Nissan GT-R bazı görsel ve teknik ilerlemelerle birlikte kaslarını daha da şişiriyor.
Süperspor otomobil avcısı olarak bilinen ve ‘Godzilla’ olarak anılan Nissan GT-R, üretimdeki dokuzuncu yılında kapsamlı bir değişime uğrayarak kaslarını daha da güçlendirmiş oldu. R35 gövde kodlu otomobilin markası Ferrari veya Porsche olsaydı çoktan tamamen yenilenmişti fakat Nissan’ın yeni bir gövde hazırlamak yerine, otomobilin bu zamana kadar uğradığı en ciddi makyaj olarak ifade edilen bir değişimle birlikte daha iddialı bir paket sunmak istiyor. Gelelim değişimlere… Koltuklar, konsol ve bilgi-eğlence ünitesi de dahil olmak üzere iç mekan ciddi biçimde elden geçirilmiş. Dışarıda ise tamponların, ızgaranın, kaputun, marşpiyelerin ve arka difüzörün yenilendiği görülüyor. Difüzör demişken, yeni tasarım ve eklentilerle birlikte sürtünme katsayısının artmadığı fakat yere basma kuvvetinin artırıldığı ifade ediliyor. Gövdede özellikle A ve C sütunları bölgesinin daha rijit hale getirildiğini öğrendik. Yeni ve daha sıkı bağlantılara kavuşan süspansiyon sistemi ise Bilstein tarafından üretilen yeni adaptif sistemle değiştirilmiş. 3.8 litrelik twin-turbo V6 motorun turbo basıncı artırılırken, ateşleme ve egzoz sistemine de müdahale edilmiş. Güç değerinde 20 bg gibi mütevazı bir artış olsa da, tork değerinde kayda değer bir ilerleme görülüyor.
İngiltere satışları yaz sonunda başlayacak olan GT-R’ın üç farklı donanım seviyesi olacak ve bunlardan en uygun fiyatlı olanı 79.995 sterlinden başlayacak. ‘Engineered by Nismo’ isimli pist odaklı versiyonun jantları, lastikleri ve süspansiyon ayarları araca özel olacak. Bu arada sınırlı sayıda üretilecek olan GT-R Nismo, serinin en üst modeli olan ‘Engineered by Nismo’dan bile daha yüksek bir fiyata satılacak ve 2014’te olduğu gibi, 595 bg güç üretecek. Kabindeki iyileştirme çalışmaları oldukça dikkat çekici. Ucuz görünen birçok plastik parça ve gevşek hissiyatlı tuşlar iç mekandan çıkarılmış. Daha zarif bir direksiyon simidi tasarımı, konsolun üst kısmındaki deri kaplama ve şaft tünelindeki karbonfiber detaylar GT-R’ın uzun zamandır ihtiyaç duyduğu sportif hissiyatı destekleyici bir nitelik taşıyor.
Bilgi-eğlence sistemi daha önceki üniteye kıyasla az da olsa geliştirilmiş. Yani ekran halen eski moda görünüyor ve dokunmatik kullanım zaman zaman sıkıcı olabiliyor. GT-R’a gelen güncellemeyle birlikte konsola çevirmeli bir bilgi-eğlence sistemi kontrolü eklenmiş ve böylelikle dokunmatik kullanım zorunluluğu ortadan kaldırılmış. Rafinelik konusunda da önemli bir ilerleme söz konusu. Çift kavramalı yeni otomatik şanzımanla, GT-R’ın ilk çıktığında kullandığı altı ileri şanzıman arasında dağlar kadar fark var. Eskinin vuruntulu ve agresif geçişlerini unutun çünkü burada çok daha pürüzsüz değişim karakteri bulacaksınız. Yarım gazda geçilen alt devirlerde bile titreşim ve vuruntu yapmayan yeni şanzıman sayesinde özellikle trafikteki dur kalklar eskiye nazaran daha rahat olacaktır. Benzer bir gelişimin kabindeki ses seviyesinde ve konforda da kaydedildiği söylenebilir. Anlayacağınız, GT-R artık uzun yolculuklara çıkmadan çekinecek gibi görünmüyor. Otomobile eklenen ekstra 20 bg gücün 0-100 zamanını etkilemediği söyleniyor. Nissan, bazı kardeş Japon markalarıyla yaptığı bir anlaşmanın neticesinde, GT-R için resmi 0-100 zamanı belirtmeme kararı almış. Tuhaf… Neyse ki testlerimiz boyunca, dergimizin ölçüm ekipmanlarından bazılarını yanımızda taşıdığımız için zaman tutmayı ihmal etmedik. Elimizde bulunsun değil mi? Pürüzsüz sayılabilecek ortalama bir zeminde yaptığımız kalkışlar neticesinde elde ettiğimiz 0-100 verisini duymaya hazır mısınız? 3.3 saniye! 0-160 zamanını ise 7.6 saniye olarak kaydettik. Bu veriler GT-R’ın şu an satışta olan süpersporlardan çok az geride kaldığını gösterse de, 80.000 sterlin civarında bir etikete sahip olan ve bu kadar hızlı giden bir araç bulmanız imkansız, hatırlatırız. Nissan GT-R ile Audi R8 V10 ve yeni Porshce 911 Turbo arasındaki en temel fark, Nissan’ın 1752 kg’lik gövde ağırlığı. Otomobil düzlük hızlanmalarında ve birçok virajda potansiyelini açık açık gösteriyor ama Ferrari 488 GTB veya McLaren 570S gibi ciddi sporcuların liginde oynayabilecek bir dinamizmden söz etmek güç. Nissan’ın bu ağırlık verisiyle eskisi gibi dev avına çıkması en iyi ihtimalle bekleme modunda diye düşünüyoruz. Ağırlık bahsinden olumsuz etkilenen bir başka detay da, Nissan’ın virajlardaki keskinliği. Tamam, GT-R hemen her konuda olduğu gibi, bu konuda da fiyatından çok daha fazlasını sunuyor ama hafiflik bu noktada her zaman artı değerdir. Hisli, direkt ve keskin bir direksiyon ile yönlendirdiğiniz otomobil parmak uçlarınızdan emir bekliyor ve şasi korkutucu derecede yanal tutunma üretiyor. Bildiğiniz üzere, GT-R’ın en meşhur yanlarından birisi, virajlardaki yanal tutunma jeneratörüne dönüşmesidir.
Böylesi bir ağırlıktan beklenmeyecek kadar başarılı bir gövde kontrol yeteneği sunmaya devam eden GT-R, sert tepe üstlerinde eskiye nazaran biraz daha yumuşak davranıyor ve dört tekerlekten çekiş sistemini arka odaklı biçimde kullanıyor. Öyle ki, tıpkı eski günlerde olduğu gibi, dört tekerlekten çekiş sistemi viraj çıkışlarında bütün gövdeyi tıpkı arkadan itişli bir makinede olduğu gibi dengeleyebiliyor. Dolayısıyla GT-R’ın virajlardaki ayarlanabilir ve etkileşimli meşhur karakterinin yaşamaya devam ettiğini söyleyebiliriz. Minik minik gelen ilk kaymaları bir kenara bırakırsak, GT-R’ın tutunma limitlerini aştığınızda tuhaf deneyimler ortaya çıkıyor ki bunu sadece yaşayanlar anlayabilir. Otomobil tutunmayı bıraktığı anda arka taraf bir anda kopuyor ve kopma şiddeti git gide artıyor. Dolayısıyla limitlerin üzerinde kopar ve yakala tarzından ziyade, kopar ve gerisini şansa bırak tarzında bir yaklaşımla sürüş yaptığınız söylenebilir. Dişleri halen çok keskin, yetenekleri halen sert ve halen cebinizi fazla üzmüyor. GT-R’ı daha iyi hale getiren detayların, otomobilin her türlü sürücünün aklını bulandıracak kadar hızlı olan karakterini zayıflatmamış. Eski spor otomobillere has yüksek güç değerlerini ve ‘dikkatli olmazsan başın belaya girer’ tarzındaki tutunma karakterini seviyorsanız, GT-R’ı da çok seversiniz demektir. Tabi dinamik açıdan Ferrari seviyesinde bir incelik beklemeyin deriz. Yine de GT-R’ın sürücüsüne verdiği güven çok keyifli.
GT-R’ın daha önceki sadık müşterileri, makyajdan büyük keyif alacaktır çünkü paranıza karşılık maksimum performansı istiyorsanız halen ondan iyisi yok. Daha da güzeli, otomobilin sevilen bütün değerleri yaşamaya devam ediyor. Bu kez de devleri avlayabilecek mi bilmiyoruz ama Godzilla’nın yumrukları halen çok sert. Ayrıca yaşlandıkça güzelleştiğini de itiraf etmemiz gerek.
0 comments