Sürüş izlenimi: Mercedes G 350d

Yılların eskitemediği, hatta yılları bizzat eskiten ‘Gelandewagen’, ufak tefek değişimlerle yoluna devam ediyor.

Otomobiller için yanıp tutuşan insanlardan biri olsam da çocukken korktuğum ender modellerden birisi Mercedes G Serisi’ydi. 1.90 civarında yüksekliğe sahip, dört köşeli kocaman bir tank gibi duran bu SUV, zaten benzerleri gibi başlangıçta askeri araç olarak düşünülüp tasarlanmıştı.

G Serisi kendimi bildim bileli değişmeyen ender modellerden biri ve gerçekten de çok eski bir hikayeye sahip. 1972 yılında İran Şah’ının siparişiyle geliştirilmeye başlanmış ve 1979 yılında yollarla buluşmuş. Sonrasında askeri amaçlar dışında hususi kullanım için de ayrıca geliştirilen G Serisi, 1990 yılında kapsamlı şekilde güncellendi. Benzer bir güncelleme 1997 yılında tekrar edildi ve son 10 yıldır neredeyse her sene G Serisi gelişen otomotiv teknolojilerinden faydalanacak ve güvenlik-kalite-çevre standartlarını karşılayacak şekilde elden geçiriliyor.

_MG_1518

“Body on frame” yani şasi üzerine sonradan yerleştirilen bir karosere sahip olan G Serisi, yapısı gereği oldukça ağır bir yapıya sahip ki ruhsatta yazan 2700 kg’lik ağırlık aklımda iyi bir yer edindi. Şasi kadar karoser parçaları da oldukça ağır olan G Serisi’nin kapıları da kale gibi. Kendine özgü kırbaç sesine benzer kilit açma-kapama sesiyle değişik tatlar veren G Serisi’nin iç mekanına geçebilmek için kıvrak olmanız şart, çünkü buraya gerçekten tırmanıyorsunuz. Modern otomobillerle alakası olmayan bir manzarayla karşı karşıyayız; dimdik ön cam, camın ardında görünen telli silecekler, ince kokpit ve garip sürüş pozisyonuyla G Serisi başka bir dünyanın SUV’u olmalı. Baş mesafesi çok iyi olsa da hem arkada hem de önde diz ve omuz mesafesi, boyutlar hesaba katıldığında komik durumda. İdeal sürüş pozisyonunu yakalamaksa yeteri kadar geri gitmeyen sürücü koltuğu sebebiyle imkansız ve direksiyonla yakın temasta bulunmanız şart. Kamyonları hatırlatan devasa motor kaputu sürekli önünüzde ve gerçek bir “kamyonla” başbaşayız. İç mekanda kullanılan malzemeler hem çok kaliteli hem de çok dayananıklı. Fakat telefon, cüzdan ya da içecekleriniz için eşya gözü bulmak imkansız; tek çare kol dayama içindeki göz ya da yolcu tarafındaki file…

_MG_1536

SUV’un en büyük yeniliği ağır motor kaputu altında gizli. 2987 cc hacmindeki V6 motor, 245 bg güç ile 1600 ile 2400 d/dak aralığında 600 Nm tork üretiyor. Eskiden bu değerler 211 bg güç ve 540 Nm torku işaret ediyordu. 0-100 km/s hızlanmaysa 9,1 saniyeden 8,8 saniyeye indirilmiş. NEDC normuna göre 100 km’de ortalama yakıt tüketimi de 11,2 lt/100 km’den 9,9 lt/100 km’ye düşürülmüş.

Sayısal verileri bırakıp gerçek dünyaya dönmek en iyisi. Bu motoru birçok Mercedes’te de kullandım fakat G Serisi’ndeki karakteri başka tatlar veriyor. Gaza basmayla başlayan hava emiş sesleri ve egzozdan gelen V6 hırıltılarıyla G Serisi gerçekten insanları korkutmak için yeteri beceriye sahip. Çok yüksek ağırlık sebebiyle ataleti kolay kolay üstünden atamasa da ara hızlanmalarda tatminkar bir performansa sahip olan G Serisi’nin 7 ileri otomatik şanzımanıysa ağır bir çalışma karakterine sahip. Her şeye rağmen 10 litre seviyelerinde kalan ortalama yakıt tüketim ise bence iyi bir değer.

_MG_1690

Ticarileri aratmayan çok turlu ve çok ağır olan direksiyon sistemi özellikle şehir içi kullanımını zorlaştırıyor ki uzun zamandır bir otomobili kullandığım için bu kadar yorulduğumu hatırlamıyorum. Kapalı otoparklardaysa devasa yükseklik işin içine giriyor ve köşe kapmaca bir kat daha zorlu hale geliyor; demek isterdim fakat siz ne kadar ağırkanlı hareket ederseniz edin, istisnasız trafikteki her sürücü G Serisi’ne inatla yol vermek istiyor.

Ne kadar kült bir otomobil olsa da, ikonik bir model olarak adlandırsak da çağdışı kalan aerodinamik yapıya rağmen G Serisi’nin yalıtım seviyesi çok iyi ve bu konuda takdiri hak ediyor. Fakat kaliteli yollarda uçan halı gibi ilerleyen G Serisi’nin bozuk yollarda arka bölümü rahatsız hale geliyor ve arkadaki yolcular bol bol zıplama eğilimine giriyor. Endirekt direksiyon sistemiyse 3 yıl önce kullandığım G Serisi’ne göre daha hisli ve hızlı hale gelmiş. Ayrıca hızlı girilen virajlarda gövdenin yana yatma sınırı da elden geçirilen ESP programıyla aşağı çekilmiş.

_RKN3890

G Serisi’nin önde, ortada ve arkada %100’e kadar kilitlenebilen mekanik diferansiyelleri olsa da bu sefer kendisiyle arazide yol almadık ki çok maharetli olduğunu geçmişte çokça deneyimlediğim bu otomobili alanların büyük çoğunluğu toprak yola bile sokmayacaktır.

YAZI:KEREM TOKMAK

FOTOĞRAF: OMAR BAHLOL

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir