911 GT3 RS’te kullanılan 500 bg gücündeki 4.0 litrelik motoru manuel şanzımanla birleştirip, yol kullanımı için optimize edilmiş bir gövdeye koyan Porsche, fazlasıyla özel bir eser yaratmış oldu.
Geçmişte doğrulanan teoriler üzerinden hareket edecek olursak, karşınızda tüm zamanların en iyi spor otomobilinin en iyi versiyonunun durduğunu söyleyebiliriz. Hiçbir zaman yanlışı olmayan bir spor otomobilin… Gelmiş geçmiş en iyi yol otomobilinden söz ediyor olabilir miyiz? Bu otomobil için kullanılması gereken doğru kelime: Sokak. 911 R’ın yaratılma sebebi açık: Porsche’nin Motorsport departmanı sürekli olarak hızlanıyor. Peki nasıl? Daha büyük lastiklerle, daha güçlü motorlarla, daha fazla yere basma kuvveti ile ve daha geniş gövdelerle… Olay öyle bir noktaya geldi ki, ortaya güncel 911 GT3 RS gibi bir canavar çıktı. Bu otomobille pistte gazlarken maruz kaldığınız kuvvetten dolayı yanaklarınız bile savruluyor. RS ile hem tur zamanı konusunda kendinizi geliştirebilir, hem de pistte sürüş keyfine doyabilirsiniz. Peki ama caddede ne olacak? Sizleri RS’in alter egosu olan 911 R ile tanıştıralım…Yine de bu iki otomobilin arasında çok fark olduğunu düşünmenizi istemeyiz. Burada farklı kıyafetler giymiş tek yumurta ikizlerinden söz ediyoruz. Ayrıca kıyafetlerin renkleri de bir hayli farklı… RS’in olayı pist, R’ın olayı ise yol. Olay bu kadar basit. Gelelim aradaki temel farklara. Her şeyden önce, R’ın hız ve eğlence arasında mükemmel bir denge yakalamak üzere tasarlandığını bilmelisiniz. Peki ama en önemli fark nedir? Cevap: Şanzıman. Burada altı ileri manuel ünitenin yedi ileri çift kavramalının yerini aldığı görülüyor. Peki ama neden yedi ileri manuel değil? Porsche’deki büyücüler yedi ileri oranın elle değiştirilmek için fazla kompleks olduğunu düşünmüş ve yedi ileri şanzımanın ilk dört oranını değiştirmeden, beşinci ve altıncı dişlilerle oynayarak olayı çözmüş. Üstüne üstlük bu değişim sayesinde 1 kg ağırlık tasarrufu yapılmış. Motor bildiğinizden farklı değil: 4.0 litre, 500 bg ve altı silindirli boxer… Bu arada şanzımandaki transfer sırasında otomatiğe göre daha az sürtünme oluştuğu için, buradaki setup çok daha verimli bir güç aktarımı sağlıyor.
Gövde standart 911 mimarisi üzerine kurulu. Önde karbonfiber detaylar, arkada plastik cam yer aldığı halde; burada RS modelinde olduğu gibi aerodinami üzerine kurulu dramatik parçalar yer almıyor. Hatta dramatiklik konusunda standart GT3’ten bile daha sade bir otomobilden söz ediyoruz. Arkadaki kanadın standart Carrera’larda kullanılan kanatla çok benzediğini fark etmişsinizdir. Buradaki tek fark, 911 R’ın ulaşabildiği çok yüksek süratlerde biraz daha fazla yere basma kuvveti yaratabilmek adına kanadın genişletilmiş olması. Sürtünme katsayısı o kadar düşürülmüş ki, mevcut 911 ailesinin 200 mil sınırını görebilen tek üyesi ortaya çıkmış. Otomobilin altında neredeyse tamamen düz bir alan, arka difüzör ve titanyum egzoz dikkat çekiyor. Toplamda GT3 RS’ten tam 50 kg daha hafif olan R’ın ağırlığı 1370 kg.Şasi ayarlarında GT3 RS’te olduğundan daha farklı bir yol izlendiği görülüyor. Bu otomobil RS’in sahip olduğu yere basma kuvveti değerlerini göremediği için, süspansiyonların RS’teki kadar sert olmasına gerek duyulmamış ve standart GT3’ün süspansiyon sistemi minik değişimler ile bu araca entegre edilmiş. Aynı şekilde arka tekerlekleri yönlendiren sistem ile direksiyon sistemi için yeni yazılımlar hazırlanmış. Lastik ölçüleri hafifçe küçültülmüş ve ön/arka lastik ölçüsü oranında GT3 RS’in izinden gidilmiş. Ölçüler mi? Önde 245, arkada ise 305. Porsche’nin karbon seramik frenleri R’da standart sunuluyor ki bu donanıma GT3 RS’te bile ekstra para ödemeniz gerekiyor.
Yolda sürüş yapmaya başladığınızda 911 R’ın keyif skalasının iki ucunda şunların yer aldığını fark ediyorsunuz: Normal sürüşlerde kusursuz bir keyif, özel sürüşlerde ise ruhsal bir deneyim. Her iki ucun da birbirinden önemli olduğunu belirtelim. Öncelikle şunu bilmelisiniz: R’dan keyif almak için otomobili çalmış gibi kullanmanıza gerek yok. Manuel şanzıman Porsche tarihinin en iyi dişli kutularından bir tanesi ki bu ünitenin Cayman ve Boxster’da halen kullanılan manueller kadar keyifli olduğu söylenebilir. Öyle ki bir vites değişimi bile, sürüş deneyiminize çok ciddi olumlu katkı sağlıyor. Direksiyon sistemi GT3 RS’e kıyasla çok daha yumuşak çalışıyor ki gündelik sürüşler açısından bu iyi bir şey. Hissiyat konusunda hidrolik çağının en iyileri kadar başarılı olmasa da, bu direksiyon elektrik çağının en iyisi olmaya aday. Şayet böyle bir otomobile sahipseniz, onu nerede kullanacağınızı biliyor olmalısınız. Gündelik sürüşler tamam ama, virajlı dağ yollarına gitmiyorsanız neden bir 911 R alırsınız ki? Tekerlekler tutunma yakaladığı anda otomobil GT3 RS’ten bile daha iyi hızlanıyor ve 8800 d/d’ye kadar devir çevirmeye devam ediyor. Ayrıca egzozdan çıkan sesler de RS’ten daha iyi. Ne ses ama!
RS ile R arasındaki en temel sürüş farkı hissiyat. GT3 RS apeksten apekse çivi gibi yön değiştirirken, R daha akıcı bir tutum izlemeyi tercih ediyor. Michelin Pilot Cup 2 lastikler inanılmaz tutunuyor. Porsche yetkilileri R ile gayet güzel drift yapabileceğimizi söylese de, bunu trafiğe açık ortamlarda denemek gibi bir niyetimiz yok. Bunun yerine makineyi hissetmenin, makineyle bir olmanın ve her türlü değişimin kontrolünü ele almanın tadını çıkarmalı… Tutunma limitlerinin sonlarına yaklaşsanız dahi, R’ın RS’te olduğu gibi sımsıkı durmak yerine; sürücüsünü olaya dahil ederek ideal çizgi ve işlem konularında yardımcı olduğunu görüyorsunuz. Dolayısıyla virajlarda daha fazla etkileşim ve keyif ortaya çıkıyor. Bu biraz demode bir söylem olsa da, oldukça doğru bir söylem: 911 R ile trafiğin müsaade ettiği durumlarda gazlamaya başladığınızda, 911’in bir zamanlar ne kadar güzel şeyler hissettirdiğini hatırlıyorsunuz. Bu hissiyatı modern bir 911 ile tam anlamıyla yaşamanız olanaksız çünkü 991 gövdenin şasisi o kadar uzun ki, arka tekerlekleri yönlendirme sistemi bile orijinal hissiyatı desteklemek konusunda yetersiz kalıyor. Fakat 911 R’daki basit ve öze dönük yaklaşım sayesinde dinamik açıdan harikalar yaratan bir serinin en güzel yanlarına yeniden şahit olmak harika bir duygu. Sanırım Porsche’nin bu otomobile ‘R’ ismini vermesinin sebebi 1967’de üretilen ve tüm zamanların en hafif ve en sürücü odaklı Porsche’si olan orijinal 911 R.
Sınırsız paranız var ve bu yazıyı okuduktan sonra bir tane R satın almak istiyorsunuz. Ama bu iş öyle kolay değil çünkü bir tanesini satın alabilmek için şansa ihtiyacınız olacaktır. 991 adet üretilen otomobillerin tamamı firma tarafından seçilen özel müşteriler için ayrıldı ki bu müşterilerin birçoğunda 918 Spyder var. Tahmin edeceğiniz gibi araçların hepsi kapışıldı. Satışa çıkan bir otomobile 745.000 avro istendi. Bir diğer kullanıcı ise Porsche’nin önerisi ile aracını 1 milyon avroya satışa çıkardı. Neyse, böyle garip şeylere takılıp canımızı sıkmayalım ve 911 R’ı sahip olduğu sayısız havalı detayla anlatmaya devam edelim. Porsche o kadar akıllı bir marka ki, burada gördüğünüz efsaneyi elindeki parçaları kullanarak ortaya çıkardı: Carrera gövdesi, GT3 RS motoru, GT3 süspansiyonları gibi… Bakıldığında şanzımanın bu araca özel olarak yapıldığı görülüyor ama gerçek şu ki, buradaki şanzıman önümüzdeki yıldan itibaren 991 GT3’te kullanılacak olan manuelin aynısı. Uzun lafın kısası, süspansiyon ve direksiyon gibi sistemlerin yazılımları ve ayarları R’a özel olsa da; parçaların tamamı mevcut modellerden alınıyor. Alkışlar Porsche için! Peki bu o kadar da önemli mi? Ortada böylesine başarılı bir araç varsa hayır! Eğri oturup doğru konuşma zamanı: 911 R, 911 GT3 RS’ten daha iyi bir otomobil değil fakat sürüşünüzü yolda yapıyorsanız işler değişiyor çünkü Porsche Motorsport’un sahip olduğu bütün pist ve dinamizm uzmanlığı burada bir yol otomobiline transfer edilmiş.
11111911 R’a bayıldınız ve alamadınız mı? Üzülmeyin, benzer keyifler yaşayabileceğiniz başka otomobiller de var: GT3 RS gibi, McLaren 570S gibi…Her ikisi de şu an satışta olan favorilerimizdendir. Her ikisi de beş yıldızlıdır. Tıpkı 911 R gibi… Keşke beşten fazla yıldız verme şansımız olsaydı.
0 comments