Sportif tasarımıyla dikkat çeken yeni Ford Puma temelde Ford’un B segmenti platformunu kullanıyor ancak bunu arttırılmış dingil mesafesi ve iz genişliği ile SUV sınıfına özgü gövde orantılarıyla tamamlıyor. Puma, çarpıcı ve tamamen özgün bir siluet için alçak eğimli bir tavan çizgisi kullanıyor. Önden arkaya doğru yükselen ve arkaya doğru iyice genişleyen omuz çizgisi dinamik ve güçlü bir görünümü beraberinde getirmeyi amaçlamış. Yatay formlu iki parça stop lambası tasarımı ise daha geniş bir arka görünüm sunmakla birlikte bagaj erişimini kolaylaştıracak seviyede. Yan gövde boyunca uzanan pürüzsüz ve akıcı hatlar alt gövdede ön ve arka lastikler arasındaki iç bükey oluşumla daha dinamik ve canlı bir görünüm kazanıyor. Dinamik ve sportif tasarım LED sis lambaları gibi şık detaylarla tamamlanırken, yukarıda konumlandırılan farlarla birlikte kendine özgü bir görünüm ortaya çıkıyor.
Yeni Ford Puma crossover ST-Line ve Titanium dahil her biri farklı bir karakter yansıtan son derece özgün tasarım detaylarına sahip donanım paketleriyle geliyor. Ford’un performans modellerinden izler taşıyan Puma ST-Line donanımda 18 inçlik jantlar sunulurken isteğe bağlı olarak 19 inçlik mat siyah jantlar tercih edilebiliyor. Her biri 11 farklı renk seçeneğine sahip yeni Ford Puma yenilikçi bagaj çözümünün de aralarında bulunduğu son derece fonksiyonel ve kullanışlı yapısal özellikler sunuyor. Sınıfının ödün vermeyi gerektirmeyen en iyi bagaj hacmine sahip olan yeni Puma’da 456 litrelik bir bagaj bulunuyor. Arka koltukların yatırılmasıyla 112 cm uzunluğunda, 97 cm genişliğinde ve 43 cm yüksekliğinde bir koli esnek kullanım özelliklerine sahip bagaja sığıyor.
Ford, bu yılın başlarında, yeni Focus’tan itibaren pazara sunulan her bir Ford otomobilin bir elektrikli seçeneğe sahip olacağını açıklamıştı. Yeni Ford Puma; sahip olduğu performans ile üstün sürüş keyfi sunarken yüksek yakıt verimliliğini beraberinde getiren Ford’un yenilikçi yarı-hibrit sistemini kullanan ilk model olacak. EcoBoost Hybrid teknolojisinde Puma’nın 1,0 litre EcoBoost benzinli motorunda 11,5 kW gücünde kayışla bağlantılı entegre bir marş/jeneratörü (BISG) devreye giriyor. Geleneksel alternatörün yerini alan bu sistem (BISG) fren anında oluşan ve boşa giden enerjiyi hava soğutmalı 48 Voltluk lityum-iyon bataryayı şarj etmek için kullanıyor. Sistem (BISG) aynı zamanda depolanan enerjiyi kullanarak üç silindirli benzinli motoru normal sürüş ve hızlanma anında ilave tork ile desteklemek üzere devreye giriyor. Yarı hibrit sistemin 125 PS ve 155 PS olmak üzere iki farklı güç versiyonu bulunuyor. Kişiselleştirme olanağı sunan 12,3 inçlik dijital gösterge ekranı sayesinde sürücüler sürüş destek sistemleri veya navigasyon gibi bilgileri ekranda önceliklendirebiliyor. 24 bit gerçek renkli ekran bilgileri daha canlı ve parlak göstererek sürüş esnasındaki okunabilirliği kolaylaştırıyor.
0 comments