Range Rover Velar

Land Rover orta sınıftaki yeni modeli Velar’ı bu zamana kadar hazırlanan en ‘yol odaklı’ otomobili olarak tanımlıyor. Peki yeni model aileden biri gibi hissettirebilecek mi?

Şu an hissettiğim tuhaf duyguya ne demeli? Bir şeyler olması gerektiği kadar net görünmüyor ve bu durum aklımda bazı soru işaretleri uyandırıyor.

Nasıl desem, kafam karıştı çünkü şu an içerisinde bulunduğum kabinde her şey normal görünüyor. Range Rover sahibi olmanın basamaklarını düşünelim. En altta Evoque, sonra ciddi bir yükselişle Range Sport ve son olarak Range Rover. İşte burada gördüğünüz yeni Velar, Evoque ile Range Rover Sport arasındaki devasa boşluğu doldurmak üzere tasarlandı.

4.8 metre uzunluğundaki araç iri bir Evoque’tan ziyade, minik bir Sport gibi hissettiriyor. Jaguar XE, XF ve F-Pace’e hayat veren uzunlamasına motor yerleşimli platformun aynısına sahip olan Velar; minik kardeşi Evoque gibi enlemesine yerleştirilmiş bir motorla takılmıyor.

Velar’ın gövdesinde az evvel bahsettiğimiz Jaguar’lara kıyasla daha fazla alüminyum yer alıyor ki bu gövdenin kuzenlerden daha büyük olduğunu tahmin edersiniz. Marka değerlerinden dolayı Jaguar’lara göre biraz daha arazi odaklı olduğunu hissettiren Velar’la ilgili kafa karışıklıkları tam da burada başlıyor. Velar’ın gövdesindeki alüminyum oranı %81. Gövdenin alt kısımlarında, ağırlık dağılımını fazlaca etkilemeyen bazı noktalarda, yer yer çelik kullanılmış. Öte yandan bagaj kapağında kullanılan kompozit materyal ile ön kısmı hafifletmek için kaputun altında kullanılan magnezyum parçaları da unutmamalı. Netice olarak en güçlü dizel motoruyla bile 1900 kg’den daha az çeken Velar’ın hafifletme önlemleri kayda değer. Jaguar modellerinde olduğu gibi önde MacPherson, arkada çoklu bağlantılı süspansiyon mimarisine sahip olan Velar’ın arka kısmında yanal kuvvetlere karşı mukavemet oluşturacak bir dizi eklentiler yer alıyor. Tıpkı kuzen Jaguar’lar gibi… Uzun lafın kısası, Velar’ı Sport ölçülerinde hazırlanmış bir Range Rover gibi düşünün. Evoque mu? Onu şimdilik düşünmesek de olur…

Sport’un 3500 kg olan çekme kapasitesi Velar’da 2500 kg’ye gerilemiş. Ayrıca yeni otomobilde kısa oranlı transfer kutusu yer almıyor. Sunulan altı adet motor seçeneğinden dördü, dört silindirli 2.0 litrelik makineler iken; diğer ikisi ise V6 güç üniteleri. Dört silindirli modellerde standart süspansiyonlar sunulurken, V6’larda Land Rover’ın meşhur havalı süspansiyonları standart geliyor. Bu süspansiyonların dört silindirliler için opsiyonel donanım listesinde yer aldığını da belirtelim.

Arazi sürüşüyle ilgili bazı meseleler Velar için o kadar önemli olmayabilir zira Land Rover bu otomobili gelmiş geçmiş en dinamik Range olarak tanımlıyor. Bunu az sonra konuşacağız.

Ama önce kabin. Önce kabin çünkü burası gerçek bir Range Rover gibi hissettiriyor. Öyle ki, Land Rover ile BMW’nin yolları kesiştiğinden beri bütün Range Rover’larda gördüğümüz deri kaplı kesme tahtası formlu konsol mimarisi dahi muhafaza ediliyor.

Tekneleri anımsatan, ferah, geniş ve güçlü bir hissiyattan söz etmek mümkün. Enine doğru uzanan ve yer yer düşey formlar tarafından desteklenen genel mimari bir Range Rover’ın vazgeçilmezidir. Bu öyle kıymetli bir mimari ki, Volvo’nun güncel XC90 modelinde buradan bazı esintilere rastlayabilirsiniz.

Velar’ın kabininde bahse değer iki önemli detaya rastladık. Bunlardan ilki malzeme kalitesi. JLR tarafı otomobildeki deri ve dikiş kalitesinin amiral gemisi modellerle aynı seviyede olduğunu belirtiyor. Evet göz önündeki deri kaplı kısımlar oldukça hoş fakat her yeri deri kaplayamazsınız. İşte bu noktada, konsolun gözlerden ırak bazı kısımlarında sert plastikler dikkat çekiyor. Ayrıca metalik görünümlü parlak plastikler, güneş ışığında parlayıp ortamı ferahlatmak dışında, o kadar da metalik görünmüyor. Mukayese etmeniz açısından, Velar’daki kabinin Porsche Macan’a kıyasla çok daha çarpıcı olduğunu söyleyebiliriz. Siyah plastikler ise çok büyük dert olmasa da bir şekilde dikkat çekiyor.

 

Kılkuyruk gibi davranmak istemem ama Volvo XC90 ferahlık ve kalite bahislerinde Velar’dan daha iyiydi. Dolayısıyla Volvo’yu bu konuda standart belirleyen model olarak kabul edebiliriz. Ayrıca Velar ve Volvo arasında konsolu domine eden dijital panel gibi bir başka önemli benzerlik daha mevcut. Dijital konsol detayı kabindeki ikinci önemli detaydı. Verimli bir dijital dönüşüm geçiren konsolda iki adet yüksek çözünürlüklü panel yer alıyor. Hatta direksiyondaki tuşlar dahi dijitalize edilmiş.

Genel olarak kabinden gayet memnun kaldım. JLR’ın hemen herkese hitap edecek türden bir iç mekan tasarlamış olması müthiş. Bir detay hariç… Dizinizin dibinde kalan kontroller. Tamam bu kısım çok kullanılmayan fonksiyonlar için ayrılmış ama kontroller çok ama çok uzakta kalıyor. Öyle ki kullanım sırasında gözünüzü yoldan ayırmanız gerekecektir.

İç mekanla ilgili diğer detaylar? Hmm… Arka kısımda diz mesafesinden biraz ödün vererek fazlaca geniş bir bagaj alanı yaratma çözümü Jaguar F-Pace’i anımsatıyor ki bunda yanlış bir şey yok. Ön kısımdaki hacim çok yeterli, kol dayamanın kayıyor olması güzel, direksiyon ise bana doğru biraz daha gelebilse iyiydi… Yine de ön tarafta her şey yolunda. Boyu 1.7 metreden biraz uzun olan bendeniz, kendi sürüş pozisyonumda bıraktığım ön koltuğun ardında çok çok rahat ettim. Ayrıca buradaki 673 litrelik bagaj hacminin fazlasıyla ciddi olduğunu hatırlatmak için Macan’da 500 litrelik bir bagaj bulunduğunu ifade edelim. Son olarak, yol odaklı dahi olsa, üzerinde Range Rover yazan bir araçta tam boy stepne olmaması beni biraz üzüyor. Günün sonunda, genlerinde arazi olan bir markadan bahsettiğimizi unutmamalı.

180 bg gücündeki dizel motorla yürüyen giriş seviyesi bir Velar’a tamamsanız İngiltere’de 44.000 sterlin ödeyerek aracınıza kavuşabilirsiniz. Fakat biliyoruz ki, istediğiniz Velar’ın fiyatı 50.000 bandını rahatça aşacak ve hatta 70.000 bandına dayanacak. First Edition isimli özel donanımın fiyatı ise 85.000 sterlin. Şaşırdınız değil mi? Biz de şaşırdık.

180 bg dizel, 240 bg dizel, 300 bg V6 dizel (test aracımız), 250 bg benzinli, 300 bg benzinli ve 380 bg V6 benzinli olmak üzere bütün motor seçenekleri sekiz ileri otomatik şanzımanla sunuluyor. Bu şanzımanın motor torkuna göre ayarlanmış iki farklı versiyonu olduğunu da belirtelim.

Bütün modellerde dört tekerlekten çekiş sunuluyor fakat buradaki sistem sizin ve diğer Land Rover’ların bildiği sistemlerden değil. Velar arkadan itişli Jaguar platformuna kurulduğu için güç aktarımı konusunda arka odaklı bir otomobil. Ön aksı zincirli bir aktarma vasıtasıyla besleyen otomobilde Terrain Response sistemi yer alsa da, kilitli merkezi diferansiyel ve 50/50 aktarım gibi arazi baharatlarından mahrumsunuz. Tamam, elektronik sistemler bunları sizin için yapıyor ve havalı süspansiyonlar otomobili yükseltiyor ama kontrol edemediğiniz şey sizin değil, otomobilindir. Arka aks için sunulan kilitli diferansiyel opsiyonu ise yol sürüşlerini daha dinamik hale getirecektir.

Gelelim arazi kabiliyetiyle ilgili önemli verilere: 2500 kg’lik çekme kapasitesinden zaten bahsetmiştik. Yerden yükseklik 213 mm veya 251 mm (havalı süspansiyon) iken, yaklaşma ve uzaklaşma açıları sırasıyla 24 derece ve 27 derece. Su geçişi derinliği ise 600 mm veya 650 mm (havalı süspansiyon). Kısa oran sunmasa da Velar’ın arazi kabiliyetini kısıtlayan şey lastik tercihi ve gövde yüksekliği. Ne de olsa alüminyum gövdeyi alttan yaralamak istemezsiniz.

Bundan genellikle bahsetmediğim için şaşırabilirsiniz fakat Velar’ın tasarımını şahsen çok beğendim. Konsept bir otomobil gibi görünen aracın genel hissiyatı 70.000 sterline satılan bir Range Rover’a yakışacak seviyede.

Araziye sokmak için fazla şık ve güzel olan bu şey Land Rover tarafından gelmiş geçmiş en yol odaklı Range olarak tanımlanıyor. O halde gelin otomobilin yolda nasıl hissettirdiğine bir bakalım.

Öncelikle, bir JLR ürünü olan ve Jaguar mimarisine kurulan Velar’ın gerçek bir Range Rover gibi hissettirdiğine emin olun. Yani yapısal ortaklıktan kaynaklı bir Jaguar benzerliği söz konusu değil.

Fakat şunu da unutmamalı: Test boyunca otomobili sadece V6 motorlar ve havalı süspansiyonlarla denedim ki bu süspansiyonlar F-Pace’te sunulmuyor. Jaguar benzerliği bahsine dört silindirli ve standart süspansiyonlu bir Velar’ı denedikten sonra yeniden eğilmek gerekebilir. Yine de genel hissiyatım herhangi bir benzerlik olmadığı yönünde…

Land Rover markası için yol odaklı bir otomobil olsa da, Land Rover’ın yol odaklılığı ile Porsche’nin yol odaklılığı aynı şeyi ifade etmiyor. Ön kısmı halen bir arazi otomobili gibi davranan Velar, yol odaklılığı konusunda Q5’le bile aynı seviyede değil. Gerçi fiyatını düşününce aracı Q7 ile kıyaslamak gerekebilir… Volco XC90 ise motorundaki rafinelik eksiğiyle kendisini bu paragrafın dışına taşıyor.

Evet, Velar dinamizminden ziyade rafineliği ile ön plana çıkan bir model. Direksiyon yumuşak ve konforlu, tıpkı her türlü zemin pürüzünü yok eden süspansiyonlar gibi. Fakat Velar’ın tasarımına çok yakışan 21 inçlik veya 22 inçlik jantları tercih ettiyseniz, çukur ve kasislerden düşük hızlarla geçerken vuruntu sesi duyabilirsiniz. Akıcı süratlerde ise söz konusu pürüzler kabine küt diye vuracaktır.

İzolasyon bahsinden sonra biraz da gövde kontrolünden söz edelim. Açıkçası otomobilin gövdesinde zaman zaman belirgin olabilen salınımlar fark ettim. Fakat sürüş yaptığımız pürüzsüz Norveç yollarında konuya fazlaca odaklanamadım. Bu yüzden izolasyon ve gövde kontrolü başlığıyla ilgili kararımı İngiltere testine saklayacağım.

Motor ve şanzımanın çalışma karakteri ve rafineliğine diyecek yok. Land Rover mühendisleri benzer bir özeni kabine de gösterdiği için, burada Velar’ın platformuna sahip olan diğer bütün otomobillerden daha izole ve daha özel hissediyorsunuz.

Platform olayına bu kadar takılmış olmama şaşırmayın. Ne de olsa platform kardeşliği çağındayız ve otomobillerin metal ve plastikten oluştuğu bir gerçek. Söylesenize aynı platforma sahip olan 85.000 sterlinlik bir SUV ile 27.000 sterlinlik bir kompakt sedan arasında benzerlik yakalamak hoşunuza gider mi? Sedandaysanız evet…

Rahatlıkla söyleyebilirim ki Velar, JLR çatısı altındaki hiçbir modele benzemediği gibi; Macan’a yahut XC90’a da benzemiyor. Velar hissiyatından tasarımına, sesinden rafineliğine kadar hemen her detayı ile gerçek bir Range Rover. O halde neden dört yıldız? Velar’ı bir gün boyunca kullandım ve kafam halen karışık sevgili okur. Norveç yollarından mıdır, yoksa iç mekandaki küçük tatsız detaylardan mıdır bilemiyorum, özür dilerim. Fakat bir şeyler olması gerektiği kadar net değil. Dış tasarımının yarattığı beklentiyi içeride tam anlamıyla sunamayan otomobilin V6 motorlu ve fazlasıyla pahalı versiyonlarını kullandıktan sonra kendime şunu sordum: Neden biraz daha verip Range Rover Sport almayayım ki? Range Rover zarafet ve olgunluktur. Bunu mevcut modellerde görebilirsiniz. Fakat burada, platformun zarafet ve olgunluk sınırları sonuna kadar zorlansa da, bir şeyler eksik kalmış. Yine de insanların ona bayılacağına ve daha alt donanımlı versiyonlardan bolca satın alacağına eminim. İyi hamle Land Rover!