Zorlu sınav: Nissan Pulsar Vs Opel Astra

Kompakt sınıf hatchbackler, otomotiv dünyasının gözdeleri ve buradan çıkacak her haber herkes tarafından çok seviliyor. Çünkü bu sınıfta çok fazla üye var, hepsi farklı tatlar veriyor ve çekişmeler de bizler için oldukça eğlenceli geçiyor. Emin olun biz de kıyaslamaların sonuçlarını sizin kadar merak ediyoruz.

_mg_8924

Almera diye bir otomobil vardı, ne oldu ona? Hatırlayanlar olacaktır, 2000’lerin başında Türkiye’de Nissan Almera hatırı sayılır bir sükse yaptı ve kullanıcıları da bu otomobili seviyordu. Sonrasında Nissan Primera gibi Almera’dan da istediğini alamadı ve bazı pazarlarda kompakt ve orta sınıf otomobiller satmak yerine crossover modellerini geliştirmeyi tercih etti. Bir şekilde Almera’nın Türkiye’de de zamanla yıldızı parlamadı, bir Corolla ya da Civic kadar sevilmedi. Geçmişe mazi derken, Astra’dan bence çok da fazla söz etmeye gerek yok. 90’ların ortalarından beri hayatımızda ve 20 yılı aşkın sürede 4 nesil değiştirerek 5’inci nesline ulaştı ve her zaman gözde otomobillerden birisi oldu. Astra K’yı ilk önce geçtiğimiz sonbaharda Bratislava’da kullanma fırsatı bulmuştum, sonrasındaysa Türkiye’deki ilk izlenimini gerçekleştirmiştik. Nissan Pulsar ile ilk kez buluşuyoruz ve gelir gelmez Car of the Year 2016 (Yılın Otomobili 2016) ödülüne layık görülen Astra ile karşı karşıya koyma kararı verdik.

_mg_8991

Opel Astra, bir önceki neslinde yaptığı hataları yeni neslinde telafi ederek kendine tertemiz bir sayfa açmak istiyor. Eskisine göre önemli bir diyet yaparak kilo kaybeden otomobil’in iç mekanı da önemli gelişmelere sahne oldu. Eski şişman ağır siklet görünümünün yerine de hafif siklet bir sporcu görünümü aldı. Nereden bakarsanız bakın Astra göze hoş gelen bir otomobil ve tasarım konusunda bir sıkıntısı bulunmuyor. Alman kompakt üyesinin iç mekanı da bir önceki nesle göre biraz daha seçkin hissettiriyor. Kokpit tasarımı eskiye oranla biraz daha ince ve modern; ortadaki ekran Dynamic donanımında 7 inç, Excellence donanımındaysa 8 inç boyutunda ve çözünürlüğü yüksek. Tabii geri görüş kamerasının çözünürlüğü için aynı şeyi söylemek zor. Müzik sistemi oldukça kalite ve güçlü. Sürüş pozisyonu ayarlamak için direksiyon ve koltuk ayarları alabildiğine geniş ve burada kendinizi evinizde gibi hissediyorsunuz. Kokpitin üst kısmındaki malzeme kalitesi oldukça iyi, fakat kokpitin altı ve arka kapı içlerinde sert malzemelere yer verilmiş. Şerit takip sistemi, ESP ve park sistemi düğmelerinin yeri dışında kullanımı zor bir kumanda yok. Paraya kıyarsanız Astra’da ısıtmalı,soğutmalı sürücü ve ön yolcu koltuğu (sürücüde masaj fonksiyonlu), ısıtmalı direksiyon simidi de satın alarak kendinizi şımartabilirsiniz.

_mg_8842

Önde herkes için yeterli bir alan mevcutken, arka bölümde uzun boylu yolcular diz ve baş mesafesinde sıkıntı yaşıyor. Arka koltuklarda donanıma göre 2 adet USB ve koltuk ısıtma bulunması da güzel detaylardan birisi. 371 litrelik bagaj hacmi harikalar yaratmasa da çekirdek bir aile için yeterli. Astra’nın en önemli donanımıysa bence akıllı LED farları. Üst sınıfta dahi kolay kolay karşınıza çıkmayacak şekilde farlar üzerindeki LED’ler otomatik olarak karşıdaki ve önünüzdeki trafiği ve karanlığı algılıyor ve viraj içlerinde dahi çok başarılı bir aydınlatma kalitesi sunuyor.

_mg_8955

Astra’da 1,0 litrelik turbo beslemeli 105 bg, 1,4 litre 150 bg turbo beslemeli benzinli motorlar dışında 1,6 litrelik 110 ve 136 bg’lik dizel makineler satın alınabiliyor. Oldukça rafine ve yeterli performansa sahip bu motorların tüketim seviyeleri de makul. Manuel şanzımanların yolları belirgin ve keyifliyken 6 ileri otomatik şanzıman tork konvertörlü geleneksel yapıda. Bu şanzıman 1.6 litrelik dizelde zaman zaman kararsızlık yaşasa da sakin kullanımlarda tüketimi düşük tutmak için elinden geleni yapıyor.

_mg_8851

Otomobilde kullanılan orta sertlikteki süspansiyon sistemi, orta şekerli bir darbe emiş ve başarılı tutunma yeteneğine sahip. Gövde salınımı rahatsız edici düzeyde olmayan Astra’nın arkası biraz rahatsız ve sert hissettirse de sistem sessiz çalışmasıyla övgü alıyor. Zorlandığında belirgin derecede önden kayan Astra’ya ESP yerinde müdahalede bulunuyor. Direksiyon sistemi direkt çalışsa da hissiz ve keyifsiz.

_mg_8983

Asıl konumuz olan Nissan Pulsar’a dönüyoruz. Pulsar’ın farkına varmanız bence kolay değil. Çünkü belirgin derecede Qashqai’den izler var. Farlar, stoplar, profil çizgisi crossover’a gerçekten çok benziyor.Rakibinin aksine farlardaysa mercekli xenon kullanılmış. Açıkçası Pulsar görünümüyle çok da yeni bir otomobilmiş izlenimi vermiyor.

_mg_8802

Astra’nın ağır kapılarından sonra Pulsar’ın kapıları oldukça hafif geliyor. Kapıyı açıp içeriye girdiğimde ilk fark ettiğim koltukların yapısı. Astra’dan daha yüksekte konumlandırılan koltukların süngerleri de daha yumuşak ve tipik bir Japon gibi geniş ve büyükler. Doğru sürüş pozisyonunu bulmak Astra kadar kolay değil ve ne yaparsanız yapın bir miktar yüksekte seyahat etmek zorundasınız. Kokpit tasarımı da rakibine göre biraz daha demode hissettiren Pulsar’da sert plastik kullanımı da biraz daha fazla. Direksiyon simidinin çapı da rakibine göre biraz daha büyük olan Pulsar’ın sürücü camı dışındaki camları tek dokunuşla açılıp kapanamıyor. Basit ve ergonomik kokpitte öne çıkan 5,8 inçlik dokunmatik ekran N-Tec donanımıyla geliyor. Geleneksel düğmelerle de kontrol edilebiliyor ve kamera çözünürlüğü Astra’dan daha iyi. Müzik sistemi kalitesiyse vasat.

_mg_8825

Pulsar’ın Astra karşısındaki en önemli kozu, belirgin derecede daha geniş olan yaşam alanı. Önde ve arkada orta sınıf otomobilleri hatırlatacak kadar iyi bir diz ve baş mesafesi mevcut ve iç mekan Alman’a göre daha ferah. Arka koltukta oturanlar için Astra gibi şımartıcı ekstra donanımlara yer verilmemiş. 385 litrelik bagaj hacmiyse benzer genişlikte.

_mg_8809

Nissan’da şu anda 1,2 litrelik turbo beslemeli benzinli 115 bg ve 110 bg 1,5 litrelik turbo dizel motor seçenekleri mevcut. Şu anda otomatik şanzıman sadece benzinli makinede tercih edilebiliyor. Sürekli değişken oranlı CVT şanzıman sakin sürüşlerde gayet dengeliyken ani hızlanmalarda ve performanslı kullanımlarda devri doğası gereği yüksekte tutarak sürüş konforunu olumsuz etkiliyor. Benzinli motorun performansı makulken, dizel motor yeterli performansı ve düşük yakıt tüketim seviyesiyle yüz güldürüyor.

_mg_8939

Astra sıkı ve dinamik bir sürüş sunma konusuna motive olmuşken Pulsar’ın derdi daha çok konfor sunabilmek. Orta sertlikteki süspansiyonların darbe emiş karakteri Astra’dan daha başarılı ve bozuk satıhlı yollarda yolcular daha rahat yolculuk ediyor. Gövde salınımı biraz daha fazla olan Pulsar, zorlandığında rakibi gibi önden kayma eğilimine giriyor, ESP ise bir süre her şeyi sürücü kontrolüne bıraktıktan sonra devreye girerek izine döndürüyor. Direksiyon sistemi daha endirekt ve his konusunda Astra’dan daha yapay.

Hülasa Opel Astra, sürüş kalitesi ve modern donanımlarıyla ön planda. Nissan Pulsar ise geniş iç mekanı ve daha konforlu süspansiyonlarına karşın donanımları ve sürüş özellikleriyle daha eski bir otomobilmiş izlenimi veriyor. Zafer Astra’dan yana.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir