Toyota Hilux ile Marmaris Rallisi’nde

Toyota’nın küçük çaplı bir makyaj operasyonuna tabi tuttuğu pick-up modeli Hilux, Autocar ve Rallivideo’yu Marmaris Rallisi’ne taşıdı.

Pick-up ve uzun yol dediğimde “sağol ben almayayım” diyecek birçok insan tanıyorum. Haksız değiller; sürekli zıplayan arka kısım, rahatsız koltuklar ve daha fazlası. Fakat biz işi bir adım öteye taşıdık; 5 kişi bir Hilux’a doluştuk ve Rallivideo ile beraber İstanbul’dan Marmaris Rallisi’ne gittik.

Rallivideo’yu tekrar anlatmama gerek yok; onları tanıyorsunuz. Lift içinde yaptıkları işlerin yanı sıra Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu’nun düzenlediği her organizasyonu kayda alıyorlar. Bir kaç ay önce Yeşil Bursa Rallisi’nde de beraberdik. Onların yaklaşan Marmaris Rallisi’nin zorlu etapları için bir arazi aracı ihtiyacı ile bizim ralli izleme tutkumuz bir araya gelince yine ışıklar yanıverdi. Küçük bir ayarlamanın ardından kendimizi Toyota Hilux ile yollarda bulduk.

+100 kiloda seyreden 3 erkek üyenin, normal boyutlardaki 1 erkek ve 1 kadın yolcunun dahil olduğu toplam 5 kişilik ekip; “Nasıl sığacağız?” soruları eşliğinde kendimizi Hilux’ta bulduk. Neyse ki korkulan olmadı ve son üyenin de Hilux’a binmesiyle birlikte “o kadar da sıkışmadık sanki” rahatlamasıyla yola koyulduk.

Bu yolculuğun en korkulan kısmının herkes için “konfor” başlığı olduğu aşikardı. Özellikle de Hilux’un içindeki isimlerden; Cherokee sahibi Savaş Yılmaz ve Grand Cherokee sahibi Ateş Kantürk için bu konu ciddi bir soru işareti anlamına geliyordu. Öyle ki kendi otomobillerinin nam salmış konforlarından vazgeçemedikleri için uzun süredir aynı otomobili kullanan iki fotoğrafçıydılar. Hilux’a bindikleri andan itibaren bu memnuniyetsizlikleri yerini aracın sağını solunu kurcalamaya bıraktı. Savaş Yılmaz’ı arka koltukların rahatlığından bahsederken; Ateş Kantürk’ü ise Hilux’un fiyatlarına bakarken buldum. Fakat asfalttan bozuk zeminlere geçiş yaptığımızda fikirleri tekrar değişti. Toyota Hilux’un arka bölümünün makaslı yapısı asfaltta her ne kadar probem yaratmasa da yol dışına çıktığımızda ciddi bir problem halini aldı.

5 kişinin bütün bir haftasonunu geçireceği kadar eşya, kameralar, fotoğraf makinaları, ekipmanlar… Hatırı sayılır yükümüz karşısında ciddi bir soru işareti olarak karşımızda duran bagaj konusu, Hi-Cruiser donanım paketiyle birlikte gelen kapalı arka kasayla çözüme ulaştı. Arka koltukların altındaki küçük eşya gözleri, kapı içlerindeki geniş gözler ve çift bölmeli soğutmalı torpido ise kabin içindeki “boş alan” ihtiyacını fazlasıyla karşıladı.

Peki ya ağırlık? Arka bölümün tamamen dolu olduğu, 5 yolcuyu taşıyan 2.2 tonluk bir pick-up’ın toplam ağırlığı nedir? Bu zor denklemin cevabını dik rampalarda öğrenme şerefine eriştik. 2.4 litrelik 150 beygir gücündeki dizel motorla donatılan Hilux, ne yazık ki bu noktada yetersiz kaldığını hissettirdi. Daha önce satışta olan 2.8 litrelik motorun makyajlanan yeni Hilux’ta yer almamasına bu kadar üzüleceğimi düşünmezdim. Yine de 1600-2000 d/dak aralığında sunulan 400 Nm torkun, Hilux’un şanına gölge düşürmemeye çalıştığını farkettim.

700’den fazla kilometrenin ardından Marmaris’e ulaştığımızda korktuğumuz 5’te 1’i kadar bile bizi yormayan Hilux, asfalt görevini layıkıyla tamamladığını deklare etti. Sıra rallinin yapılacağı zorlu etaplardaydı. Ertesi gün sabahın ilk ışıklarıyla birlikte içine doluştuğumuz Toyota Hilux, doğal ortamına bizi taşıdı.

Lastiklerin topraklara temas ettiği andan itibaren 2 gün boyunca tabiri caizse bir dayanıklılık testine tabi tuttuğumuz Hilux; dev kayalarla dolu dar toprak yollarda, ralli otomobillerinin kanal oluşturduğu etap güzergahlarında ve yol dışındaki engebeli zeminlerde kumda oynayan bir çocuk gibi eğlendi. Tabi bizi de eğlendirmeyi başardı. Yokuş iniş kontrolü ve difransiyel kilidi gibi donanımlara sahip Hilux, her “çıkmaz herhalde” dediğimiz durumda kabiliyetlerini sergiledi.

Tüm bu arazi eğlencesinin ve uzun yol deneyiminin faturasını yol bilgisayarı ekranında çift haneli tüketim değerleriyle gösteren Hilux, özenli kullanım da dahil olmak üzere 10 lt/100km’nin altında bir yakıt tüketim değeri elde edemedi. Gaz pedalına biraz fazla yüklendiğimiz durumlarda ise ortalamamızın 13 lt/100km civarlarına kadar yükseldiğini de tanık olduk.

Keyifli bir yarışın ardından, bazı eksikler olsa da görevini yapmış olmanın verdiği gururla bizi tekrar İstanbul’a taşıyan Toyota Hilux, ekibin büyük kısmı için beşik görevi görmeyi de ihmal etmedi. 131.500 TL’lik fiyat etiketiyle satışta olan Hilux, asfalt performansının yanında arazideki yetenekleriyle tüm ekibi etkilemeyi başardı.

Yazı: Mehmet Akif Doğan

Fotoğraf: Murat Yurt

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir