Sürüş İzlenimi Fiat Egea 1.6 E-Torq AT

Ülkemizde üretilen yerli sedan, artık otomatik şanzıman seçeneğiyle de satın alınabiliyor. Yeni motor ve şanzıman ikilisinin bıraktığı izlenimse keyifli olarak nitelendirilebilir.

Otomobillerin fiyatları günden güne artıyor ve bu fiyatlar en sonunda nereye ulaşacak gerçekten merak ediyorum. Bundan sadece 5-6 yıl önce 40 bin liraya iyi bir kompakt sınıf otomobil satın alabiliyorken, şu anda benzer otomobiller için 70 bin lira fiyat biçiliyor olması akıllara durgunluk veriyor. Hemen hemen her üretici, premium olmak için çabalarken, Fiat bu otomobille uygun fiyatlı sedan politikasını izlemeyi amaçlıyor denilebilir. Öncelikle otomobilin Fiat Linea’ya oranla çok daha şık göründüğü konusunda çoğumuz mutabıkızdır. Önde ve arkadaki diz, baş ve omuz mesafesi de sıkıntısız. Sürücü koltuğunun ve direksiyonun ayar açıklığı çok iyi olduğu için alçak ya da yüksek bir oturma pozisyonunu zevkinize göre elde edebiliyorsunuz. Kokpitin üst bölümünde kullanılan yumuşak malzeme tatminkar olsa da, kapı içlerinde kullanılan ve 90’lı yılların Almanlarını hatırlatan desenlere sahip plastikler herkesin hoşuna gitmeyebilir. Bunun dışında kullanımı zor olan bir kumandaya rastlamadım; sadece 5 inçlik Uconnect multi medya sistemi biraz küçük görünüyor ve gözler burada daha zengin uygulamalar arıyor. Geri görüş kamerası gayet kullanışlı ve hayatı çok kolaylaştırıyor.

Bu arada aynaların elektrikli olarak katlanmaması ve birçok rakibinde sunulan Xenon farların sunulmayışı üzücü. Gelelim Egea’nın bıraktığı tatlara; bu otomobil, bana sorarsanız üzerinde iyi mühendislik çalışılmış iyi bir ürün ve küçük detaylarda bu belirginleşiyor. Süspansiyon sistemi, yol bozukluğu abartıya kaçmadığı sürece iyi bir şekilde darbeleri sönümlüyor ve sessiz çalışıyor. Rüzgar ve yuvarlanma gürültüsü de makul hızlarda konfora önemli katkı sağlayacak şekilde düşük. Direksiyon sistemi yeterince hızlı olsa da keyifsiz ve geri bildirim seviyesi zayıf. 1,6 litrelik atmosferik beslemeli motorsa Fiat ürün gamında uzun zamandır karşımıza çıkmayan bir seçenek. Brezilya’da geliştirilen bu motor, eski Tritec serisi motorların elden geçirilmiş hali olarak karşımıza çıkıyor. 110 bg güç ve 4500 d/dak’da 152 Nm tork üreten motor, günümüz dünyasında biraz 90’lar havası estiriyor denilebilir. Turbo beslemelilerin uçuşa geçtiği bu dönemde iyi bir seçim olmasa da, özellikle orta ve üst devirlerde boxer motorları aratmayan keyifli sesiyle ve yeterli performansıyla eski Alfa’ları hatırlatıyor. Alt devirlerdeyse isteksiz. Tabii burada bir seçim yapmak zorundasınız; sakin ve uyuşuk bir sürüşe katlanmak isterseniz, Egea ortalama 100 km’de 7,0 litrelik bir yakıt tüketimiyle sürücüsünü ödüllendiriyor. Orta ve yüksek devirlerdeyse bu değer hemen 10 litre seviyelerine çıkıyor. 6 ileri otomatik şanzımansa bildiğimiz tork konvertörlü yapıda; vites geçişleri sarsıntısız, konforlu ve en önemlisi akıllıca vites yükseltip düşürebiliyor. Manuel değişimlerdeyse yavaş kaldığını söylemek gerekiyor. Önceliği ekonomiden çok şehir içinde sol ayağı dinlendirmek olan sürücüler için Egea iyi bir aile otomobili alternatifi olabilir.

YAZI: KEREM TOKMAK
FOTOĞRAF: GÜRKAN ÇAĞLAR