Japon üreticinin en yeni modeli Levorg, 1.6 litreliik yeni boxer motor ve CVT şanzımanla birlikte 4 tekerlekten çekişi sunan yegane stationwagon alternatif olarak dikkat çekiyor.
Subaru’nun ülkemizde binek otomobil pazarından uzak kalması markayı seven pek çok kişiyi olumsuz etkilemişti. Impreza modeline uzun zamandır hasrettik ve uluslararası pazardaki yeni modellerini ağzımız sulanarak takip ediyorduk. Derken Levorg geldi…
Levorg, Impreza ve Legacy’nin arasında bir model. İkisine de iyi bir alternatif olan otomobil station wagon karoserine sahip olsa da Subaru onu “Sports Tourer” olarak nitelendirmiş. Türkçe karşılığıyla her türlü eşyanızı sığdırabileceğiniz ve her türlü ortama ayak uydurabileceğiniz sportif bir gezi otomobili. Tasarımına baktığınızda ne kadar doğru bir isimlendirme olduğunuz fark ediyorsunuz.
Bakışları size de tanıdık gelmiştir. Far ve tampon tasarımı ülkemizde bulunmayan WRX modeliyle hemen hemen aynı. Kaputtaki hava girişi de sportif Subaruların olmazsa olmazlarından. Başka bir deyişle markanın yeni tasarım dilinin en güncel hali. Altıgen şeklindeki ızgarayı da zaten Outback ve Forester gibi modellerde de görmüştük. Bu noktada Levorg’un onların asfalta bağımlı kardeşi olduğu söylenebilir. Tasarımın esas radikal kısmı yan profilinde. Station wagonları fazla beğenen biri olarak favori otomobilim RS6’dır. Biraz abartı olacak ama Levorg’un profili fiyat/tasarım oranında en az RS6 kadar başarılı diyebilirim. Alçalan tavan
yapısı ve dolgun çamurluklar güçlü silüetin oluşması için bir araya gelmiş ve 18 inç jantlarla son nokta konulmuş. Kaputtaki hava girişi özellikle yandan baktığınızda son derece sportif bir görüntü sunuyor. Arka kısımda dinamik çizgiler devam ediyor ve özellikle tavan spoyleri dikkat çekiyor. Benim en çok beğendiğim şey ise camın altındaki anatomik spoyler oldu. Çift egzoz çıkışına ev sahipliği yapan difüzörle birlikte arka kısımdan da otomobilin karakteri hakkında ip uçları elde edebilmek mümkün.
Hava girişli kaputun altındaysa yepyeni bir güç ünitesi görev yapıyor. 1.6 litrelik hacme sahip bu motor boksör, yani 180 derece karşılıklı dizilime sahip ve 4800-5600 d/d aralığında 170 bg güç üretiyor. Boksör yapısından dolayı maksimum torku 250 Nm ve bu rakamı 1800-4800 d/d aralığında elde ediyorsunuz. Buraya kadar her şey güzeldi.. Lineartronic isimli sürekli değişken oranlara sahip CVT şanzımanı daha önce Outback ve Forester modellerinde görmüştük. Bana göre başarılı bir şanzımandı. “Dı” diyorum çünkü maalesef Levorg’a olumsuz etkisi olmuş. Önceden belirlenmiş oranlara sahip olsa da geçişler hissiz ve zayıf hissettiriyor. Ani güç ihtiyaçlarınızı da biraz gecikmesi olduğundan dolayı karşılamakta zorlanıyor. Direksiyon üzerinde bulunan “Sport” tuşuna rağmen bu sorunun üstesinden gelemiyor.
Bir diğer konu ise tüketim. Üzülerek söylüyorum ki bugüne dek kullandığım 1.6 litrelik turbo beslemeli otomobiller içinde en yüksek tüketime sahip olanı Levorg oldu. Bu durumun en önemli sebebi bence yine şanzıman. Otomobil yüksek devirleri çok seviyor ve kısa oranlara sahip. 120 km/s hızla giderken 3300d/d seyrediyor ki bu yüksek bir rakam. Hele ki CVT şanzımanlı bir otomobile göre. Tüketimin diğer suçlusu ise dört tekerlekten çekiş sistemi. Subaru’nun simetrik dört tekerlekten çekiş sistemi muadilleri arasında en verimlilerden biri olmasına rağmen tüketim yüksek seviyelerde. Ne kadar mı? Şehir dışında fabrika verisi 7.1 lt/100km olarak verilmiş fakat ben 7.8’in altına inemedim. Şehir içinde fark daha da artıyor. Fabrika verisi 8.5 lt/100km olarak verilse de tek haneli rakamları görmeniz mümkün değil. 11 lt/100km gibi rakamlar bana göre 2015 yılındaki bir 1.6 litrelik turbo beslemeli otomobil için biraz yüksek.
Fakat Levorg’un direksiyonunda olmak son derece keyifli. Yumuşak süspansiyonu bozuk yollarda en ufak bir rahatsızlığa yol açmıyor. Ama aynı zamanda otomobilin virajlarda biraz fazla yaylanmasına ve esnemesine sebep oluyor. Biraz eğlenmek istediğiniz zamanlarda önden kaymaya çalışıyor ama gaz tepkinizle birlikte dört tekerlekten çekiş sistemi duruma anında müdahale ediyor. Frenleriyse ortalama düzeyde.
Levorg’un kabininde kullanılan malzemeler kaliteli ve işçilik de yüksek seviyede. Mavi dikişlerin bolca kullanılmış olması sportiflik hissini pekiştirmiş. Tasarım olarak da Forester’dan izleri fazlaca görmek mümkün. Konsolun merkezinde bulunan Starlink multimedya sistemine alışmanız biraz zaman alıyor. 5 adet USB girişi bulunan Levorg’da sadece bir tanesini multimedya amaçlı kullanabiliyorsunuz. Bağladığınız aygıt ne olursa olsun (iPod, flash bellek, akıllı telefon) istediğiniz parçayı dinlemek için biraz uğraşmanız gerekiyor çünkü arayüzde dosya arama özelliği veya alfabetik arama bulunmuyor. Hoparlörlerin kalitesi de pek iyi değil ve sesi ayarlamak için karışık menüler arasından deneme yanılma yöntemine başvurmanız gerekiyor.
Konsolun üst kısmında bulunan yol bilgisayarını havalandırma kanallarının arasındaki butonla kontrol edebiliyorsunuz.
Gösterge panelinin ortasındakiekrandan da aynı verilere ulaşabiliyorsunuz ve iki farklı ekranda iki farklı veriye ulaşabiliyor olmak iyi bir özellik. Gösterge panelinden bahsetmişken tasarımı çok şık ve rakamlar son derece okunaklı. Konforlu sürücü koltuğunda otururken rahat hissediyorsunuz ve arka yolcular da en az sizin kadar konforlu hissediyor. Geniş bir bagaja sahip Levorg’un bagaj hacmi 522 litre. Koltukları yatırdığınız takdirde bu rakam 1446 litreye ulaşıyor.
Levorg 522 litrelik bagaj hacmiyle her türlü eşyanızı sığdırabileceğiniz, dört tekerlekten çekişiyle her koşula ve ortama ayak uydurabileceğiniz, tasarımıyla sportif bir gezi otomobili. Anahtarsız giriş ve çalıştırma, xenon farlar, koltuk ısıtma, sunroof, kör nokta asistanı ve geri görüş kamerası gibi donanımlara sahip olsa da LED gündüz sürüş farı, Bi-Xenon far, park sensörleri, “follow me home” aydınlatmaları gibi günümüzde standart hale gelmiş donanımların bulunmaması biraz garip olmuş. Levorg, tek motor, tek şanzıman ve tek donanım seçeneğiyle 114.900TL’den satışta.
YAZI:SARPER SABUNCU
FOTOĞRAF:GÜRKAN ÇAĞLAR
0 comments