Fotoğraflarda Volkswagen’ın yeni yüzünü görüyorsunuz. Alman üreticinin Passat temelli CC modelinin yerine çıkardığı bu otomobil, VW ailesindeki yeni bir model olmasından ziyade; şirketin Audi A5 Sportback gibi otomobillerle rekabet etme düşüncesinin meyvesi olması bakımından oldukça önemli. Beş kapılı otomobilini ‘fastback’ olarak tanıtan Volkswagen, sedanlardan daha çekici ve klas olan söz konusu gövde tipinin kaymağını yemek istiyor. Fastback demişken, Rover 800’ü hatırlayan var mı?
Arteon’un tasarımsal karakteri önümüzdeki yıllarda göreceğimiz birçok VW modelinde işlenecek. Bunun iyi mi kötü mü olduğunu ise zaman gösterecek… Özellikle ön bölüm ve ön far tasarımının diğer Volkswagen modellerinde net olarak görüleceği, şirket yetkilileri tarafından ısrarla vurgulanıyor. Ön farlar ile ızgaranın arasındaki kusursuz ve akıcı uyum otomobilin bakışlarındaki ağırlığı güçlendirmekle birlikte, Arteon’un olduğundan daha geniş bir algı yaratmasını sağlıyor. Benzer bir yorum arka kısımdaki kıvrımlar, çamurluk vurguları ve gövdedeki keskin hatlar için de yapılabilir. Bu arada çamurluk demişken, çamurluk boşluklarını 20 inçlik jantlarla doldurma opsiyonunuz var ki Volskwagen’ın bütün basın test araçlarını bu opsiyonla donatmış olmasına şaşırmamalı.
Bu noktada birçok otomobil yazarı politik davranır ve tasarımsal konularla ilgili yorum yapmaktan kaçınarak daha az sübjektif olan konulara yönelir. Açıkçası bunu yapmak niyetinde değilim çünkü tasarım bahsi, premium otomobil satışlarının en önemli dinamiklerinden biri olmasının yanında, Volkswagen gibi bu konuda yetersiz bilinen bir firmanın geleceği için bilhassa önem taşıyor. Şirketin birçok rakibi karşısında tasarımdan kaybettiği günleri hepimiz hatırlıyoruz değil mi?
Arteon’u görsel çarpıcılık açısından tam anlamıyla yeterli bulmadığımı ifade etmeliyim. Otomobil temiz ve keyifli görünse de, tasarımıyla duygusal bir bağ kurmaktan uzak.
Elbette bu konuda herkesin kendi yorumu olabilir fakat Volkswagen’ın Passat CC macerasından sonra alçak bir tavan tasarımı ve direksiz kapılarla her şeyin hallolmadığını anlaması gerekirdi diye düşünüyorum.
Arteon günümüzde Golf, Passat, Touran ve Tiguan’da da kullanılan MQB isimli modüler mimarinin üzerine kurulmuş bir otomobil. Bu bilgiden hareketle, modern otomotiv teknolojilerinin tasarımcılara ne kadar geniş bir oyun alanı sunduğunu anlamak mümkün. Arteon’u yeniden biçimlendirilmiş bir Passat olarak yorumlamayın zira otomobilin aks aralığı daha uzun, iz genişliği daha büyük, tavan hattı daha alçak, sürüş pozisyonu ise Passat’tan bir hayli farklı.
Otomobil üç farklı benzinli ve üç farklı dizel motorla birlikte, manuel ve çift kavramalı şanzımanlarla satışa sunulacak. Her pazara özel olmakla birlikte, önden çekiş ve dört tekerlekten çekiş seçenekleri de mümkün. Testimizdeki Arteon ise 2.0 litre hacmindeki 240 bg’lik çift turbo beslemeli dizel motor ile yürüyen yüksek donanımlı bir seçenek.
CC’nin hakkıyla karşılamakta zorlandığı bir konu vardı: hacim. Arteon ise görece uzun ve geniş gövdesiyle bulunduğu fiyat bandında sırıtmayan bir otomobil olarak ön plana çıkıyor. Fazlasıyla geniş ve ulaşılabilir bir bagaja sahip olmasının yanında, arkadaki diz mesafesiyle de dikkat çeken otomobilin klasik sedanlara kıyasla tek eksisi arka baş mesafesi. Ön kısma geçtiğinizde Passat’a kıyasla daha çevreleyici ve daha üç boyutlu bir sürüş ortamı buluyorsunuz ki bunda test aracımızın üst donanımlı olması da pay sahibi. Arteon’un omuz hizanızı aşan konsolu, görece alçak tavan tasarımı, Passat’a kıyasla daha dar olan cam alanı ve enli B direği sportif etkiyi güçlendirse de çapraz görüşü zayıflatıyor.
Otomobilin barındırdığı teknolojiler Volkswagen için önemli bir öncelik. Zira Alman üretici 50:50 ağırlık dağılımının ve eski usul lüks detayların, Arteon’un görece genç müşterileri için birincil öncelik olmadığı düşüncesinde. Ağırlığın teknolojiye verilmiş olması kulağa hoş gelse de, bu segmentin birincil satın alma önceliğinin teknoloji olduğu konusunda VW kadar emin değiliz.
Arteon’da daha önce Golf’te de gördüğümüz 9.2 inçlik opsiyonel Discover Pro bilgi-eğlence sistemi kullanılıyor. Sistemin sunduğu özellikler bakımından gayet zengin olduğunu söylemek mümkün fakat ses kontrolü, harita zoom kontrolü ve kısayol tuşları bakımından bir önceki sisteme kıyasla ciddi bir kullanışlılık kaybıyla karşılaştığımızı bilmelisiniz. Active Info Display isimli dijital gösterge paneli ise, benzer fiyata satılan bazı rakiplerdeki sistemlere kıyasla bizleri o kadar da etkilemedi.
Arteon’un sürüş karakteriyle ilgili olarak övgüyü ve yergiyi hak eden bazı hususlar söz konusu. Mekanik rafineliği ve kontrol detaylarındaki tutarlı hafifliğiyle bu otomobilin gerçek bir modern zaman Volkswagen’ı olduğu aşikar.
2.0 litrelik TDI motor üst devirlerde bile sessizliğini koruyor ve bu durum motorun zengin tork bandı ve DSG şanzımanın keskin çalışma karakteriyle bir araya gelince Arteon’u pek nadiren 3500 d/d’nin üzerinde kullanma ihtiyacı hissediyorsunuz.
20 inçlik jantlara ve ince yanaklı lastiklere rağmen otomobilin sürüşü gayet pürüzsüz ve sessiz. Passat’taki süspansiyonları bu araca uyarlayıp kolaya kaçmak yerine, sıfırdan adaptif süspansiyon ve süspansiyon bağlantısı satın alan Volkswagen bu sayede 20 inçlik jantlarla birlikte kaçınılmaz olan sürüş sertliğine de mani olmayı başarmış. Dinamik kabiliyet açısından Volkswagen model ailesinin ortalamasını aşan Arteon’un bir başka güzel tarafı da Comfort, Normal ve Sport isimli klasik sürüş programlarının dışında sürücüye kendine özel bir ayar yapma imkanı sunuyor olması.
Evet, otomobilin sürüş karakterine kişiye özel biçimde müdahale edebiliyor olmak harika fakat söz konusu değişimlerin ne kadar etkili olduğu tartışılır. Diğer birçok kardeşi gibi, Arteon da sakin ve konfor odaklı sürüşlerde en iyi performansını ortaya koyuyor. Ayrıca opsiyonel olarak sunulan adaptif süspansiyonlara sahip olun ya da olmayın, çukurlarda ve kasislerde kabinde kayda değer vuruntular hissediliyor. Bunda 20 inçlik jantların da payı olmalı.
Süspansiyonları sertleştirip sürüş pozisyonunuzu alçalttıktan sonra, Arteon’un Pazar konumlandırılmasını da hesaba katarak, sportif bir sürüş yapmaya hazırlanıyorsanız hayal kırıklığına uğrayacağınızı bildirmek zorundayız. Otomobilin standart sunulan ‘progresif’ direksiyon sistemi spor modda güzelce sertleşse de manalı bir hissiyat yaratmayı başaramıyor. Benzer bir manasızlığın otomobilin yol ile kurduğu iletişimde de hissedildiğini bilmelisiniz.
Arteon’un yol tutuş karakteri ve tutunma becerisi ortalama bir sedandan daha başarılı olsa da, bu sınıfa ilham verecek türden bir dinamizm beklemeyin. Diğer konularda ise otomobilin hoş bir rafineliğe, otantikliğe ve pratikliğe sahip olduğunu söyleyebiliriz. Bundan dolayı, Volkswagen fanatiklerinin Arteon’u kabullenmekte zorlanacağını düşünmüyoruz.
ADAPTİF HIZ SABİTLEYİCİ ‘V2.0’
Arteon’un sürüş destek asistanlarının otomobilin satış sürecine katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Standart olarak sunulan LED farlar navigasyon sistemiyle entegre çalışarak rotanızdaki bazı bölümleri önceden aydınlatıyor. Eşsiz olmasa da, nadir bulunan bir donanım…
Otomobilin adaptif hız sabitleme sistemi de ciddi bir ilerlemenin ürünü. Trafik tabelası tanıma sistemini kullanarak hızınızı bulunduğunuz yola göre otomatik ayarlayan Arteon rotanızdaki virajları önceden analiz ederek hızını güvenli sınırlar dahilinde belirleyebiliyor.
0 comments