Minyatür Kahramanlar 1.Bölüm

2017 model yılının minik otomobil sınıfı, Ford Fiesta gibi önemli bir model de dahil olmak üzere, birçok yeniliğe şahit oluyor. Matt Saunders dokuz otomobili bir araya getiriyor, bakalım kazanan kim olacak.

Geçtiğimiz dönemde piyasa çıkan ilgi çekici minik hatchback’ler, görmezden gelinmeyecek kadar önemli ve kalabalık bir sınıfı oluşturuyor. Autocar karşılaştırma testleri normalde dokuz otomobil gibi bir kalabalığı barındırmaz fakat söz konusu modellerden altı tanesi İngiltere pazarına geçtiğimiz sekiz ay içerisinde giriş yaptığı için bu testi organize etmek kaçınılmaz oldu. Citroen, Kia, Nissan ve Suzuki logolu minik otomobillerin satışa sunulmasıyla birlikte bütün modelleri bir araya getirmek için çalışmaya başladık ve sonunda beklenen an geldi.

Yeni Seat Ibiza, Volkswagen Group modelleri içerisinde MQB-A0 platformuyla yürüyen ilk otomobil olmak gibi önemli bir özelliğe sahip. 2009 yılından bu yana İngiltere’nin en çok satılan otomobili olan Ford Fiesta ise baştan aşağı yenilendi ve büyük beklentileri karşılamak üzere sahalara çıktı.

O halde parti başlasın! Öncelikli olarak bütün otomobilleri sırayla kullanacağız ve finale kalan dörtlüyü ortaya çıkaracak şekilde bir eleme yapacağız. Son beş otomobili eledikten sonra testimiz biraz daha detaylı hale gelecek ve söz konusu final dörtlüsüyle ilgili geniş bilgi sahibi olabileceksiniz. Tamamı yaklaşık 100 bg gücündeki motorlarla yürüyen ve tamamı benzer fiyatlara satılan test otomobillerimizin sıralamasında marka algısının hiçbir öneme sahip olmadığını belirtelim.

Bu testin sonunda, Autocar’ın minik hatchback sınıfına dair düşünceleri beklenenden bir hayli farklı çıkabilir…

9. Citroen C3 Puretech Flair

Yeni Citroen C3’ün sayfalarımızı süsleyen grup fotoğrafında dikkatinizi ilk çeken otomobil olma olasılığı çok yüksek. Şekerlikteki en dikkat çekici ambalaja sahip olan şekerlemeler gibi, farklı ve çarpıcı bir duruşu olan otomobil sadece tasarımıyla bile bu sınıfta büyük yollar kat edebilir.

Keşke otomobille ilgili genel yorumumuz, aracın tasarımı hakkındaki düşüncelerimizin yarısı kadar iyi olabilseydi… C3’ün koltukları geniş ve rahat fakat ayak bölümleri dar ve bu durum özellikler arkadakiler için sıkıntı teşkil edecek seviyede. Kabinin geneli ucuz ve parlak plastiklerden oluştuğu gibi, konsolun düz formundan dolayı güneş sürekli olarak gözünüzü alıyor. Bazı detayları keyifli olsa da, kabinin bütünü beklediğimizi veremiyor.

C3 sürüş bahsinde buradaki sekiz rakibinin de gerisinde kalmaktan kurtulamıyor. Hem de birkaç farklı nedenden ötürü… Hissiz, gürültülü ve huzursuz bir sürüşü olan otomobilin süspansiyonları ve kontrol mekanizmaları zayıf hissettiriyor. Bu sınıfın otomobilleri bundan çok daha iyi bir sürüş karakteri sunmalıdır ki genele bakarsanız C3’ün neden geride kaldığını anlayabilirsiniz.

KARAR

Tasarımı harika fakat kabini ucuz, sürüşü ise huzursuz hissettiriyor. Sınıfının en kötüsü değil ama bu grubun sonunda yer almaktan kurtulamıyor.

 

8. Kia Rio 1.0 T-GDI

Kia burada gördüğünüz dördüncü nesil Rio’yu ‘yeni moda ikonu’ olarak tanıttıysa da otomobil bu grup için fazlasıyla ‘mantıklı’ görünüyor. Ne var ki, mantıklı olmak minik hatchback’lerin dünyasında o kadar da matah bir şey değil.

Kabin genel olarak oldukça geniş. Öyle ki otomobilinizde sürekli olarak yetişkin yolcu taşıyorsanız Rio sizin için bu grubun ilk üçünden biri olabilir. Öte yandan kabinin fazla plastik ve karanlık hissiyatlı olması bizleri biraz hayal kırıklığına uğrattı.  Otomobil genel olarak sınıf ortalamasından daha iri hissettiriyor ve sakin tutunma karakteri bu duyguyu pekiştiriyor. Fakat Rio’nun süspansiyon sistemi çok gürültülü çalışıyor ve zemin pürüzlerinde tahta gibi davranıyor.

Kia’nın 1.0 litrelik yeni T-GDI motoru aracın sürüşüyle ilgili en önemli artı. Turbo devreye girdiğinde uçuşa geçmese de, otomobilin tutarlı ve akıcı biçimde hızlandığını söyleyebiliriz.

KARAR

Yerini aldığı modelden çok daha iyi fakat Avrupalı rakipler karşısında etkili olabilmek için kendisini biraz daha gelifltirmeli.

 

7. Suzuki Swift 1.0 Boosterjet SHVS SZ5

Dört tekerlekten çekişi ve otomatik şanzımanı bir kenara bırakırsanız, test aracımızın en pahalı Swift olduğunu söyleyebiliriz. Otomobilin buna rağmen birçok rakibinden fark edilir derecede ucuz olması ve mild hibrit teknolojisi sayesinde oldukça az tüketmesi, ona herhangi bir eleştiriden kolaylıkla sıyrılma şansı veriyor. Yine de, bir önceki Swift’in keyifli ve basit tasarımı ile enerjik ve keyifli sürüş karakterini düşününce, yeni Swift bizleri hakkıyla etkilemeyi başaramadı.

Swift’in iç mekanındaki ‘kullan-at’ hissiyatı kaçınılmazdır fakat virajlarda konsola yaslanan dizininizin bu bölgedeki plastiği esnetmesi pek de kabul edilebilir değil. Ayrıca bilgi-eğlence sisteminin kalitesizliğini eleştirelim mi yoksa bu fiyata dokunmatik ekran sunulmasını övelim mi bilemedik…

Swift sıradan ve gevşek bir sürüş karakterine sahip. Otomobilin sürüşü önceki modelden daha sessiz olsa da, vites geçişleri çok yavan hissettiriyor. Suzuki’nin Boosterjet turbo motoru mansiyon ödülünü alıp kenara çekilirken, geriye taze bir tasarım ve kaçırılmış bir fırsat kalıyor. Çok üzücü.

KARAR

Uygun fiyatlı Suzuki kusursuz değil. Bir önceki modelin enerjik ve keyifli tarafını yeni Swift’te bulamadık.

 

6. Renault Clio TCE Dynamique S Nav

Renault Clio beş yıl önce yeni gövdesiyle piyasaya çıktığında kalabalıktan sıyrılan cesur tasarımı ve 898 cc’lik turbo motorunun yeterli performansıyla etkili olmuştu. Aynı otomobile şimdi baktığınızda zamanın nelere kadir olduğunu görüyorsunuz zira Clio’nun tasarımı artık ön plana çıkmayı başaramadığı gibi, minik turbo motor bir ayrıcalıktan ziyade ortalama bir güç ünitesi gibi hissettiriyor.

Dürüst olmak gerekirse, testimizin bu noktası saygın bir otomobil ile segmentin iyilerinin ayrıldığı nokta olarak kaydedilebilir. Clio’nun sessiz ve akıcı karakterinde sevecek çok fazla detay var. Yol tutuş karakteri gibi… Öte yandan otomobilin motoru günümüz standartlarında yeterince lineer ve etkili hissettirmezken, vites geçişleri ise hissiz ve yavan kalıyor.

Clio’nun kabini de yaşını hissettiriyor. Bilgi-eğlence sisteminin dokunmatiğine destek mahiyetinde birkaç kısayol tuşu fena olmaz. Ayrıca arka koltuklar yetişkinler için fazla huzursuz. Analog yakıt göstergesi ile siyah kaplamaların iriliği göz yoruyor ama bunlar ufak şeyler. Genel olarak bakıldığında ise Clio tam ortalarda ve etkisiz kalıyor.

KARAR

Motor ve şanzıman hayal kırıklığı yaratırken, bazı detaylar yıllanmış hissettiriyor. Ortalarda kalan Clio’nun fiyatına bundan daha fazlasına sahip olabilirsiniz.

 

5. Nissan Micra IG-T N-Connecta

Yeni Micra buradaki birçok rakibinden daha tutkulu bir otomobil. Bunu tasarımıyla, hissiyatıyla ve sürüş karakteriyle ortaya koyan aracın tek başına yarattığı tasarımsal algı ile grup içerisinde yarattığı algı biraz farklı. Otomobilin, rakiplerinin arasında iken, olduğundan daha çarpıcı ve şık göründüğünü fark ettik. Buradan Nissan tasarımcılarına alkış…

Clio’nun motor detayıyla kaybettiği puanların aynısını Micra da kaybetmeseydi, Nissan’ı rahatlıkla ilk üçte görebilirdik. Micra’nın işçilik kalitesi, sürüşü ve yol tutuşu ile renkli ve enerjik kabini bundan daha fazlasını hak ediyordu. Yine Clio gibi arka koltukları fazla dar olan otomobilin bagajı yeterince geniş. Kontrol mekanizmalarının tasarımını ve kullanımını ise başarılı bulduk.

Micra’nın sürüş konforu, tutunma karakteri ve kullanım kolaylığı arasında yakaladığı denge çok iyi. Tatlı sert bir karaktere sahip olan otomobil biraz daha çevik davransa fena olmazdı ama genel olarak daha büyük otomobillere has bir olgunluğa sahip oluşunu sevdik. Nissan Micra gayet iyi bir otomobil fakat ilk dörde kalanlar fazla iyi…

KARAR

Tasarımı, kalitesi, güncellik hissiyatı ve sürüş karakterindeki denge ile hepimizi etkiledi. Renault’daki kuzeninden daha iyi olan Micra, erken veda edenlerin en iyisi olmayı başarıyor.

2. Bölüme ulaşmak için…

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir