Güney Koreli üreticinin merakla beklenen hibrit otomobili Ionic nihayet ülkemize giriş yaptı. Peki Japonların domine ettiği hibrit sınıfında şansı ne ? Görelim…
İlk kez 2016 yılında Cenevre Otomobil Fuarı’nda karşımıza çıkan Hyundai Ioniq, nihayet Türkiye’ye geldi. Giderek büyüyen ve özellike Asyalı üreticilerin domine ettiği elektrikli otomobil pazarına iddialı bir alternatif olarak giriş yapan Ioniq, zengin donanım listesiyle ve kompakt sedan-fastback eksiğini doldurmasıyla oyunun dengesini bozacak gibi görünüyor.
Daha önce ülkemizdeki hibrit hegomanyasını oluşturan otomobiller arasında pek karşılaşmadığımız bir gövde yapısıyla karşımıza çıkan Ioniq; çokgen ön ızgarasıyla, bol bol LED kullanılan aydınlatmalarıyla ve fastback çizgisiyle ilk görüşten itibaren ilginizi çekmeyi başarıyor. Türkiye’nin en çok tercih edileni sedan gövde tipinden rol çalan Ioniq, fastback gövdesiyle sedan ve hatchback severleri aynı potada birleştirebilme potansiyeline sahip.
Ioniq’in gövdesi üzerinde konuşulmayı hak eden birçok aerodinamik detaya sahip fakat bunların en önemlisi 0.24 Cd’lik hava sürtünme katsayısı. Süpersporlar da dahil olmak üzere birçok farklı klasmanda karşılaşma imkanınız olmayan bu rakam, otomobilin gövdesi üzerinde ciddi mesailer harcandığının ipucunu veriyor. Arka kısma doğru alçalan tavan çizgisi ve ilk bakışta biraz tuhaf görünen arka bagaj kapağı tasarımı bu rakamın elde edilmesinde kilit bir öneme sahip.
Dış tasarımdaki özgünlüğün verdiği heyecanla kokpitte yeni çizgiler görmeyi umuyorsanız yanılıyorsunuz. Dijital sürücü gösterge ekranı her ne kadar diğer bölümlerin önüne geçse de orta konsol güncel Hyundai modellerinden tanıdık çizgiler taşıyor. Konsolun ortasına yerleştirilen bilgi-eğlence ekranı ve direksiyon tasarımı da öyle. Fakat renkli trim parçalarının, kaliteli plastiklerin ve deri koltukların kokpitteki kalite intibasını yükselttiğini söyleyebiliriz. Tamamen dijital gösterge tablosu ise yeterli grafikleriyle sunduğu bolca bilgiyle ve şanzıman ‘S’ moduna alındığında devir göstergesine dönüşmesiyle takdiri kazanıyor. Ayrıca standartların altında kalan bilgi-eğlence ekranındaki sürüş bilgileri menüsü de info-grafikleriyle gösterge tablosunu destekliyor.
Hyundai’nin GDI adıyla bildiğimiz 1.6 litrelik Kappa motorunu kullanan Ioniq, 43.5 bg gücünde bir elektrik motoruyla canlanıyor. 1.56 KWh’lık lityum-ion polimer bataryalara sahip otomobil, iki güç ünitesinin iş birliğiyle üretilen 141 bg güce ve 265 Nm torka sahip. Bu hatırı sayılır güç değerleriyle; düşük hızlarda ve ara hızlanmalarda alkışı toplayan Hyundai Ioniq, yüksek süratlerde aynı başarıyı sağlayamıyor. Öyle ki otomobilin konfor odaklı olarak ayarlanan süspansiyonları ve yapay direksiyon geri bildirimleri, Ioniq sınırlarda gezindiğinde tehlike çanları çalmasına sebep oluyor. Gereğinden fazla gövde salınımı yapan Ioniq, daha çok ekonomik ve konforlu sürüşleri sevdiğini belli ediyor.
Tam da bunun için; elektrikli koltuklar, koltuk ısıtması, koltuk soğutması, direksiyon ısıtması ve otomatik klima gibi bir çok konfor öğesiyle donatılan otomobil, tüm bunları yaparken fazlasıyla ekonomik olabiliyor. Son derece hızlı dolan bataryalarıyla sıkışık trafikte benzinli motora ihtiyaç duymadan ilerlemenizi sağlıyor. 3.9 lt/100km olarak belirtilen ortalama tüketim verilerini kolayca yakalayabilen Ioniq’le sıkışık trafikte 4.2 lt/100km ortalamayla ilerleyebildik. Tabi ki batarya teknolojilerinin hala gelişmeye açık olması, hızlıca boşalan bataryaların durumunu açıklıyor.
Hyundai Ionic’in 6 ileri çift kavramalı DCT şanzımanı, elektrik ve benzin motorunun geçişlerine çok hızlı bir şekilde uyum sağlayabiliyor. Normal koşullarda ise sarsıntısız ve hızlı geçişler otomobilin “konfor” odaklı yapısını destekliyor. Tüm bunların yanında adapatif hız sabitleyici ve şerit takip asistanı gibi donanımlardan faydalanabiliyor oluşunuz Ioniq’i sınıfının üst basamaklarına taşıyor.
Türkiye’ye “Elite Plus” olarak isimlendirilen tek donanım paketiyle giriş yapan Hyundai Ioniq, tüm sunduklarının karşılığında 123.900 TL’lik bir fiyat etiketine sahip. Aynı fiyat bandında satılan kompakt modeller düşünüldüğünde, Ioniq; bolca donanımıyla ve sorunsuz çalışan hibrit teknolojisiyle fosil yakıt kullanan otomobiller için ciddi bir tehdit anlamına geliyor.
Yazı: Mehmet Akif Doğan
Fotoğraflar: Gürkan Çağlar
0 comments