“MINI” ismini taşıyan markanın pek de minik olmayan üyesi Countryman tamamen yenilendi. Ciddi bir değişim geçiren modeli Autocar’ın sürüş izlenimine davet ettik.
Ürettiği her yeni jenerasyon otomobilde ciddi bir değişimle karşımıza çıkan fakat markanın geçmişinden gelen intibasını korumayı başaran bir üreticiyle karşı karşıyayız; Mini. Hakkında hiçbir şey bilmeyenlerin bile +1 puanla değerlendirdiği üretici, ürün gamındaki en büyük modeli Countryman’i tamamen yeniledi.
Platform değişikliği ile birlikte ölçülerinde ciddi değişimler geçiren Countryman, önceki modele göre daha uzun, daha geniş ve daha alçak. BMW X1 ve 2 Serisi Grand Tourer’in de kullandığı UKL2 platformunu kullanan model, önde ve arkada önceki modele göre büyük farklar barındırıyor.
Ön kısımda aydınlatma grubunun “daha fazla köşeli” yeni tasarımı ve yeni tampon çizgileri değişime liderlik ediyor. Orta kısımdaki havalandırma ızgarası genel olarak şeklini ve boyutunu korusa da daha farklı materyallerle yeniden hazırlanmış. Tamponun köşelerinden ortaya doğru kaydırılan sis lambaları ise değişimin diğer izlerinden.
Arka kısımdaki yenilenme operasyonu ise biraz daha kapsamlı. Büyüyen stoplar bagaj çizgisini geçerek kapağa kadar ulaşıyor. Eski modelin tamponda bulunan plaka bölümü ise artık bagaj kapağının üzerinde. Bu değişimlerin Countryman’in “hırçın” görüntüsünü fazlasıyla ehlileştirdiği ortada. Peki ya sürüş karakteri?
Mini Cooper Countryman ne yazık ki hala “sert” bir otomobil. 3 kapılı Cooper’in dinamizmini yakalayamasa da onun kadar sıkı olduğunu iddia etmesi ve olması gerekenden daha sert olması hanesine yazılan en büyük eksi. Bu sertlik her ne kadar agresif sürüşlerde fayda sağlasa da şehiriçinde ciddi bir sıkıntı anlamına geliyor. Özellikle de bol çukurlu zeminlerde.
Dört tekerlekten çekiş sistemi sayesinde dinamizm konusunda avantaj sağlayan Countryman, hızlı ve doğru çalışan direksiyon sistemiyle birlikte eğlenceli bir sürüş karakterine de bürünebiliyor. Fakat ne yazık ki 1.5 litrelik 3 silindirli benzinli motorun gazabına uğramaktan kurtulamıyor. Egzozdan çıkan kışkırtıcı sesiyle kendini kurtarmaya çalışan motor, hızlanmalarda Countyman’in 1545 kilogramlık ağırlığı altında eziliyor. Daha fazla gaza bastığınızda ise yol bilgisayarında 10-11 lt/100km’lik tüketimler beliriyor. Countryman’in en ekonomik hali ne yazık ki 8 lt/100km’nin altına inemiyor.
Countryman yaşam alanında önceki modelin renkli çizgisini koruyor. Kabinin her yerine yerleştirilen LED’lerle sürüş moduna göre kullancısını moda sokmaya çalışan otomobil nitekim bunu başarıyor. Kokpitin tam ortasına yerleştirilen yuvarlak multimedya bölümünü saran LED’ler; “Sport”, “MID” ve “Green” modlarına göre veya multimedya sisteminin ses ayarına göre anlık olarak değişebiliyor. Bilgi-eğlence sistemi ekranı ise BMW modellerinden hatırladığımız işlevsellik ve iç güdüsel kullanım özelliklerini koruyor.
Kabin içinde artan aks mesafesiyle birlikte daha fazla alan sunan yeni Countryman; eşya gözleriyle, arka bagaj altı bölümüyle, filelerle ve benzer küçük detaylarla daha fazla kullanışlılık sunuyor. Hareket kontrollü elektrikli bagaj kapağı, adaptif hız sabitleyici, otonom fren sistemi, head-up display gibi donanımlar ise Countyman’in albenisini arttırıyor.
Zengin donanımıyla, dinamik sürüşüyle ve özgün tarzıyla puanları toplayan Mini Cooper Countryman ne yazık ki güç ünitesinin yetersizliğiyle avantajını kaybediyor. Test otomobilinin 221.316 TL’lik dudak uçuklatan fiyatı da bu eksikliği daha görünür kılıyor.
0 comments