İlk yerli spor otomobil: Anadol STC-16

Otomobil tarihimizin en önemli parçalarından, ilk yerli spor otomobil Anadol STC-16 yani nam-ı diğer Süper Türk Canavarı’nı anıyoruz.

STC-16’nın Tarihi

1966 yılında üretilmeye başlanan Anadol A1’den sonra 1970’li yıllarda yerli bir spor otomobil üretme fikri o dönem Otosan’ın başında olan Erdoğan Gönül’e aittir. Hedefi Otosan’ın spor bir otomobili tasarlayıp üretebileceğini kanıtlamaktı.

Belçika Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi mezunu tasarımcı Eralp Noyan, uzun süreler Fransa, İtalya ve İngiltere’de, otomobil dizaynı yapan butik firmalarda çalışmıştı. 1969 yılında Otosan’da göreve başladı ve Erdoğan Gönül’ün istemiyle STC 16’nın tasarımını üstlendi. Çeşitli problemlerden dolayı STC-16 projesine veda eden Noyan, 6 ay sonra tekrar Otosan’a döner ve STC 16’nın ilk tasarımlarını elden geçirerek gerçek modeli ortaya çıkardı.

Mühendislik çalışmalarını Ekber Onuk, Günay Atuk, Kadri Nişel, Necdet Oral ve Zeki Diker yürütmüştür. STC-16 nın yaratıldığı o günleri STC 16’nın şasi tasarımı ve mekaniği aksamı üzerine çalışan Ekber Onuk anlatıyor: ‘‘Yüksek sayıda yapılması gerekmeyen bir otomobildi. Daha hafif yatırımlar gerekiyordu. Bu ekibin bir şey yaratabileceğini göstermek için akıllıca bir karardı. Otosan’ın başında otomobili çok seven, bu işe gönül koymuş, Erdoğan Gönül vardı. Erdoğan Bey’in misyonunu takdir etmek gerekir. Projede çalışanlar zor insanlardı. Hepsi de heyecanlıydı. Görev almak yerine herkes kendine görev yaratıyordu. Cumartesi pazar çalışıyorduk. Bu ekip Otasan’a denk düşmüştü. Bu zor adamları Erdoğan Gönül bir arada çalıştırdı.’’

1973 yılında piyasaya çıkan STC 16’nın ilk üretim hızı haftada bir otomobildi. Daha Sonra günde 1 otomobil hızına ulaşıldı. Üç yılda 175 adet STC 16 üretildikten sonra, üretimi durdu.

İki kişilik üretilen Anadol STC-16, bir pazarlama kitabına konu olmuştu. Kitapta, kalabalık aile yapısına sahip Türklerin 2 kişilik otomobilleri sevmediği, Otosan’ın bu yüzden projeyi zararla kapattığı yazılmıştı. Otomobilin yaratıcısı Eralp Noyan’a göre ortada bir hata yoktu çünkü zamanın spor otomobil konsepti 2 kişilikti.

Eralp Noyan’ın konuyla ilgili söyledikleri şunlardı; ‘‘Spor otomobil belli bir kültür meselesi. Spor otomobil talebi, otomobille belli bir yakınlaşmanın sonucu ortaya çıkar. O zaman 2 kapılı otomobilin sayısı sınırlıydı. Spor otomobile böyle bir yakınlığı yoktu insanların. Spor otomobil biraz fedakarlık ister. Spor otomobilin raconu vardır.”

Türkiye ve dünya ralli şampiyonalarına en çok katılan otomobillerden birisi olan STC-16’nın, 1973 yılından günümüze kadar 175 örneğinden bir çoğu ne yazık ki önceki senelerde çıkan ÖTV teşvikiyle yok olmuş durumda.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir