Alman premium otomobil üreticisinin 1993’ten bugüne dek ürettiği C Serisi, firmanın en çok satan otomobillerinden beri. 2014’ten beri 5. nesliyle yollarda olan otomobil eksikliklerini tamamlamak için güncelleme operasyonuna girdi. Dış tasarımında şaşırtıcı olmayacak biçimde radikal bir değişiklik yapılmayan C Serisi’nin far, tampon ve ön ızgara tasarımlarında oynamalar yapılmış. Mercedes-Benz, asıl değişikliği ise iç mekanda ve kaputun altında yapmış. Kızılcık kırmızısı olarak isimlendirilen deri koltuklar kabindeki sportif havayı yükseltmiş, siyah renkle de güzel bir uyum sağlamış. Makyaj öncesi modelde eleştiri konusu olan hem çözünürlülüğü düşük hem de küçük boyutlu olan multimedya ekranının yerinde yeller esiyor. Yerini alan 10.25 inçlik ekranın büyüklüğü yeterliyken çözünürlülüğü de iyileştirilmiş. Ayrıca sürücünün önündeki gösterge panelinin de dijital bir ekranla değiştirilmesi yerinde bir dokunuş olmuş. Otomobillerin gittikçe elektronikleştiği bu dönemlerde, analog gösterge panellerinin premium otomobillere yakışmadığını söylemeliyim. Burmester imzalı olmasa da opsiyonel gelişmiş ses sisteminin bulunduğu test aracımızda müzik dinlemek gerçekten keyifliydi. Ayrıca hoparlörler çok şık bir tasarıma sahip.
Otomobilin aks mesafesinde herhangi bir farklılık yapılmadığından dolayı arka koltuklardaki yaşam alanı da değişmemiş. C Serisi, Alman rakipleri; BMW 3 Serisi ve Audi A4 ile benzer bir arka koltuk hacmi sunuyor. Fakat bu hacmin üç modelde de yetersiz geldiğini söylemeliyim. 480 litrelik bir bagaj kapasitesi sunan otomobilin depolama alanı ise 4 kişilik aileler için yeterli seviyede. Bagaj kapağının da elektrikli olması, kapak her ne kadar hafif olsa da şımartıcı bir detay olmuş. Fakat elektrikli bagaj kapağının opsiyon listesinde bulunduğunu söylemeliyim.
Gelelim makyaj operasyonunda en çok odaklanılan konuya. Kaputunun altında yeni 1.5 litrelik, 4 silindirli, turbo beslemeli benzinli motoru taşıyan C Serisi, C200 koduna sahip. 184 bg güç ve 280 Nm tork üreten bu motor, makyaj öncesi modelden farklı olarak 9 ileri tork konvertörlü bir şanzımanla kombine edilmiş. Bu ikilinin yanına bir de Mercedes-Benz’in dört tekerlekten çekiş sistemi olan 4Matic eklenince, otomobilin kullanım keyfi üst seviyelere taşınmış. Gaz pedalına bastığınız andan itibaren güçlü bir aracın içinde olduğunuzu size gösteren C200 hevesli bir yapıya sahip. Hem ilk kalkışlarda hem de sahip olduğu yüksek tork değeriyle ara hızlanmalarda beklentilerinizi çok iyi bir şekilde karşılayabilen otomobil, motorla uyum içerisinde. Tüm bunlara sürekli 4 tekerlekten çekiş sistemi “4Matic” ve kombine virajlı yollar da eklendiğinde C200’ün içinden çıkmak istemiyorsunuz.
Halihazırda makyaj öncesi modelde de iyi bir viraj performansına sahip olan otomobil, 4Matic sistemine de kavuşunca limitlerini çok üst seviyelere çıkarmış. 1.5 litrelik turbo ünitenin en büyük eksisi ise yakıt tüketimi. Mercedes’in “EQ Boost” olarak adlandırdığı, hafif hibrit denebilecek bir sisteme sahip. Buna rağmen 4 günlük şehir içi kullanımımda 9.0 lt/100 km’nin altında bir tüketim sergileyemedim. İşin içine yoğun trafiği de kattığınızda 10.0 lt/100 km değerlerini görmek pek de uzak değil.
0 comments