Audi’nin BMW 3 Serisi ve Mercedes C Serisi’ne en son cevabı Türkiye yollarında.
Audi A4, bütün jenerasyonlarıyla 3 Serisi ve C Sınıfı gibi ciddi bir rakip oldu. Önden çekişli aktarma yapısı, daha simetrik iç ve dış tasarımıyla sade ama kaliteli bir otomobil arayanların tercihi olmuştu. Ülkemizde başarısının sebebi ise Volkswagen destekli küçük hacimli motorları ve başarılı şanzımanları oldu. Bu gelenek güncel modelle kısmen bozuldu.Test konuğumuz A4’ün ürün gamındaki başlangıç seviyesi olan 1.4 turbo benzinli versiyon.150 bg güç üreten bu motor gücünü 7 ileri S-Tronic şanzımanla yere aktarıyor. Otomobilin tepkileri 1.4 litrelik bir motora göre oldukça iyi. Özellikle 1450 kilogramlık ağırlığına rağmen sürüşten ödün vermiyor. Bunu Audi drive select isimli sürüş modu seçimleriyle de pekiştirebiliyorsunuz. Fakat 7 ileri S-Tronic şanzımanın muadillerine göre biraz daha yumuşak bir karakteri var. Bu, sürüş konforu açısından olumlu anlam taşısa da performans veya biraz daha tepkili bir sürüş arayanlar için olumsuz yönü işaret ediyor. VW modellerinde vites geçişlerinde egzozdan çıkan güzel seslere A4’te rastlamadım. Hatta bir süre S-Tronic yerine Multitronic CVT şanzıman mı acaba diye bile düşündüm.
Tüketim konusuna gelecek olursak 1.4 litre için biraz yüksek olduğu söylenebilir. 12.3 inçlik TFT gösterge panelinin sağ alt köşesinde beliren yeşil ayakkabı işareti size ayağınızı gazdan çekmenizi söylüyor. Fakat az bassanız bile kaldırmanız konusunda ısracı davranıyor ve sadece ayağınız pedal üstüne duracak kadar temas ettiğinde ortadan kalkıyor. Bu durumda tüketim 8 lt/100km civarında oluyor. Ortalama bir sürüşte ise 8.8 litre elde edebildim. Gaza sert davrandığınızda ise 11 litrenin altına düşmek maharet istiyor.
Gelelim sürüşüne… A4 bildiğimiz gibi artık MLB platformu üzerinde yükseliyor. Yani A4’ü A4 yapan karoser bileşenlerini kaldırdığınızda karşınıza A5, A7, A8 gibi modellerle birlikte Porsche Macan da çıkabiliyor. Bu yüzden sürüşün konfor açısından üst düzey olması gerekiyor. Otomobil yol bozukluklarını kabinden uzakta tutmayı başarıyor. Zaman zaman, özellikle arka koltuktaki yolculara, sarsıntıları içeriye biraz fazla yansıtabiliyor. Çevik olma konusunda da yetersiz kaldığını hissedebiliyorsunuz. Tabi ki 1.4 litrelik motora sahip bir otomobilden çevik olması beklenmemeli ama otomobil sportif donanımı bu beklentiyi size aşılıyor.
Özellikle test otomobilimizin S-Line donanımı kapsamındaki farklılıkları A4’ün zaman zaman spor bir coupe gibi hissettirmesine sebep oluyor. Mercedes CLA değil de sanki bir BMW 4 Gran Coupe gibi. Fiyatı ve TFT ekrandan oluşan gösterge panelini de göz önünde bulunduracak olursam A4’ün tam anlamıyla TT Sportback olduğunu söyleyebilirim. Ama dediğim gibi sürekli değil, zaman zaman. Belki bu biraz abartılı olabilir fakat önümdeki gösterge paneli elimdeki incecik altı düz spor direksiyon bana kesinlikle hissi çok iyi olsa da beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Çünkü otomobilin ne yaptığından çok ne yapmak istediğini bildiriyor. Bunu özellikle keskin virajlarda fark ettim. Otomobilin direksiyonu virajın içindeyken hafifliyordu ve zaman zaman önden kayma yaşadığımı düşünerek tepki gösterdim fakat sonucunda otomobilin kaymamış olduğunu anladım. Bunu bir kaç kez daha otomobilin limitlerinde de deneyince aslında A4’ün iyi bir yol tutuşu olduğunu ama direksiyon sertliğinin artması gerektiği yerde azaldığını fark ettim. Bu özellikle sürüş modu otomatikteyken bariz şekilde hissediliyor ama dinamik moda geçince daha fazla güven veriyor.
A4’ün içindeki yaşam alanı da önceki modellerine göre daha modern. Bunda “orta konsola sonradan eklenen tablet gibi görünme” trendinden nasibini alan multimedya sistemi ekranının payı büyük. Aynı zamanda düğme ve butonların tasarımı da daha modern olmakla birlikte daha şık. Alçakta konumlanan eğimli ön göğüs sayesinde görüş açıları ve ferahlık hissi de üst düzeyde. Fakat arka yolcular için daha iyi bir diz mesafesi sunmasını beklerdim. Yüksek şaft tüneli sebebiyle arkadaki yaşam alanı bana göre sınıf seviyelerinin altında.
Donanım konusunda ise siz ne kadar cömert davranırsanız o da size o kadar cömert davranıyor. Yani ödediğiniz para kadar donanım sunuyor. Şöyle izah edeyim; A4’ün kullandığım motor ve şanzıman seçenekleriyle fiyatı 145.023 TL’den başlıyor. Nitekim S-Line iç ve dış paketi (artık ayrı ayrı da satın alabiliyorsunuz), LED farlar, ısıtmalı ve alkantara deri döşemeli elektrikli ayarlanabilir koltuklar, Virtual Cockpit( 12.3 inçlik TFT Gösterge Paneli), sunroof, metalik renk ve üst seviye multimedya sistemi gibi donanımları eklediğinizde otomobilin fiyatı yaklaşık 236.000 TL civarına ulaşabiliyor. Hatta A4’ün o kadar kabarık bir donanım listesi var ki A6, A7, A8 sahipleri bile kıskanabilir.
Görmüş olduğumuz gibi artık A4 bildiğimiz A4 değil. Tasarımı, donanımları ve motorları daha iddialı… Bu iddiasını fiyatına da yansıtmış. Aynı zamanda bir önceki modelin ülkemizde en çok satan versiyonu 1.6 TDI olmaması da önemli bir eksi. Ama içinde ve direksiyonunda bulunmak iyi hissettiriyor. Performans ve verimlilik yönünden de bir adım önde. Bana göre C Serisi’nden iyi ama fiyat ve sürüş konusunda Bavyeralı 3 Serisi bir adım daha önde gidiyor.
YAZI: SARPER SABUNCU
FOTOĞRAF: GÜRKAN ÇAĞLAR
0 comments