Sürüş İzlenimi: DS5 1.6 THP

Özgürlüğünü ilan eden DS’in eski günleri DS5’le geri dönüyor.

autocar_türkiye_test_ds_5_10

Kısaca DS’in mirasından başlamak istiyorum… Citroen ismini tanrıça kelimesinin fransızcası olan “Déesse”ten alan otomobili 1955 yılında çıkarmıştı ve o dönemde gerçek anlamda çığır açmıştı. Fütüristik tasarımı döneminin o kadar ötesindeydi ki 20 yıl boyunca radikal bir değişikliğe uğramadı. Esas üstün olduğu nokta ise yol tutuş, konfor ve frenlemedeki başarısıydı. Bu başarı tesadüf değildi. Hidropnömatik süspansiyonu ve dört disk fren, ilk kez bir seri üretim otomobilde bulunuyordu. Hidrolik direksiyon sistemi ve yarı otomatik dört ileri vites kutusu konforunu dönem için rakipsiz kılıyordu. Tanıtıldığı 1955 Paris Otomobil Fuarı’nın ilk 15 dakikasında 743 sipariş alınmıştı ve günün sonunda Citroen 12.000 otomobil satmıştı. Sayfalarımızda görmüş olduğunuz radikal tasarımlı otomobil bu mirasın bence bekçisi konumunda. DS markasının hedefi premium sınıf müşterileri ve bu durumda rakipleri her zamankinden daha sıkı. Bahsettiğim otomobiller arasında BMW 3 Serisi, Audi A4, Volvo S60 gibi otomobiller bulunuyor. DS5’in tasarımı hatchback hatta biraz station wagon tarzı ve bu yüzden onların biraz dışında kalıyor. Tasarım olarak bakıldığında yapılan değişiklikler oldukça fazla ve görüntüsüne olumlu etki etmiş. Opsiyonel LED farlar ve yeni ızgarayla birlikte ön kısım son derece agresif görünüyor. Otomobilin tasarımındaki en sevdiğim detay ise fardan A sütünuna kadar uzanan krom parça oldu. Yan kısmında değişiklik bulunmayan otomobil arka kısmında da yeni stop lambaları dışında bir değişiklik yok. Kaputun altında yapılan yenilikler sonucu otomobilin gücü 156 bg’den 165 bg’ye yükselmiş. Bu gücü 6000 d/dak’da veriyor olması güç için biraz beklemenize sebep oluyor fakar 1400 d/dak’dan itibaren mevcut olan 240 Nm tork imdadınıza yetişiyor. PSA grubunda görmeye alıştığımız EAT6 isimli tam otomatik tork konvertörlü şanzıman da sürüşe olumlu desteğini sunuyor.

autocar_türkiye_test_ds_5_6

DS’in tarihi oldukça köklü

Karşınızda duran otomobilin aslında oldukça köklü bir tarihi var. 1955 yılında Paris Otomobil Fuarı’nda ilk kez tanıtılan DS 19, Bertoni tarafından tasarlanmış. Hidropnömatik süspansiyon sistemiyle bu otomobil kendi sınıfında sürüş kalitesi anlamında çıtayı oldukça yükseğe taşımıştı. Bu otomobil, dünyada disk frenlere sahip olan ilk seri üretim otomobil unvanını da taşıyor. Otomobil, ilk gösteriminin 15 dakikasında tam 743 adet sipariş almış.

autocar_türkiye_test_ds_5_1

Yakıt tüketimi konusu ise sizin elinizde. Ama 8 litreden düşük veya 13 litreden yüksek rakamlar görmeniz pek mümkün değil. Açıkçası bu da otomobil mirasından kalan bir rakam ama biraz daha kontrol edilebilir olması sayesinde bir sorun teşkil etmiyor. Bana göre kabul edilebilir veriler. Fakat fabrikanın 7.7 lt/100km’lik verisiyle de kıyaslandığında tutarlı rakamlar olduğunu görebiliyoruz. Başarılı aktarmayla birlikte otomobilin 1429 kilogram olan nispeten hafif ağırlığının da payı var. Otomobilin fütüristik iç mekanı da estetikliğini korusa da ergonomi açısından bir hayli sorunlu olduğunu söyleyeebilirim. Özellikle orta konsolda cep telefonu, cüzdan, anahtar gibi küçük eşyalarınızı koyabileceğiniz gözler yok. Sadece kol dayamanın altındaki göz bulunuyor ve ona erişmek de sürüş esnasında biraz zor. Düğme kalabalığı yeni SMEG isimli multimedya sistemi sayesinde azaltılmış olsa da başınızın üstünde bulunan çeşitli düğmeleri ben oldukça çekici buldum. Geçtiğimiz yıl, ilk lansmanının 60. yılında bağımsız hale gelen DS markası bu mirası geliştirmeli. Bunun için de gerçekten bağımsızlaşması gerekiyor. Şu an sadece Citroen döneminden kalan otomobilleri üzerinde ufak değişiklikler yaparak zaman kazandığını düşünüyorum. Ama eminim ileride zarafet ve teknolojiyle dolu otomobiller de görebileceğiz.

YAZI: SARPER SABUNCU
FOTOĞRAF: GÜRKAN ÇAĞLAR

 autocar_türkiye_ds_5_teknik tablo

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir