Takvimler 1 Ekim 1998’i gösterirken, Paris Motor Show; Peugeot 206, Citröen Xsara Picasso, Ford Focus ve Mercedes S Serisi gibi bir çok yeni modelle birlikte kapılarını açıyordu. Fuarı büyük markalar ve önemli modelleri ele geçirmiş durumdaydı fakat; pek de büyük olmayan bir standın üzerinde duran, turuncu ve sarı renklerle boyanmış bir otomobil dikkat çekiyordu; Smart! Bir yanda Mercedes standının en kıymetli yerine konumandırılmış 5 metrelik yeni S Serisi 1850 kilogram ağırlığındaki gövdesiyle arz-ı endam ederken, az ötesinde 720 kilogramlık tüy siklet bir otomobil tüm garip bakışları üzerine topluyordu. Mercedes ve Swatch işbirliğiyle üretilen o model çok geçmeden yollara indi. O tarihten bugüne kadar geçen 18 yılın ardından Smart; 46 farklı ülkede yakaladığı 1.7 milyonluk satış rakamıyla, son yenilenme operasyonunun ardından kavuştuğu yeni tarzıyla ve yeni teknolojileriyle Autocar’ın kapısına geldi. Bizde yeni Smart Fortwo ile biraz zaman geçirdik.
Aslında 2014 yılında duyurulan yeni Fortwo’yu daha erken bekliyorduk. Fakat kendisiyle ve 2 kapı fazlası olan ikiz kardeşi Forfour ile tanışmamız biraz zaman aldı. Geride bıraktığımız Eylül ayı sayısında, 900cc turbo motoruyla Forfour’u inlecemiştik. Bu kez ise karşımızda 1 litrelik atmosferik motora sahip Fortwo var. Yeni Smart Fortwo, ilk nesilden 2.nesile geçişte yaşadığı sınırlı değişimin aksine, bu kez Renault-Mercedes ortaklığıyla yeniden yorumlandı. Renault’un A sınıfındaki oyuncusu Twingo’nun 3.nesliyle aynı platform üzerinde şekillenen Fortwo, hem motorunda hemde bir çok detayında Renault’dan izler taşıyor. Öyle ki, iki kardeş modelin ortak kullandığı parça oranı %70. İşin garip yanı; farklı uzunluklara sahip bu modeller, modüler platform sayesinde aynı iskelete sahip. Peki yeni Fortwo’da değişen ne? Liste uzun.
Araçta yaşanan en radikal değişime dış tasarım sahne oluyor. Her ne kadar çift renkli gövde panelleri önceki nesilden mirasmış gibi gözükse de aslında yeni modelin çizgileri daha farklı. Önceki modele göre çok daha hareketli görünen Fortwo; bunu daha yüksekte konumlandırılan nispeten kare formlu farlarına ve kapı ile birlikte arka kısıma doğru genişleyen omuz çizgisine borçlu. LED gündüz farları ve arka stoplar da değişim operasyonundan nasibini alan en önemli parçalardan. Işığın az olduğu saatlerde ise görsel şölen sundukları söylenebilir. Aynı platform üzerinde şekillenmelerine rağmen dışardan kuzeni Twingo’ya neredeyse hiç benzemeyen Fortwo, içine oturduğunuzda ‘acaba yanlışlıkla bir Renault’a mı bindim?’ sorusunu aklınıza getirebilir. Fortwo’ya henüz binmeden elinizde tuttuğunuz Renault anahtarıyla başlayan esintiler; kapı kollarıyla, kontrol düğmeleriyle, silecek ve sinyal
kumandalarıyla hatta ve hatta plastik zeminler üzerindeki dokuyla devam ediyor. Elbetteki ortaklık sonucunda üretilen bir çok modelde bu durumla karşı karşıya kaldık. Fakat aracın dışında özgün kalmayı başarabilen Smart’ın aynı özeni yaşam alanında gösterememesi üzücü.
Yine de Fortwo’nun kabininde hoşunuza gidebilecek detaylar mevcut. Bunların başında klima kontrol paneli geliyor. Kullanım kolaylığı ile birlikte özgün tasarımı sizi sürekli klima ayarlarıyla oynamaya itiyor. Beğenimizi kazanan diğer noktalar ise direksiyon ve yol bilgisayarı ekranı. Üzerindeki birçok kontrol kumandasının bulunduğu deri direksiyon simidi, sportif Mercedes modellerini çağrıştırıyor. Hız sabitleyici ve sınırlayıcının da bulunduğu kumandaları kullanmak ve alışmak ise oldukça kolay. Yol bilgisayarı ekranı ise birçok detaya sahip. Araç ve seyir hakkındaki birçok bilgiyi bulabileceğiniz ekrandan araçla ilgili ayarları yapmanız da mümkün. Garip bir şekilde, Fortwo’nun ebatlarında kayda değer bir değişiklik olmasa da yaşam alanında 10 santimlik bir büyüme mevcut. Polikarbonat malzemeden üretilen cam tavan ile birlikte, bu büyüme size oldukça ferah ve geniş bir ortam sunuyor. Tüm bu detaylarla birlikte kullanılan renkli kumaş döşemeler, size içinde kolay kolay sıkılmayacağınız bir otomobil sunuyor. Ama hemen sevinmeyin; minnacık bir torpido gözü, sert ve rahatsız koltuklar, derinliği ayarlanamayan bir direksiyon ve buna bağlı olarak ‘kötü’ bir oturma pozisyonu, vasat müzik sistemi ve bol bol sert plastik sizi bekliyor.Eklemekte fayda var ki; cam tavan yapısı sayesinde güneş enerjisinin %60’ını, UV ışınlarının da %100’ünü dışarda tutuyor.
Peki ya motor? Eylül sayımızda test etme fırsatı bulduğumuz Forfour, Renault modellerinden tanıdığımız 90 beygirlik 0.9 turbo üniteye sahipti. Editörümüz Kerem Tokmak’ın, Forfour’un ne kadar yavaş olduğunu söylediğini hatırlıyorum. İyi ki Fortwo’daki 1 litrelik atmosferik motoru kullanmadı. Kanser olurdu! 71 beygirlik 3 silindirli ünite sadece 91 Nm tork değeri sunabiliyor. 2850 d/dak’da gelen bu maksimum tork, sizi aracı sürekli yüksek devirlerde kullanmaya itiyor. Doğal olarak fabrika verisi olan 4.7 lt/100’lik şehir içi tüketim değeri hayal oluyor. Normal kullanım alışkanıkları ile 7 litrenin altındaki tüketimler pek gerçekçi değil. Birçok marka yeni modellerinde ağırlık azaltırken, Fortwo’nun 820 kilodan 880 kiloya yükselen ağırlığı ise ayrı bir muamma. Smart Fortwo’da yaşanan en önemli değişimlerin başında ise şanzıman geliyor. Eski nesillerdeki Getrag imzalı otomatikleştirilmiş şanzıman artık yerini çift kavramalı otomatik bir şanzımana bıraktı. Birçok kişiyi Smart satın almaktan vazgeçiren sarsıntılı ve kararsız eski şanzıman artık yok. Peki ‘Twinamic’ isimli bu şanzıman ne kadar başarılı? Tartışmaya açık. Çift kavrama olarak kullandığımız diğer birçok başarılı şanzımanın yanına yanaşamaycak olan bu teknoloji, en azından Smart’ı büyük bir dertten kurtarıyor. Geçişler sarsıntılı ve yeteri kadar hızlı olmasa da iş görüyor. Forfour’da dikkatimizi çeken eksilerin Fortwo’da karşımıza çıktığını gördük. Yüksek hızlarla birlikte gelen güvensiz sürüş, sert süpansiyonlar ve yetersiz frenler bunlardan sadece birkaçı. Fakat Fortwo’yu tercih etmeniz için bir sebep daha var ki asıl mesele de bu. Boyutlar! Eğer bir Smart’ınız varsa herkesin paralel park yaptığı yerlerde siz dikey park yapabilir, kimsenin giremediği aralara girebilirsiniz. 6.95 metrelik dönüş çapıyla neredeyse olduğunuz yerde dönebilirsiniz. Üstelik tüm bunları yapsanızda yapmasınız da, siz Fortwo kullanırken tüm gözler sizin üzerinizde olur. Peki ne karşılığında? Cevabı veriyorum; 62.000 Türk Lirası. Evet doğru okudunuz. Sadece iki kişi kullanabileceğiniz, büyük bagajlarınızı unutmanıza neden olacak bu ilgi çekici oyuncağın fiyatı bu. Fortwo fiyat konusuna gelene kadar gönlünüzü kazandıysa bile, artık gerçeği biliyorsunuz. Karar sizin.
YAZI:MEHMET AKİF DOĞAN
0 comments