DS9 E-Tense’i Deneyimledik

Premium Fransız markası DS’in DS 9 E-TENSE Hybrid versiyonu halen ülkemizde belki de hak ettiği değeri arıyor

DS Automobiles neredeyse sekiz yıldır başlı başına bağımsız bir marka. Oldukça kısa olan ömründe üst düzey süperminiler, crossover hatchback’ler ve lüks SUV’ler denedi. Ancak marka rönesansının başlamasını beklediğiniz türden bir modeli tanıtma dürtüsüne şimdiye kadar hep direndi.

Citroen’in ikonik 1955 DS19’una tam bir saygıyla varlığını o otomobile çok şey borçlu olan bu premium Fransız markası sonunda başka bir büyük lüks sedan riskini almaya karar verdi. DS 9 uzun zaman önce ortaya çıkmış olabilir. Fakat 2015’ten beri üreticisinin model stratejisinin bir parçası olmuştu. Sadece bir amiral gemisi olarak değil, DS’in toplayabileceği en ileri teknolojinin ve arzulanabilirliğin yüksekliğinin bir sembolü olarak da önemli aslında.

Nisan 2019 gibi uzun bir süre önce gerçekleşmesi planlanan ilk lansmanı PSA ve FCA gruplarının birleşmesi nedeniyle ve küresel pandemi tarafından tekrar ertelendikten sonra DS9’un İngiltere showroom’larına gelişi geçen yıl yarı iletkenle ilgili tedarik sorunları nedeniyle oldukça gecikmişti. Ancak elde olmayan bu gelişmelerin ardından 2022 Şubat ayından itibaren DS9 artık ülkemiz yollarına çıkmak için showroom’larda hazırdı.

DS9, oldukça geleneksel bir sedan silüeti ve Stellantis ürün portföyünde halihazırda oldukça yaygın olarak kullanılan güç aktarma organları ve diğer teknolojileri benimsemesiyle açıkça ünlü selefinden çok daha düşük ufuklara sahip bir otomobil. Hakkını vermek gerekirse bu sadece ek krom kirişlere sahip bir Peugeot 508 değil. DS, Stellantis’in EMP2 platformunu 508’lerden neredeyse 80 mm daha uzun bir dingil mesafesine sahip bir otomobilde hizmet verecek şekilde uyarlayıp genişletmiş. Ayrıca otomobil gürültüyü azaltan lamine camlara ve sürüş gürültüsünü korumak için gereken ekstra sağlamlık için DS’in “sertleştirilmiş” olarak adlandırdığı bir şasiye sahip.

DS9’un uzatılmış oranları içeride ayırt edici bir ferahlık beklemenize neden oluyor. Bu bazı açılardan lüks seviyede bir hacim de diyebiliriz. Hacim bu otomobil hakkında göze çarpan ilk nitelik değil. Aksine maddi zenginlik. Cömert bir sürüş ortamı yaratmak için açıkça uyumlu bir çaba sarf edilmiş ve bu da işe yaramış. Opera donanımına sahip olan test otomobilimizde sürüş konumu tüm dijital göstergelerin ve bazı kullanılabilirlik zafiyetlerine sahip bir bilgi-eğlence sisteminin önünde düz ve oldukça alçak ayarlanmış. Diz mesafesi her iki sırada da bol miktarda bulunuyor. Baş mesafesi ise daha dar ancak daha büyük yetişkinler için oldukça cömert bir standartta. Ancak dirsek ve omuz mesafesi yine de biraz daha dar. Oldukça geniş ve uzun bir kargo bölmesinde bagaj alanı sağlanmış. Arka koltuk arkalıkları katlanarak genişletilebiliyor ve daha küçük alışveriş çantalarını sabitlemek için kullanışlı açılır kancalara sahip.

DS, bu otomobilin aktarma organlarının sessizliğinden ve motorunun çalıştığı, durduğu, devreye girdiği ve genel olarak çalıştığı yumuşaklıktan etkilenmesini kesinlikle tercih ederdi. Bu açılardan çoğu zaman güzel bir şekilde cilalanmış bir olasılık. Dört silindirli motor yüksek devirler dışında sessiz tonlarda çalışıyor. Daha yüksek gaz tepkisi altında sekiz vitesli otomobilden vites değişiklikleri biraz gecikmeli ve genellikle biraz aksak ve güç dağıtımında dikkate değer bir kesinti ile geliyor.

Bu otomobilin özel karakterini karıştırmak zor. 9, sürüş konforunu ön planda tutan ve spor zevklerine bir an önce hizmet eden orta boy bir sedan olarak sınıfındaki pek çok otomobile benzemiyor. Klasik büyük Fransız sedan her zaman benzer önceliklere sahipti ve bu yeni model mevcut dinamik kalıba çok yakışıyor. Akrabası 508 ile karşılaştırıldığında 9 boyutunu hissettiriyor. Kilitler arasında üç dönüşlü daha büyük bir direksiyon simidine ve daha uzun dingil mesafesi nedeniyle yön değiştirirken daha yavaş şasi tepkisine sahip. Virajlarda zorlamaya karşı iyi direnç gösteriyor.

DS9 ülkemiz şartlarında acaba ne yapabilir? Şüphesiz bunu zaman gösterecek ama Stellantis’deki platform kardeşini ve iddialı Alman rakiplerini sürekli yollarda görmekten sıkılan potansiyel alıcı kitlesi için iyi bir alternatif olabileceğini düşünüyorum.

 

DS9 E-TENSE 250

Premium Fransız otomobili düşünenlere sağlam alternatif

Motor: 4 Silindir, 1598 cm3, hibrit benzinli

Güç: 250 bg

Maksimum Tork: 360 Nm

Ağırlık: 1864 Kg

Şanzıman: 8 ileri otomatik

0-100 km/s: 8.1 sn

Maksimum hız: 236 km/s

Yakıt Tüketimi: 6.1-6.3 lt/100 km

Co2: 22-23 g/km

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir