Sürüş İzlenimi:Mercedes C Cabriolet

By Kerem Tokmak on 1 Şubat 2017

C Serisi’nin Coupe versiyonundan sonra şimdi de üstü açılabilen Cabriolet ile birlikteyiz. Peki, giriş versiyonu olan C180, fiyatından beklenenleri karşılayabiliyor mu?

Üstü açılabilen bir otomobile binmek, nereye giderseniz gidin dikkat çekici bir durum ve bazı kullanıcılar sırf bu sebeple, yani dikkat çekmemek için bu tarz otomobillere sıcak yaklaşmıyor. Öte yandan cabrio sahibi olmak demek, bazı dertleri de görmezden gelmek anlamına geliyordu; eskiden. Ses ve ısı yalıtımı eskiden pek de iyi değildi; mekanizmalar çok arıza çıkarıyordu ve su alma problemleri yaşanıyordu. Ayrıca aerodinamik yapı sebebiyle tavan açıkken gezinti yapmak da kolay değildi.

2017 yılındayız, otomobil teknolojileriyle birlikte cabriolet otomobiller de kendilerini geliştirdi. C Serisi Cabriolet de bu teknolojinin ürünü otomobillerden birisi olarak dikkat çekiyor. Çok kaliteli bir kumaştan üretilen ve opsiyonel olarak alınan akustik tente, 50 km/s hıza kadar açılıp kapanabiliyor ve bu işlem yaklaşık 20 saniye sürüyor. Aircap adı verilen, ön camın üzerine entegre deflektör ve arka koltuk başlıkları arasında olan deflektör sayesinde otomobilin üzeri açıkken rüzgarın içeriye sızmadan tahliye edilmesi amaçlanmış. Ön koltuk başlıkları içerisine gizlenen iki adet fan da Airscarf adlı donanımı çalıştırıyor; sıcak havayı baş ve ense bölgesine vererek bir atkı hissi veren bu sistem de otomobile özgü bir donanım.

Peki, tüm bunlar üstü açık bir şekilde kış şartlarında bu otomobili kullanmaya yeterli oluyor mu? Eğer hava rüzgarlı değilse ve şehirler arası yolculuk yapmıyorsanız, üstü açık konumda da rahatlıkla yolculuk edebilirsiniz. Fakat otoyol kullanımlarında ne olursa olsun iç mekana soğuk hava giriyor ve saçlarınızı dağılmış şekilde buluyorsunuz. Burmester ses sisteminin akustiğiyse Coupe’den farklı olarak tiz ve orta frekanslar ağırlıklı ayarlanmış.

Geri kalansa C Serisi’nden bildiğimiz gibi; kaliteli malzemeler, çok konforlu koltuklar ve artık biraz demode de kalsa kullanımı kolay multi medya sistemi başı çeken detaylar. Arka koltuklardaysa orta boylu iki yetişkin rahatlıkla yolculuk edebiliyor.

C180 Cabriolet’de , yine birçok Mercedes’ten tanıdığımız 1,6 litrelik turbo beslemeli benzinli motor görev yapıyor. 156 bg güç ve 250 Nm tork, 9 ileri otomatik şanzımanla arka aksa aktarılıyor. 1615 kg’lik ağırlık ve çok oranlı vites sebebiyle kalkışlarda ağırkanlı olan otomobilin kendine gelmesi ve yeterli performans hissini sunabilmesi için Sport ya da Sport+ modunda kullanmanız şart. Bu modlarda egzoz sesinin karakteri değişiyor ve ilginç patlama sesleri kulağa oldukça hoş geliyor. Direksiyon sistemi direkt fakat yapay ve geri bildirim seviyesi makul denilebilecek seviyede. Süspansiyon sistemi orta sertlikte olsa da çok sessiz çalışan yapısıyla övgü alıyor. Ayrıca tavandan ya da gövdeden burulma sesleri gelmemesi de önemli bir artı. Çok zorlandığında arkadan kayma eğilimine giren Mercedes’in elektronik melekleri de iyi çalışıyor.

Otomobilin makul performansına karşılık sunduğu yakıt tüketim seviyesiyse cepleri üzebilir. Çok sakin kullanımlarda ve Eco modunda 7,7 litre/100 km değerindeki yakıt tüketim seviyesi, kolaylıkla 11 litre seviyelerine ulaşabiliyor.

Giriş seviyesi motoru vergi avantajı sebebiyle C300’den daha uygun bir satış fiyatına sahip olsa da sunduğu performans karşılığında yüksek yakıt tüketimlerine ulaşması, otomobilin tek düşündürücü yanı diyebiliriz. Bunun yanında dinamizm ya da sürüş keyfi arayışından çok konforlu ve rahatlatıcı bir otomobil arayışında olanlar için iyi bir seçim, tabii kesenin ağzını açmak şartıyla.