Sürüş İzlenimi Hyundai Elantra

Hyundai’nin yenilenen sedanı her zamankinden daha dinamik ve ekonomik. Ama Elantra’yla ilgili her şey bu kadar olumlu mu?

Sokakta “Hyundai denince aklınıza hangi otomobil geliyor?” diye sorsak aldığımız iki cevaptan biri Elantra olur. Bunun sebebi bana göre ülkemizde sedan otomobillere duyulan büyük ilgi. Bunu otomobillerin satış rakamlarına bakarak daha net görebiliyorsunuz. Hyundai sektördeki önemli sedan üreticilerinden birisi. Açık konuşmak gerekirse bu başarısını otomobillerinin fiyat etiketlerine borçlu.Yeni Elantra ise bu durumu değiştirecek gibi gözüküyor. Bir önceki jenerasyon, bana göre i30 Sedan, Hyundai’nin alışkın olduğu başarıyı bulamadı. Çünkü ön kısmını i30’dan aldığından tasarımı özgün değildi ve ülkemizin sedan otomobil beklentilerine cevap veremiyordu. Geniş bir bagajı olsa da arka yolcuların yaşam alanı dardı.

Sayfalarımızda gördüğünüz bu otomobil Güney Koreli üreticinin yeni tasarım dilini taşıyor ve tasarımı bana göre dikkat çekmeyi başarıyor. Daha alçakta konumlanan altıgen formlu ön ızgara Elantra’nın kaliteli bir görüntüsü olmasını sağlamış. Asimetrik hava girişleri tasarımı farlarla birlikte agresifleştirmeye çalışmış. Otomobilin yere yakın seviyede bulunan farlarına dikkatli bakılırsa Ford Mondeo veya Jaguar XE gibi otomobillere benzediği söylenebilir. Bir önceki i30’dan alınan yüzüyle kıyaslandığında bu yüzün açık ara farkla daha iyi olduğu aşikar.

Yüzünün hemen arkasında sakladığı 1.6 litrelik turbo dizel motoru 136 bg gücünde. Bu gücünü 4000 d/dak’da üretiyor olsa da 1750 devirden itibaren gelen 300 Nm tork şanzımanla verimli sonuçlar ortaya koymayı başarıyor. Yedi kademeli şanzıman bulunan Elantra, özellikle düşük viteslerde sizi koltuğa yapıştırmasa da yeterli çekiş gücünü sunmayı başarıyor.

Yedi ileri çift kavramalı şanzıman sakin bir karaktere sahip. Vitesleri büyütürken veya küçültürken sarsma, titreşim vs. yaparak geçişleri hissettirmiyor. Ama bu da ihtiyaç anında bazen fazla sakin kalması anlamına da gelebiliyor. Tam vites büyütürken gaza sonuna kadar bastığınızda boşluk oluşuyor ve sollama yapıyorsanız bir daha düşünmenizi gerektiriyor. Bu tür durumlar için Sport butonu konulmuş ve ona bastığınızda şanzıman bir nebze daha agresif davranmaya çalışıyor.

Bu ikilinin birlikteliğinin en büyük meyvesi yakıt tüketimi verileri. Tüketim konusunda Elantra’nın beni etkilediğini söylemeliyim. Hyundai’nin verdiği bilgilere göre yakıt tüketimi şehir içinde 4.7, şehir dışında 3.8, karma sürüşlerde de 4.1 lt/100km. Bu rakamları 1.6 dizel ve çift kavramalı otomatik şanzımanlı otomobillerde görmeye alıştık ama Elantra bu verilere gerçek hayatta en yakın otomobillerden birisi. Öyle ki, otomobili teslim ederken 1,5 saat süren köprü geçişli ve bol yokuşlu bir yolculuk gerçekleştirdim. Köprüye trafiğine girmeden önce yol bilgisayarındaki tüketim verisi 5.6 lt/100km idi. Köprü trafiğine girdim çıktım ve Bostancı’ya girdiğimde ortalama 5.1 litre olarak görünüyordu. Yani sunulan rakamın sadece 0.4 fazlası. Emisyon ve tüketimde konusunda yanıltıldığımız bu günlerde bu rakam bence takdire değer.

Sakin sürüşlü Elantra’nın performanslı sürüşleri fazla sevmediğini virajlara girerken konusunda yüzde yüz güvenilir bir otomobil değil çünkü yaklaşık 1,5 tonluk ağırlığı konfor odaklı yumuşak süspansiyonlardan dolayı biraz fazla yer değiştiriyor. Süspansiyonlar bu sayede darbeleri emme konusunda daha yetenekli olduğunu ispat ediyor. Sarsıntıları kabinden uzak tutmayı başarsa da bazen sesler kulağınıza hızlı bir şekilde ulaşıyor.

Konsolun tasarımının Seat’ın Leon modeliyle hemen hemen aynı olduğu konusunda eleştiriler yapılıyor. Bence de öyle fakat otomobilin genel tasarımına uyum sağlamış ve fonksiyonel. Bu yüzden olumsuz bir şey söylemek biraz yersiz olur. Direksiyon, multimedya sistemi, klima kontrolleri gibi yerlerde Tucson’un izleri fazlaca görülebiliyor. Açık renkli döşemeler ferahlık hissini sadece pekiştirmiş, çünkü özellikle arka koltuklarda Elantra yaşam alanı konusunda oldukça cömert davranıyor. Arkadaki baş ve diz mesafesinin tahminimden daha iyi olduğunu söylemeliyim.

Dışarıdan bakıldığında keskin hatlı dinamik tasarım bunun tam tersini düşünmenizi sağlıyor. Omuz çizgisi arka stop grubuna kadar yükseliyor ve bu tasarım hilesi otomobilin yüksekliğini kamufle ediyor. Bu çizgi arka camların yüksekliğinden çalıyor olsa da bagaj hacmine olumlu etki ediyor. 458 litrelik bagaj hacmi sınıfının ortalamasının az farkla da olsa üzerinde. Arkadaki tasarım da yeni tasarım dilinden nasibini almış ve Tucson modelinden izleri görmek mümkün.

İki donanım seviyesi bulunan Elantra’nın üst seviyesi olan Style donanımlı otomobilimizde 7 inçlik dokunmatik ekranlı ve navigasyonlu multimedya sistemi, çift bölgeli otomatik klima, yağmur sensörü, far sensörü, hız sabitleyici, elektrikli katlanır ve ısıtmalı yan aynalar standart olarak sunuluyor. Dizel otomatik kombinasyonlu Elantra ülkemizde sadece bu donanımda satılıyor ve fiyatı 85.990 TL. Elantra’nın baz modelinin fiyatı ise 59.590 TL’den başlıyor.

Fiyatının donanımına göre oldukça iyi olduğu söylenebilir. Rakiplerinin dizel otomatik kombinasyonlarının baz donanımlı modelleri hemen hemen bu fiyata satılıyor. Elantra pazarda istediğini elde edebilecek özelliklere sahip. Filo kiralama şirketlerinin veya kurumsal müşterilerin ilgisini çekebilir mi bilinmez ama bireysel müşteriler için iyi bir seçenek haline gelmiş.

YAZI: SARPER SABUNCU
FOTOĞRAF: GÜRKAN ÇAĞLAR