Mazda’nın 2015 yılında 4.nesliyle yollara çıkardığı roadster’i MX-5, ürün gamına sınırla sayıda üretilecek “Retractable Fastback” yani kısa adıyla RF versiyonunu ekledi.
Herkes gibi benim de RF ismini duyduğumda merak ettiğim ilk şey ne anlama geldiğiydi. Kısa bir araştırmanın ardından kelimenin Retractable Fastback; yani Türkçe anlamıyla “Toparlanabilir Fastback” anlamına geldiğini öğrendim. Aynı kelimenin dönüştürülebilir ve geri çekilebilir gibi anlamları da olduğunu keşfettikten sonra Mazda’nın ne demek istediğiyle ilgili ışıklar kafamda yanmaya başladı.
RF, aslında roadster kanı taşıyan bildiğimiz MX-5’in bir koleksiyon parçasına veya bir arzu objesine dönüştürülmesi anlamını taşıyor. ND kasa koduyla bildiğimiz 4. nesil MX-5 ilk kez tanıtıldığı günden bugüne kadar tasarımıyla bir çok övgüyü toplasa da RF formu otomobili başka bir sınırın ötesine geçiriyor. Uygun fiyatlı, manuel olarak katlanan bez tavanlı keyif makinası roadster MX-5 gidiyor, yerine adının sonuna RF sihrini ekleyen güzide bir sanat eseri parçası geliyor.
“Biraz abartmıyor musun?” dediğinizi duyar gibiyim fakat söylediklerimin bir sebebi var; Red Dot: En İyinin En İyisi Ödülü. Beğeni konusu her ne kadar bıçak sırtı bir konu olsa da en azından Red Dot jürilerinin benimle aynı fikirde olduğunu bilmek güzel. Öyle ki onlar da bu fastback görünümlü fakat istenildiğinde roadster olabilen otomobilin sıradan bir “araç” olmadığının farkında.
MX-5’i ilk gördüğünüz anda başlayan “orantısızlık” hissiyatıyla beslenen RF, standart otomobilin tasarımının kusursuzlaştırılmış bir versiyonu gibi. RF, maddi olarak bir koleksiyon eseri veya nadide otomobil üretme amacından ziyade, MX-5’in 27 yıllık kısa fakat bir o kadar yoğun tarihinin ölümsüzleştirilmesi anlamına geliyor. KODO tasarım diliyle hazırlanan Mazda modellerinin zirvesi desek de abartmış olmayız.
Kullanmasınız da karşısına geçirip izlerken keyif alabildiğiniz MX-5 RF, atalarının hafifliğiyle kazandığı ününü halen koruyor. Tüm bu elektronik mekanizma ve sert tavana rağmen sadece 51 kilogram fazlası bulunan RF, sürüş karakterinden ödün vermiyor. RF’nin sürücü dahil toplam ağırlığı sadece 1127 kilogram.
Daha önce de Autocar sayfalarında okuma fırsatı bulduğunuz MX5, tavan farkı olmaksızın en keyifli ve en eğlenceli roadster’ler listesinde başı çekmeye devam ediyor. 50/50 ağırlık dağılımının nimetlerini sonuna kadar kullanan MX-5 RF, standart modelden farklı olmayan kısa yollu vites topuzuyla ve direkt direksiyonuyla eğlencenin kapılarını aralıyor. Jinba-Ittai felsefesinin yani sürücü-araç bağının birincil öncelik olduğu otomobil, sıkı bir elbise gibi vücudunuzu sararak sizi içine hapsediyor. Devamında ise tekerler kolunuz, farlar gözünüz ve 1.5 litrelik atmosferik motor kalbiniz oluyor. Kısa bir alışma sürecinin ardından MX-5 ile sınır tanımamaya başlıyorsunuz.
Süspansiyon sistemi sebebiyle sıkça hissedilen gövde salınımı, sıkı virajlarda biraz keyif kaçırmıyor değil. Konfor-dinamizm dengesinde ağır basan taraf konfor olunca otomobilin geri kalan kısımlarındaki eğlence faktörü geçici bir kesintiye uğruyor. 2.0 litrelik motor seçeneğiyle birlikte gelen Bilstein amortisörlerle terazinin dengesini değiştirmek mümkün. Terazinin gerekliliğini bile sorgulatan 2.0 litre motorlu MX-5’in sürüş izlenimi için ise önümüzdeki ayı beklemek zorundasınız.
RF’nin tasarım anlamındaki kusursuzluğunu ne yazık ki kokpitte ve küçük detaylarda görememek üzücü. Kabin içinde küçük eşyalar için neredeyse hiç bir bölme bulundurmayan MX5, koltukların ortasına yerleştirilen bölmeyle torpido ihtiyacını karşılıyor. Tabi bu bölüme uğraşmak için de konforunuzdan biraz ödün vermeniz gerekiyor. Ayrıca 1.80cm üzerinde boya sahip kullanıcılar için eziyete dönüşen “ideal sürüş pozisyonu arayışı”, sınırın çok üstündeyseniz kafanızın tavana değmesiyle sonuçlanıyor. 10 km/s hıza kadar açılabilen ve 13 saniyede tamamen katlanabilen tavan olmadan sürüş yapmak isterseniz de saçlarınız “sürekli fön” etkisine maruz kalıyor.
Fakat MX-5’in hiçbir eksisi affedilemeyecek türden değil. Devir çevirmeye meraklı 1.5 litrelik atmosferik motorun tınıları veya go-kart vari sürüş karakteri her şeyi unutturuyor. Günlük kullanım için satın almayı düşünenlere “gülü seven dikenine katlanır” mesajı veren MX-5 RF, iyi bir hafta sonu otomobili ve potansiyel koleksiyon parçası olarak benim listeme üst sıralardan giriş yaptı. Hem de 154.600 TL’lik fiyatıyla.
Yazı: Mehmet Akif Doğan
Fotoğraflar: Gürkan Çağlar
0 comments