Sürüş İzlenimi: Porsche Macan 2.0

Ferdinand Porsche’nin kemikleri sızlıyor mudur acaba? Ya da her geçen gün daha da dolan torunlarının banknot havuzlarına bakıp gururlanıyor mudur?

15 yıl öncesine kadar sadece 911 üzerine yoğunlaşarak günlük kullanılabilir kusursuz spor otomobil markası olarak anılan Porsche, bir anda tarihinin en büyük kumarını oynayarak Cayenne projesine dalış yapmıştı. Bunu tabi ki tek başına yapamazdı. VW ürün gamında halihazırda yer alan Touareg’in üzerine Porsche kebi giydirmesi markanın tarihindeki en karlı dönemlerinin fitilini ateşledi. Daha sonra ortaya çıkan Panamera ile Porsche tepesi kısa zaman içinde zirvesi bulutların ardında görünmeyen dev bir dağa dönüştü.

    

Ürettiği her yeni modelle halka bir adım daha yaklaşan Porsche geçen yıl küçük Cayenne, Macan’ı piyasaya sürdü. Macan’ın adı başlangıçta Cayenne Junior’ın kısaltması olan Cajun olacaktı. Ancak Macan adıyla showroom’lardaki yerini aldı. Fakat Cayenne’den yüzde 15 kadar ucuz olması, Macan’ın caddelerde de showroom’daki yoğunlukta görünmesine engel oluşturuyordu. İlk tanıtıldığında açıklanan 2.0 litrelik motorun biran önce aileye katılması gerekiyordu. Özellikle de vergi avantajı sayesinde Türkiye için bu çok önemliydi.

Ve nihayet o gün geldi ve bir kaç ay sonra biz de onu kullanma fırsatı bulduk. Evet, 85 bin Euro’dan başlayan etiketiyle 3.0 litrelik 6 silindirli versiyonun neredeyse yarısı fiyatında. Bu sayede Porsche showroom’undaki en ucuz araç ünvanını da Boxster’ın elinden almış durumda. Bu arada Macan aslında ilk 4 silindirli Porsche değil, 1992-1995 yılları arasında yaşamış (Porsche’nin en az yaşayan modeli) 968 de 4 silindirli bir motora sahipti.

Motorundan iki silindir atılmış olması ona fiyat konusunda inanılmaz bir avantaj kazandırıyor, doğru. Bununla birlikte tüketim anlamında da ailenin benzinlilerinden avantajlı. Fakat 4 silindirin Porsche amblemini taşıyan bir otomobile entegrasyonun getirdiklerinin yanında götürecekleri de olacaktır. Peki bunlar neler? Porsche demek boxer sesi demek, Macan 2.0’da bu yok. Porsche demek performans demek, ancak eğer bu maddeyi Macan’ın eksi hanesine yazmaya kalkışırsak 237 bg’lik motora haksızlık etmiş oluruz. Macan’ı 6.9 saniyede 100 km/s’ye çıkarabilen ve VW grubunun birçok otomobilinde kullanılan 2.0 litrelik bu motor, zaten bu gövdeye, daha doğrusu iskelete hiç de yabancı değil. Tahmin edeceğiniz üzere, Macan, aslında tıpkı ağabeyi Cayenne’in Audi Q7 ile ilişkisi gibi tamamen Audi Q5 üzerine geliştirilen bir otomobil. Macan’da motor, aktarma, süspansiyon geometrisi gibi birçok temel yapı Q5 ile aynı. Süspansiyon ayarları, 7-ileri çift kavramalı PDK şanzıman, direksiyon kutusundaki geliştirmeler ve tüm spor modellerindeki gibi arka aksta kullanılan önlerden daha kalın dev lastikler, özellikle direksiyon başında Macan’ı Q5’ten bir hayli farklı kılıyor. Zaten Porsche’ciler Macan’a, ‘Segmentindeki yegane spor otomobil’ diyorlar. Sanırım bu cümle Macan’ın sürüş hisleri ile ilgili yeterince ipucu veriyordur.

Gövdesinin hiçbir köşesinde ‘bu otomobil Porsche değil’ dedirtecek bir nokta bile bulunmayan Macan’ın kabini de tipik bir Porsche. Yüksek ve bol butonlu vites konsolu, küçük çaplı direksiyon simidi, boru şeklindeki göstergeler (bu kez 5 değil, 3 kadranlı) ve direksiyon solunda yer alan kontak yuvası kendinizi Q5’ten daha çok bir 911’de hissetmenizi sağlıyor. Tabi oldukça yüksek bir 911’de. Q5’ten 43 mm uzun ve 36 mm geniş olan Macan’ı Cayenne ya da Panamera gibi yola sığdırmaya çalışmıyorsunuz. Direksiyon tepkileri şimdiye kadar bir SUV’de görmüş olduğum en başarılısı, tıpkı spor otomobil gibi. Porsche bunu nasıl başarıyor, bilemiyorum, ama Macan’ın direksiyon başında bir SUV ile alakası yok. Q5’ten gece ile gündüz gibi farklı. Acayip tutunuyor, acayip dönüyor ve hiç de fena gitmiyor. Direksiyon simidine uyguladığınız komutlar oldukça kısa ve net, dön diyorsunuz, anında dönüyor. Macan’da ‘anlamadım, bir daha tekrarlar mısınız’ gibi cevaplar yok, komutan sizsiniz.

Bizim otomobilimizde ayrıca Chrono paket olması da işin cabası; Launch Control bile var. Jantlarımız standart 18’ler yerine 20 inç. Ön lastikler 265/45 R20 iken arkalar 295/40 R20. PDK şanzımanla birlikte direksiyon ve gaz pedal tepkilerini de keskinleştiren Sport Plus modumuz da mevcut. Farkındaysanız bu saydıklarımla sanki bir spor otomobilden bahsediyoruz. Arkadan itiş ağırlıklı çalışan dört tekerlekten çekiş sistemi Audi ile aynı, yılların tecrübesi Quattro.

Porsche ürün gamı kataloğu üzerinde en cılız model gibi görünebilir, ama 3.6 litre 300 bg’lik Cayenne ve Cayenne dizelden yaklaşık 1 saniye daha erken 100 km/s’ye çıkabiliyor ve 7.2 lt/100 km’lik tüketimi ile 2 litreden fazla az yakıyor.

Macan’ın atom bombası efekti veren en vurucu özelliği yazının en başında bahsettiğimiz fiyatı: 83.549 Euro’dan başlıyor. Porsche’nin ikinci en uygun modeli Boxster’in başlangıç fiyatından (147.445 Euro) yaklaşık 210 bin TL daha ucuz! Bunun yanında, ‘madem Q5 ile aynı niye Macan’a para vereyim’ diye düşünenler, dilerseniz Audi’nin fiyat listesine bir göz atın, arada sadece 8000 Euro var. Tabi bu arada bizim test otomobilimiz gibi kapısını açtığınızda yerlere donanım akan bir araç istiyorsanız fiyatın 110 bin Euro seviyesine çıktığını da unutmamak lazım.

YAZI:BURAK ERTEM
FOTOĞRAF:GÜRKAN ÇAĞLAR