Daha önce 1.4 lt turbo benzinli motoruyla kullandığımız Güney Koreli Hyundai i30, bu kez en donanımlı haliyle ve dizel-otomatik kombinasyonuyla karşımızda.
Hyundai’nin son yıllarda kazandığı ivmenin merkezinde her ne kadar global hedefler olsa da Koreliler için önemli bir pazar var; Avrupa. Giderek ciddileşen ve yeni bir boyut kazanan sınıflar arası rekabete; Hyundai, Avrupa’nın orta yerinde bir Ar-Ge merkezi kurarak hareket kazandırdı. Bu tesiste Avrupalı dişli rakiplerini iyice analiz eden ve tanıyan yeni nesil Hyundai i30 ise Alman hegemonyasındaki kompakt sınıfta dengeleri bozmak için geri geldi.
Bir kaç ay önce yaptığımız karşılaştırmada galerici tabiriyle “full+full” bir Volkswagen Golf karşısına çıkararak pek de adaletli davranmadığımız Hyundai i30’a, en çok merak edilen dizel-otomatik kombinasyonuyla ve opsiyon listesindeki tüm donanımlarla bir şans daha vermek istedik. Nitekim tüm silahlarını kuşanmış bir Golf karşısında yıldızı biraz sönük kalmış ve kendini gösterme fırsatı bulamamıştı. Şimdi söz tekrar i30’da.
Önceki nesilden tanıdığımız 1.6 litrelik CRDi dizel ünite ile çift kavramalı DCT şanzıman ikilisini ürün gamının en tepesine yerleştiren i30, 136 beygirlik gücüyle kompakt sınıftaki en güçlü dizellerden birine sahip. 300 Nm’lik torkuyla da sınıf standartlarını yukarı çekmeyi başaran i30, hatırı sayılır bir hızlanma performansı sunuyor. Her ne kadar 1750 d/dak itibariyle üretilmeye başlanan maksimum tork kısa süreli bir turbo boşluğuna neden olsa da, DCT şanzıman en uygun vitesi bularak gücün kesintiye uğramasını engelliyor. Ekonomi odaklı sürüşlerde biraz daha ağırkanlı hareket etme eğiliminde olan şanzıman, direksiyon arkasındaki kulakçıklardan gelen komutlara hızlı ve pürüzsüz cevaplar veriyor. Yakıt tüketimi ise ortalama tüketim alışkanlıklarına göre 5.5-6 lt/100km civarında geziniyor.
Elite donanıma ek olarak gelen Plus ve Smart opsiyon paketlerini bünyesinde barındıran i30; elektrikli sürücü koltuğu, parçalı deri döşeme, 8inçlik dokunmatik bilgi-eğlence sistemi ekranı, sürüş modu, full LED farlar gibi donanımlara sahip. Daha tasarruflu bir donanım listesiyle kullandığımız ilk modeldeki 5inçlik zayıf multimedya ekranını hala bu fiyat seviyesindeki bir otomobil için yeterli bulmuyor olsak da 8inçlik ekran işleri kurtarıyor. Navigasyon ve Apple CarPlay-Android Auto bağlantı özelliklerini içinde barındıran bilgi-eğlence ekranı makul seviyede grafik kalitesiyle basit ve işlevsel bir yapı sunuyor.
Üst donanımın izlerini deri destekli koltuklarla ve direksiyon simidinde taşıyan İ30, elektrikli koltuk opsiyonuyla da donanım çıtasını yükseltiyor. Kablosuz mobil sarj ünitesi, Full LED farlar, ön-arka park sensörleri ve alüminyum görünümlü pedallar ise Plus donanım paketiyle birlikte i30’un donanımına eklenerek geliyor.
Kompakt sınıftaki ciddi rakiplerinin en üst donanım paketlerinde bu donanımları standart olarak sunduğu düşünüldüğünde i30’un ciddi dezavantajı ortaya çıkıyor. Elbette bu donanımları satın almadan rakiplerine kıyasla daha makul bir fiyatla i30’a sahip olmak mümkün. Fakat Smart ve Plus opsiyon paketlerinin hatırı sayılır içeriği soru işaretlerine neden oluyor.
Kabinde donanımlarla ve malzeme kalitesiyle arttırılan “premium” algısını otomobilin dışında bolca krom detayla devam ettirmeye çalışan Hyundai i30, parlak siyah renkelere boyanmış arka bagaj üstü spoyleriyle ve arka tampon difüzörüyle dinamizm odağını da geride bırakmıyor. i30’un arka bölümüne ciddi bir hareket kazandıran karakteristik LED stoplar ve ön bölümdeki eğimli gündüz LED’leri, otomobilin karanlıkta imzası oluyor. Özellikle arka bölümdeki ışık şöleni metrelerce uzaktan i30’u teşhis etmenize imkan tanıyor.
Yeni nesliyle birlikte çok daha konforlu, çok daha teknolojik ve çok daha tarz olarak karşımıza çıkan i30, tüm kutucuklar işaretlendiğinde ciddi bir donanım silahı kuşanıyor. Eğer daha az donanımla birlikte dizel-otomatik kombinasyonu arıyorsanız 114.500 TL’lik fiyat etiketiyle Hyundai i30 mantıklı bir seçim olacaktır.
0 comments