyimser düşünemedik.
Orta konsolun hemen üstünde yer alan dokunmatik ekrana direksiyon üzerinden ya da vites kolunun hemen yanında yer alan bizim de çok beğendiğimiz gayet de iyi çalışan touch pad aracılığıyla kumanda edebiliyorsunuz. Çift bölgeli klimanın da kullanımı kolay seviyede. Klimanın altında da iki USB girişi ve Eco modu seçtiğiniz düğme yer alıyor. Bunların altında yer alan eşya gözü ise yeteri seviyede geniş değil. Öndeki iki koltuğun arasında yer alan ve bardak, şişe vs. gibi içecekler için tasarlanmış gözleri telefon cüzdan sakız gibi eşyalarınızı alabilir.
Eclipse Cross’un sürüş özelliklerine gelirsek, bu model ülkemize sadece 1.5 lt. hacminde turbo ve dört silindirli ve benzinli bir versiyonla ithal edilmekte. 4 WD ve CVT otomatik şanzımanlı test otomobilimiz bu çekiş sistemi sayesinde Japon firmanın uzmanlık alanı olan dört tekerlekten çekiş sistemi konusundaki başarısını sergilemekten geri kalmıyor. 163 HP güç ve 250 N/m torka sahip Mitsubishi’ni kendi ürettiği bu motor CVT şanzımanla uyum içinde çalışıyor diyebiliriz. Aracın performansı gayet makul seviyelerde ve hızlanmaya başladıkça otomatikman içeri gelen rüzgar sesi de artmaya başlıyor. Bu nedenle aracın iç kabin sesi izolasyonu çok başarılı değil. Yol ve rüzgar gürültüsü de kabinde azımsanmayacak seviyede duyulabiliyor. Mitsubishi Eclipse Cross’un direksiyonu da sürüş esnasında size geç cevaplar verebiliyor ve hantal kalabiliyor. Ancak daha önce de belirttiğimiz gibi başarılı 4 WD sistemi sayesinde virajlarda kimi zaman zorlamamıza rağmen herhangi bir ideal çizgisinden sapma eğilimi görmedik. Bunda aracın süspansiyon sisteminin biraz sert olmasının da etkisi olduğunu varsayabiliriz. Bu da size bozuk zeminlerden geçilen anlarda engebeleri ve kasisleri daha yoğun hissetmek olarak geri dönüyor. Ülkemizin genel olarak yol kalitesi ve zemin şartları dikkate alındığında bu durumun ne kadar handikap yaratacağını düşünmekte fayda var.
0 comments