Sürüş İzlenimi | Audi Q5

By Mehmet Akif Doğan on 5 Mart 2018

Audi’nin en çok satan modelleri listesinde üst sıralarda yer alan Q5, başarılı formülünü değiştirmeden kendini yeniledi. Formül değişmese de yeni Q5’te değişen çok şey var.

Audi’nin 2008 yılında tanıttığı ve yeni nesline kadar tüm dünyada 1.6 milyonluk satış rakamına ulaşan premium SUV’u Q5 yenilendi. Büyüme hızıyla dudak uçuklatan SUV pazarında Almanlar adına önemli işler başaran model, dev bir yenilenmedense evrim geçirerek üretim mantığındaki temel taşları korumayı başardı.

Genel tasarım hatlarını korusa da dizayn çizgilerinde önemli bir keskinleştirme işlemine maruz kalan Q5, güncel Audi tasarımlarını yakalamasının ötesinde önceki neslin tasarım karakterini yeni jenerasyona taşıdı. Aşırılıklardan uzak, dinamik, heyecan uyandırabilen fakat orta yolcu. Herkesi mutlu edecek bir tasarım Audi tarafından günümüze uygun hale getirildi.

Yerini aldığı modele göre daha büyük olan yeni Q5, bunu hem dışında hemde teknik verilerinde açık bir şekilde ortaya koyuyor. Tüm gövde parçaları yenilenen model, eski Q5’e göre; 25mm daha uzun, 50mm daha geniş ve 2.5mm daha yüksek. Ebatlardaki değişimle birlikte Q5, hem ön kısımdaki hem de arka bölümdeki yolcular için daha fazla yaşam alanı vaat ediyor. Büyümeye rağmen otomobilin toplam ağırlığı ise 25 kg daha az.

Kokpitte sedan kardeşi A4 ve büyük abisi Q7 gibi modellerden tanıdığımız düzeni kullanan Q5, yeni direksiyon tasarımı ve MMI bilgi-eğlence sistemi gibi donanımlarla dışardaki yenilenme hissiyatını kabine taşıyor. Daha önce farklı Audi modellerinde karşımıza çıkan sanal kokpit Q5’in opsiyon listesinde bulunuyor. Test otomobilimizde bulunan bilgi ekranı ise makul düzeyde görüntü performansıyla bir çok farklı bilgiye ulaşmaya imkan tanıyor. MMI ekranı ise fonksiyonel yapısıyla ve zengin içeriğiyle kullanıcı isteklerine hızlı ve kolay cevaplar veriyor. MMI modülünü kumanda edebilmek için gözlerinizi yoldan ayırmanıza gerek olmaması da sistemin kullanım kolaylığını ve içgüdüselliğini anlatan önemli detaylardan.

Kabindeki yüksek malzeme kalitesi ve başarılı yalıtımla “premium” bir SUV olmanın gereklerini doğru şekilde taşıyan Q5, koltuklardan direksiyona kadar bir çok parçada başarılı malzeme seçimiyle fiyat etiketinin hakkını vermeye çalışıyor. Deri-Alcantara karışımı koltuklar, krom kaplı klima kumandaları veya kaliteli deri bölümler bu detaylardan bazıları. Ciddi rakipleri Mercedes ve BMW’nin Audi Q5 kadar rafine hissettiren bir kabine sahip olmadıkları gerçek.

Sürüş modları yardımıyla farklı karakterdeki sürüşlere uyum sağlamaya çalışan Q5, bu çabasını direksiyon ve gaz tepkilerindeki küçük değişimlerden öteye geçiremiyor. Her ne kadar mod değişimleriyle birlikte motor, şanzıman ve direksiyon farklı ayarlara geçiş yapsa da teorideki bu değişim pratikte ciddi bir fark yaratmıyor. Yalnızca off-road moduyla birlikte aktive edilen eğim iniş kontrolü ve kapanan stabilite kontrol programı bir şeylerin değiştiğini net bir şekilde anlatabiliyor.

Q5’in opsiyonel donanım listesinde adaptif pnömatik süspansiyon sistemi bulunsa da test otomobilimizdeki standart sistem de başarı kriterini kolayca sağlıyor. Daha çok konfor odaklı çalışan sistem, kabinde ve motorda yaratılan rafinelik hissiyatını ciddi şekilde destekliyor. Başarılı sönümleme performansı ve geniş çalışma aralığı, ayarında dengeyle beraber hem konfor hemde dinamizme aynı anda hizmet edebiliyor.

2 litrelik TDI dizel motorla satışa çıkan Q5, 190 beygirlik gücüyle ve 400 Nm’lik torkuyla 1845 kilogramlık gövdeyi kolayca taşımayı başarıyor. 7 ileri S Tronic şanzımanın hızlı ve sarsıntısız geçişleri Q5’in konforlu yapısına destekte bulunuyor. Dinamik moda geçildiğinde otomobili sürekli yüksek devirlerde tutmak için çaba sarf eden şanzıman, sürücü tarafından gelen değişim isteklerine gayet net cevaplar veriyor. Dizel ünitenin 1750 d/dak itibariyle kullanıma giren 400 Nm’lik maksimum torku ise hızlanma istekleri karşısında şanzıman ile birlikte tüm yükü sırtına alıyor.

Audi’nin yenilenmiş Quattro dört tekerlekten çekiş sistemini kullanan Q5, Ultra isimli sistemle düz yol kullanımında daha yüksek verime ulaşmak için arka aksa giden gücü önden ayırabiliyor. Yol koşullarını öngörme yeteneğine sahip sistem, beklenen duruma göre arka aksı tekrar kullanıma sokabiliyor. Bu sayede çekiş problemlerinin önüne geçen sistem Q5’in dengeli bir yolculuk yapmasını sağlıyor.

Quattro sisteminin faydasını en çok virajlarda gören Q5, tüm ağırlığına ve dizel motoruna rağmen çoğu köşeyi kesintisiz güç kaybıyla geride bırakabiliyor. Zaman zaman sınırların aşıldığını düşündüğünüzde güvenlik sistemleri duruma müdahale ederek tehlikeli durumların önüne geçiyor. Yine de bir şekilde sınırları aşmayı başardığınızda ise otomobil bir bütün olarak yolun dışına doğru ilerlemeyi tercih ediyor. Tabi bu durumlarda geri bildirim konusunda zayıf kalan direksiyon sistemi duruma müdahale etme şansınızı zora sokuyor. Bir de süspansiyon sisteminin düşük hızlardaki çalışma verimini yüksek hızlarda gösteremediğini belirtmek gerekiyor.

Daha çok konforlu ve “premium” yolculuklar yapmak için tasarlanan Q5, hem kokpitinde hem de dışında sürücüsünü iyi hissettirmeyi başarıyor.