Yol Testi | Volkswagen Golf 1.5 TSI R-Line

1.5 litrelik yeni benzinli motor, tazelenen Golf’ü rakiplerinin önünde tutmaya yetecek mi?

Volkswagen Golf 1.5 TSI

Volkswagen Golf 1.5 TSI

Volkswagen Golf gibi önemli bir otomobilin makyajlanması veya gövde değiştirmesi oldukça ciddi bir olaydır. Avrupa’da her yıl 500.000 kişi tarafından tercih edilen bir otomobilden söz ettiğimiz için, söz konusu değişimi detaylarıyla ele almak ve kullanıcılara doğru bilgiler vermekle yükümlüyüz. Hatchback dışındaki gövde tipleri de dahil edildiğinde, geçtiğimiz yıl İngiltere’nin en çok tercih edilen aile hatchback’i olmayı bilen Golf’ün başarısı, ismi yakın zaman önce skandallarla anılmış bir marka için ne kıymetli bir dayanak.

Zamansız, progresif tasarımı ve ‘yarı premium’ algısıyla kompakt aile otomobili sınıfının en ağır toplarından biri olan Golf, neredeyse her açıdan başarılı ve tastamam olmayı başarıyor. Öyle ki, otomobildeki söz konusu bütünlükten dolayı, rakiplerin öne geçmek için çok küçük detaylara odaklanması gibi bir zorunluluk ortaya çıkıyor. Mevcut nesli ile 2012 yılında yollara çıkan ve geçtiğimiz dönemde kapsamlı bir makyaj operasyonundan geçirilen otomobil yeni motorlara, yeni bir şanzımana, tazelenen iç-dış tasarıma ve yeni multimedya özelliklerine kavuştu. Tabii yeni bir fiyatla… Volkswagen’ın ikonik aile hatchback’ini çok pahalıya sattığını düşünenler makyajla birlikte gelen yeni fiyatları beğenmeyebilir.

Beş yıl önce test ettiğimizde bu sınıftaki liderlik koltuğuna oturmayı başaran Golf, o gün bu gündür yerinden kalkmadı. Buradaki makyajlı versiyonun 110 bg gücündeki 1.0 litrelik versiyonu ile Honda Civic ve Peugeot 308 gibi rakipleri alt eden otomobilin en çok merak edilen versiyonu ise testimize konuk olan 1.5 litrelik model. 1.5 TSI Evo isimli turbo beslemeli benzinli motor, 1.4 TSI motorun yerini alacak ve devam eden dönemde bütün VW modellerinde yer bulacak. Alman üreticinin dizel skandalı sonrasında benzinli motorlara kayda değer bir ağırlık vermesi oldukça anlaşılır.

Peki Volkswagen’ın MQB isimli modüler platformunun ilk taşıyıcısı olan ve sınıf liderliğini yıllardır kimselere bırakmayan Golf’ün makyajlanan versiyonu ayrı başarıyı sürdürebilecek mi?

TASARIM VE MÜHENDİSLİK

Klişeler klişesi olsa da şunu unutmamak lazım: Herkes için bir Golf vardır. Volkswagen’ın mühendislik yaklaşımından kaynaklanan ve devasa pazar payı ile doğrulanan bu klişenin sebeplerini hızlıca hatırlayalım: Benzinli, dizel, plug-in hibrit ve tamamen elektrikli güç çözümlerini aynı anda sunan ilk otomobil olmayı başaran Golf’ü dört tekerlekten çekişle almak da mümkün. Şanzıman tarafında manuel ve benzinli seçenekler bulunurken, gövde tipleri ise hatchback, steyşın ve SV üçlüsüyle şekilleniyor.

Volkswagen Golf 1.5 TSI

Volkswagen Golf 1.5 TSI

Makyaj operasyonuyla birlikte aileye 85 bg gücündeki 1.0 litrelik TSI motor katılıyor. Burada test ettiğimiz 1.5 litrelik TSI Evo ise 130 bg ve 150 bg’lik iki farklı seçeneğe sahip. Golf GTI’ın 2.0 litrelik TSI makinesi elden geçirilirken (normal versiyonu ile 230 bg, performance versiyonu ile 245 bg), R versiyonu (310 bg) da unutulmamış. Bahsettiğim son iki seçeneğin, yüksek güçlü dizel seçeneklerle beraber, yeni yedi ileri DSG şanzımanla sunulduğunu da ekleyelim.

 

1.5 TSI Evo motorun kağıt üzerindeki verilerini inceleyip etkilenmemiş olabilirsiniz. Ne de olsa 1.4 litrelik eski makine ile aynı güç ve torka sahip olan bir makineden söz ediyoruz.

Fakat detaylara inildiğinde, yeni güç ünitesinin daha düşük sürtünme ve daha yüksek basınç sayesinde %7 civarında daha verimli olduğu ve 0-100 zamanını iyileştirdiği görülebilir. Yeni motor neleri değiştirmiş testte göreceğiz fakat şimdilik, bu çözümün Focus, Astra ve Mazda 3 gibi rakipleri gölgede bırakabileceğini tahmin etmek mümkün zira rakiplerin tork ve tüketim konularında Golf kadar verimli olmadığı görülüyor.

Tasarımsal açıdan bakıldığında yeni Golf’ün tamponlarında ve aydınlatmalarında küçük değişimlere uğradığı görülüyor. Ayrıca yeni renkleri ve jantları da unutmamalı. İç mekana geçildiğinde yeni döşemelerden ve kaplamalardan söz etmek mümkün olsa da, buradaki en önemli değişim yeni bilgi-eğlence sistemi ki bu konuya az sonra değineceğiz.

Volkswagen otomobile bazı aktif güvenlik önlemleri eklemeyi ihmal etmemiş. Trafik Sıkışıklığı Asistanı Golf’ü 60 km/s’nin altındaki hızlarda şeritte tutuyor ve dur-kalk sürecini yönetiyor. Acil Durum Desteği ise sürücünün işlevsiz kaldığını tespit ederse ve sonrasında sürücüyü uyandırmayı başaramazsa, otomobili derhal durduruyor. Etkileyici değil mi?

İÇ MEKAN

Golf’ün her nesilde daha da ilerleyen gelişmişlik seviyesini gözlemleyebileceğiniz en iyi yer iç mekandır. Volkswagen buradaki operasyonda birkaç panele ve multimedya sistemine müdahale etmiş ve bu süreçte, iç mekandaki her bir detayın kalite hissiyatı veren yönünü korumayı bilmiş. Evet, Golf’ün tazelenen kabini C segmentinden bir otomobilin kalite ve fonksiyonellik gibi değerlerde nelere sahip olabileceğini gözler önüne seriyor. Test otomobilimizde sunulan opsiyonel deri döşemenin yarattığı ekstra kalite hissiyatını bir kenara bıraktığımızda dahi, Golf’ün başarısı ışıldamaya devam ediyor. Evet, Audi A3’ün kendine has bir tarzı ve kalitesi olduğu doğru. Evet, Skoda Octavia’nın fonksiyonelliği ayrı bir boyutta. Hayır, bu ikisinin arasını Golf’ten daha usta biçimde kapatabilecek ve fiyat/kalite dengesi kurabilecek bir otomobil yok.

Buna bir de konsoldaki baskınlığı artırılan ve güncellenen bilgi-eğlence ekranı ile dijital gösterge panelini eklediğinizde, Golf’ün ambiyansı güzelce yükseliyor.

Benzer şeyleri otomobilin değişmeyen tasarımsal oranları için de söylemek mümkün. MQB modüler mimarinin sürüş pozisyonunu uzun yıllardır zaten beğeniyoruz. Bunun yanında, kabinin diğer kısımlarındaki hacim tam kararında. Sınıf lideri mi? Hayır ama dört yetişkin için gayet yeterli. Beş ise biraz zorlayabilir. Özenle biçimlendirilmiş bagajın hacmi 380 litre ile 1270 litre arasında değişirken, yükleme alanının altında minik bir stepne yer alıyor. Gördük ki Golf’ün iç mekanındaki rasyonellik daha da güçlendirilmiş ve teknolojiyle süslenmiş.

PERFORMANS

Birçok müşteri için Golf’ün 1.5 litrelik yeni motoru çok önemli bir detay olacaktır. Rölantide çalışırken bırakın titreşim yaymayı, zar zor duyulabilecek kadar pürüzsüz olan bu motor Alman üreticinin rafinelikle ilgili çalışmalarının sonucu olarak ışıldıyor. 50 km/s hızda 59 dB olarak ölçtüğümüz gürültü seviyesi, otomobilin genelinde çok kalın izolasyon malzemeleri kullanılmış gibi hissetmemizin matematiksel kanıtı oluyor.

Yeni motor, TSI ünitelerin zaman içerisinde yarattığı algıları destekliyor ve biraz daha yükseltiyor. Yeterince hızlı, kabul edilebilir derecede yumuşak ve gayet ekonomik… 1.4 litrelik TSI motorun zaman içerisinde uğradığı değişimi inceleyecek olursanız, Volkswagen’ın rafinelik ve verimlilik konularındaki tutarlı gelişim planının bir bir nasıl gerçeğe döndüğünü fark edebilirsiniz. Hatırlayın, bir zamanlar turbo besleme ve süperşarj ile şimdikinden çok daha yüksek güç üreten bu motor yıllar içerisinde rafine ve güvenilir bir karaktere büründü. Söz konusu motorun uğradığı minik hacim artışına karşın, 1.5 litrelik yeni makinenin dizellerle yarışacak kadar ekonomik olduğu bir gerçek. 5.5 lt/100 km’lik tüketim verisi bunu kanıtlıyor. Aynı hacimdeki Honda Civic’i alt etmeyi başaran bu motorun gerçek hayatta 6 litre civarında yakıt tüketmesi birçok aile için yeterliden çok daha fazlası anlamına gelecektir.

Yeni Evo motorla ilgili biraz eleştiriye ne dersiniz? Yerini aldığı motora kıyasla hafifçe ağırlaşan bu ünite, Civic’in 7.8 saniyelik 0-100 hızlanmasını tam bir saniye geriden takip ediyor. Bunda çekiş kontrol sisteminin müdahaleye meraklı ve kapanmayan çalışma karakteri pay sahibi olsa da, çekişin bir problem olmaktan çıktığı ara hızlanmalarda da Civic’in önde olduğunu gözlemledik. Bu durumun diğer bir sebebi olarak Golf’ün daha uzun ayarlanmış vites oranlarını hatırlatabiliriz. Yine de söz konusu küçük detayların gündelik sürüşlerde herhangi bir dezavantaja dönüşmeyeceği açık. Ayrıca yeni motorun gündelik kullanımlarda harika bir çekiş gücü ürettiğini de söylemeliyiz. Uzun lafın kısası, 1.5 litrelik yeni makine kuralları yeniden yazmak yerine, en iyi şekilde uygulamak amacıyla geliştirilmiş gibi.

SÜRÜŞ VE YOL TUTUŞ

MQB modüler mimarinin zaman içerisinde birçok farklı modelde kullanılmasından dolayı, şu an bu mimaride ne bulacağımızı az çok tahmin edebiliyoruz. Söz konusu platformun ilk uygulandığı model olan Golf bu zamana kadar keskinlik, medeniyet ve konfor arasında hoş bir denge kurmayı başardı. Spor süspansiyonlara sahip test aracımızda bu iki değerin hakkıyla yaşadığını, birinin ise biraz gölgelendiğini fark ettik.

Golf’ü Golf yapan gündelik kullanıma uygun ve tastamam hissettiren uyum duygusu halen yaşıyor. Otomobilin hareket eden parçaları arasında öyle bir uyum var ki, benzer bir uyumu bırakın C segmentinde, çok daha üstte kalan birçok segmentte dahi bulmanız o kadar da kolay değil. İç mekandaki kontroller gibi, motorun tertemiz tepkileri gibi, hareketli parçalarda da nefis bir zarafet mevcut. Direksiyon keskinliği ve hissiyatı, elden geçirilen pedalların hissiyatı yahut vites geçişleri kusursuz değil ama otomobil bütün bu detayları öyle nefis bir uyumla birleştiriyor ki, küçük noksanlar gözünüze çarpmıyor bile.

Netice olarak nerede sürüş yaparsanız yapın, altınızdaki otomobilden hoş bir tatmin duygusu alıyorsunuz. Kayda değer bir çukura yahut kasise girene kadar… Bu zamana kadar hiçbir Golf’ü gövde kontrol yeteneği konusunda eleştirmedik. Bu yüzden Volkswagen’ın pasif spor süspansiyon hamlesindeki ekstra sertlik ihtiyacını neden hissettiğini anladığımızı söyleyemeyiz. Zarif ve tatmin edici bir berraklığa sahip olan bu otomobilin R-line görünüm paketine para vermek yerine yerine, adaptif süspansiyon sistemi almanızı önerebiliriz. Ya da R harfine çok meraklıysanız gidip gerçek bir sporcu olan Golf R’ı almalısınız.

SATIN ALMA VE YÜRÜTME

Makyaj operasyonu sonrasında fiyatları biraz yükseltse de, Volkswagen’ın son Golf hamlesi Leon, Astra ve Focus gibi rakipleri gölgede bırakıyor. Hatta çıtanın Audi A3 ve BMW 1 Serisi gibi premium rakiplere dokunacak kadar yükseldiğini söyleyebiliriz.

Farklı görünüm ve donanım paketlerine sahip olan otomobilin satış istatistikleri, kullanıcıların ekstra donanımları tercih etmekten çekinmediğini ve Golf’ü premium segmente yakın fiyatlarla satın almak konusunda rahat davrandığını kanıtlıyor. Burada 150 bg gücündeki versiyonuyla test ettiğimiz 1.5 litrelik yeni motor, ilerleyen günlerde 130 bg gücündeki bir versiyonuyla aileye katılacak. Ayrıca bu motoru 150 bg güçle isteyen kullanıcılar GT veya R-line görünüm paketlerinden birini tercih etmek durumunda ki bu donanımların her ikisi de alçaltılmış spor süspansiyonlarla geliyor. Olumlu tarafından bakarsak, buraya yükseldiğinizde navigasyon, spor koltuklar, adaptif hız sabitleme ve 17 inç jant gibi ekstralardan mahrum kalmıyorsunuz.

KARAR

Bir Golf’ten beklenen her şey ve biraz daha fazlası…

Volkswagen’ın rakipleri Golf’teki sonu gelmez ve tutarlı ilerleyişten bir hayli rahatsızlık duyuyor olmalı… Geriden hızla yaklaşan rakiplerini arkasında tutmak konusunda göze batmayan bir beceriye sahip olan otomobilin genelindeki bütünlük ve iyi düşünülmüş olma hissiyatı harika.

Makyaj operasyonlarını mümkün olduğunca basit ve yüzeysel yapmayı tercih eden, bununla birlikte müşterilere otomobil için yeterince yatırım yapıldığını hissettirmekten geri kalmayan Volkswagen, geçtiğimiz dönemdeki dizel skandalından çok da etkilenmiş gibi görünmüyor. En azından Golf müşterilerini aynı yerde tutmak konusunda durum böyle…

SEVDİK 

  • Kusursuza yakın kabin
  • Verimli ve yumuşak başlı yeni motor
  • Geleneksel çok yönlü uyum

SEVMEDİK

  • Makyajsız bir Golf’le takasa girmek için yeterince ikna edici değil
  • Spor süspansiyonların kısıtlı yeteneği
  • Daha uygun alternatiflerin var olması

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir