Lüks ve teknoloji dediğimiz anda akla ilk gelen isim Mercedes-Benz S Serisi, geçirdiği kapsamlı makyaj operasyonunun ardından ünvanını korumaya devam ediyor.
Lüks otomobil dediğimizde Mercedes-Benz’in S Serisi her zaman ilk sıralarda akıllara gelmiştir. Sunduğu lüks ve teknolojik özellikleriyle her zaman öne çıkan S Serisi’nin son nesli test konuğumuz oldu.
Testi konuğumuz olan S Serisi, yeni olarak sunulsa da kapsamlı bir makyaj operasyonu geçirmiş gibi gözüküyor. Otomobile önden baktığınız anda bir S Serisi ile karşı karşıya olduğunuzu anlıyorsunuz. Otomobil genişliği ile fark yaratıyor. Ön tarafta yer alan geniş ön panjur, büyük havalandırma kanallarına sahip tamponlar ve yeniden tasarlanan farlara sahip. Kaputun üzerinde bulunan yıldız ise sürüş sırasında dikkatleri çekiyor.
Otomobile yandan baktığımızda ise aks mesafesinin uzunluğu dikkat çekiyor. Long versiyon olan test otomobilimiz bu nedenle standart modelden 13 santim daha uzun. Bunu hem dışarıda hem de içeride rahatlıkla anlıyorsunuz.
Arka kısıma geçtiğimiz anda da Mercedes-Benz S400d genişliği ile dikkat çekiyor. LED aydınlatmalara sahip dev stop grubu ve geniş bagaj kapağına baktığınızda otomobilin ne kadar geniş olduğunu bir kere daha anlıyorsunuz. Arka tamponun altında yer alan egzoz çıkışı ise otomobile sportif bir hava katmayı sağlamış.
Otomobilin içerisine geçtiğimiz anda makyajdan önceki S Serisi ile benzer bir tasarım bizi bekliyor. Hem direksiyonun arkasında hem de orta konsolun üst kısmında yer alan ekranlar otomobile dair olup biten ne varsa size iletiyor. Direksiyondan ve kol dayamanın önünde yer alan tuşlarla yönetebiliyorsunuz. Sezgisel kullanımı sayesinde dilediğiniz ayarı rahatlıkla gerçekleştirebiliyorsunuz.
Yenilenen direksiyon ise kullanım artıları ile öne çıkıyor. Elinizi direksiyondan kaldırmadan bilgi eğlence ekranına müdahale edebilir, otomobil ile birçok ayarı gerçekleştirebilir veya hız sabitleme sistemini devreye alabilirsiniz. Hız sabitleme sisteminden bahsetmişken otonom sürüşten bahsetmezsek olmaz. Yarı otonom olarak adlandırılan sistem bu zamana kadar kullanadıklarımın arasında en iyisi diyebilirim. Ellerinizi direksiyondan kaldırmanıza izin vermeyen sistem yolda olan anlık değişimleri çok iyi analiz ediyor ve ona göre otomobile müdahale ediyor.
Gelelim Mercedes-Benz S400d ‘nin en önemli yerine; yani arka kısıma. Long versiyon olan test otomobilimizin sağ arka koltuğunun yatabilir olması karayolunda business class konforu sağlıyor. Ayak koyma bölgesinin yükseltilebilmesi, geniş diz mesafesi, arka yan ve arka camda bulunan perdeler sayesinde business class konforuna ulaşabiliyorsunuz. Yapmak istediğiniz bütün ayarları ise sağ kapıda bulunan düğmelerden gerçekleştirebiliyorsunuz. Hatta sadece sağ arka koltuğu değil, sağ ön koltuğun ayarını bile gerçekleştirmek mümkün. Bu otomobilin bir makam otomobili olduğunu düşünürsek sağ ön koltuğun pek bir önemi yok diye düşünüyorum. Dilerseniz ideal yatar pozisyonu hafızaya alarak dilediğiniz an tek bir tuşla konforlu yolculuklar gerçekleştirebiliyorsunuz.
Ön koltuk kafalıklarının arkasında yer alan bilgi/eğlence ekranı ise business classs konforuna destek oluyor. Uzaktan kumanda ile yönetilen bu ekranlar başarılı görüntü kalitesi ile dikkat çekiyor. Test otomobilimizde bulunan ve opsiyonel donanımda olan Burmester kablosuz kulaklıklar ise dışarıda olan bitenden sizi uzak tutuyor.
Otomobilin sürüşüne geçtiğimizde ise ilk olarak motorundan bahsetmem gerekli. 2925 cc’lik 6 silindirli turbo dizel güç ünitesi 340 beygir güç ve 700 Nm tork üretiyor. 9 ileri otomatik şanzıman ile dört tekerleğe gücünü aktaran S400d performansıyla da etkilemeye devam ediyor. Yaklaşık 2.2 ton ağırlığındaki test otomobilimiz in 100 km/s hızlanması 5.2 saniye olarak açıklanıyor. Mercedes-Benz S400d ile buluşmadan önce bu değeri ilk okuduğumda “2.2 tonluk bir otomobil bu kadar kısa sürede böyle hızlanamaz” demiştim. Fakat Hadımköy’den TEM’e bağlandığımızda yaşadığım şoku uzun bir süre unutamayacağım. Hızlanma sırasında ortaya çıkan kükreme benzeri ses ise dizel bir otomobil olduğunu unutturuyor. Gaza her bastığınızda otomobil nazlanmadan hızlanıyor. Başarılı motor kadar çok başarılı çalışan 9 ileri otomatik şanzıman da övgüyü hakediyor. Maksimum hızı ise 250 km/s olarak açıklanıyor.
Süspansiyon sistemi ise uçan halıda seyahat ediyormuş hissi yaratıyor. Darbeleri çok başarılı şekilde sönümleyen süspansiyon sistemi sayesinde yoldaki hiçbir darbeyi hissetmiyorsunuz. Çekimlerimiz için kullandığımız Zekeriyaköy’deki yolların karakterini çok iyi bildiğimiz için bu yolda yaptığımız sürüşlerde bunu daha rahat anladık. Özellikle arka koltukta neredeyse hiçbir şey hissetmiyorsunuz.
Otomobili kullanmaya başladığımda dikkatimi çeken noktalardan biri fren sistemi oldu. Konfor odaklı geliştirilen frenler ilk başta “acaba otomobil durmayacak mı?” hissi yaratıyor. Fakat fren pedalına biraz daha güçlü bastığınızda 2.2 tonluk otomobilin çok kısa sürede durduğunu gördük. Sonuçta arka koltukta seyahat ederken frenlemenin sizi rahatsız etmesini istemezsiniz.
Sürüşten bahsetmişken farlardan bahsetmemek olmaz. Multibeam LED teknolojisine sahip farlar ile gece yolculukları yapmak da çok konforlu. Farlarda bulunan LED’ler trafik durumuna göre kendisini ayarlayabiliyor. Bu sayede gerek karşıdan gelen otomobil sürücüsünün gerekse önünüzde ilerlyen otomobil sürücüsünün gözlerini rahatsız etmiyorsunuz. Tamamen karanlık yolda ise her yeri çok başarılı şekilde aydınlatıyor.
5.5 metre uzunluğundaki Mercedes-Benz S400d ile şehir içinde dolaşmak nasıl peki? Boyutları nedeniyle ilk başta tereddüt etsem de test otomobilimizde bulunan 360 derece kamera, park paketi gibi özellikleriyle bunlar dert olmaktan çıkıyor. Fakat park yeri bulmak biraz dert olabiliyor. Uygun yeri bulduktan sonra ise rahatlıkla park edebiliyorsunuz.
Her zaman konfor ve teknolojiyle öne çıkan S Serisi W222 kasa koduyla bunu sürdürmeye devam ediyor. Geçirdiği kapsamlı makyaj sayesinde tüm eksikliklerini kapatan S Serisi makam otomobili kavramınının karşılığı olmaya devam ediyor.
0 comments