E-Serisi Coupe ailesinin en güçlü üyesi olan E400 stil sahibi, süratli ve konforlu bir otomobil
Mercedes-Benz’in geçtiğimiz 20 yıl içerisinde orta-üst sınıfta yer almış coupe modelleri olsa da, bu otomobillerin bazıları ‘E-Serisi Coupe’ ismi taşımadı. Elbette E-Serisi’nin coupe gövdeli versiyonları üretildi fakat Mercedes doksanlı yıllardan önce bu otomobilleri farklı isimlerle pazarladı. 1997 yılına gelindiğinde E-Serisi’nin coupe versiyonu gibi görünen fakat C-Serisi platformuna kurulmuş CLK tanıtıldı. Benzer bir durum, bu otomobili takip edecek model için de geçerliydi. C-Serisi platformu, E-Serisi tasarımı…
Fotoğraflarda gördüğünüz otomobile gelecek olursak E-Serisi Coupe’nin mimarisi hakkında daha modern bir yorum yapabiliriz. Alman üretici günümüzde C-Serisi’nden S-Serisi’nde kadar bütün otomobillerini benzer biçimde ürettiği için, aile bağlarının hiç olmadığı kadar güçlü olduğunu söyleyebiliriz.
E-Serisi Coupe başlangıçta ikisi dizel, üçü benzinli olmak üzere beş farklı seçenekle satışa sunulacak. Dizel tarafında E220d (2.0 litre, 194 bg) ve E350d (3.0 litre V6, 258 bg) bulunurken; benzinli tarafının ilk iki basamadığında ise 2.0 litrelik turbo beslemeli ünite yer alıyor. Bu motor başlangıç seviyesinde 184 bg, bir üst seviyede ise 245 bg güce sahip. Yedi ileri şanzımanla yürüyen E200 ve E220d’yi saymazsak, hemen her versiyonun dokuz ileri otomatik şanzıman vasıtasıyla arka tekerlekleri çevirdiğini söyleyebiliriz.
3.0 litre hacmindeki 333 bg’lik V6 motorla yürüyen E400 test aracımız, serinin AMG versiyonu çıkana kadar, en güçlü E-Serisi Coupe unvanına sahip. Otomobilde dokuz ileri otomatik şanzıman yer alırken, güç aktarımı standart olarak dört tekerleğe birden yapılıyor. Otomobilimiz AMG görünüm paketi sayesinde fazlaca göz alıcı dursa da, kaputunun altında geleneksel bir V8 taşımıyor. Son olarak, E-Serisi Coupe’nin Audi A7 ve BMW 6 Serisi ile rakip olduğunu da ekleyelim.
TASARIM VE MÜHENDİSLİK
Autocar ofisinin sessizliğinde E-Serisi Coupe tartışması başlatacak olursanız, hemen herkes otomobilin yakışıklı olduğunu söyleyecektir. Tamam, genel olarak 6 Serisi kadar göz alıcı durmuyor olabilir fakat yükselen omuz çizgisinin ve gizli B direğinin de katkısıyla, E-Serisi Coupe’nin oldukça şık bir otomobil olduğu ortada.
Gövdenin altında Mercedes-Benz’in MRA (Modular Rear Architecture) isimli modüler mimarisi yer alıyor. Mercedes de, diğer birçok üretici gibi, model ailesindeki platform çeşitliliğini azaltarak tek ve pahalı bir platforma geçiş yaptı. Bu sayede araç başına maliyeti azaltmayı başaran üreticinin söz konusu platformu taşıyan büyük otomobilleri, spor otomobilleri ve hatta elektrikli otomobilleri bile mevcut.
E-Serisi Coupe’nin tasarımsal oranlarına ve ölçülerine baktığınızda, otomobilin selefine kıyasla her bakımdan irileştiğini görüyorsunuz: Uzunluk 4.86 m, genişlik 1.86 m (aynalarla beraber 2.07 m), aks aralığı ise 2.87 m.
Süspansiyon sistemi önde ve arkada çoklu bağlantılı mimariden oluşuyor. Birçok E-Serisi Coupe modeli standart süspansiyonlarla satılsa da, üst donanımlarda ve E400 ailesinin tamamında havalı süspansiyonlar sunuluyor. Sürücüye üç farklı ayar yapma imkanı sunan havalı süspansiyonların koşullara uygun olarak sürekli değişim gösteren bir programı da mevcut.
Süspansiyon sertliğinin haricinde, E-Serisi Coupe’nin motor, şanzıman ve direksiyon karakterini de kendinize uygun olarak değiştirmeniz mümkün. 333 bg güç, 480 Nm tork üreten motor 1600 d/d ile 4000 d/d aralığında daima canlı olsa da; sürüş modları sayesinde bu canlılığı daha da keskinleştirebiliyorsunuz.
1848 kg ağırlığındaki bu şık otomobili durdurma görevi ise önde havalandırmalı ve perfore, arkada ise sadece havalandırmalı diskler üzerinden yürütülüyor.
İÇ MEKAN
Otomobilin neresinde oturursanız oturun, üzerinde bulunduğunuz koltuk, karşılaştığınız detaylar ve görüş açılarınız E-Serisi Coupe’yi kardeşlerinden ayırıyor. Koltuklar E-Serisi sedana kıyasla daha şık ve daha iri yanal desteklere sahip. Evet, bu koltukların konforlu olduğu şüphesiz fakat E-Serisi Coupe gibi uzun yolculuklara elverişli bir otomobile yanal desteklerin biraz daha kibar, minderin biraz daha kalın, derinin ise biraz daha yumuşak olmasını beklerdik. Neyse ki koltukların sayısız farklı ayar seçeneğine sahip oluşu, az evvelki açığı kapatıyor ve otomobil koltuk konforu konusunda sürücüsünü üzmüyor.
Elektrikli ön koltuklar ve önde koltuk ısıtıcılar İngiltere pazarında standart olarak sunulurken, arka koltuklar için ısıtma veya ön koltuklar için hafıza fonksiyonu isterseniz 3895 sterlinlik Premium Plus paketini satın almanız gerekiyor. Bu paketin panoramik tavan, adaptif LED farlar ve Burmester ses sistemi içerdiğini de ekleyelim. İç mekandaki ortam deri, plastik ve ahşap karışımından oluşuyor. İki adet dijital panelden oluşan konsol ile bu tasarımı destekleyen LED aydınlatmalar ise göz alıcı bir hava yaratıyor. İç mekanın diğer kısımlarında ise naif bir akıcılık söz konusu.
E-Serisi Coupe müşterilerine daha fazla kişiselleştirme seçeneği sunmak isteyen Mercedes-Benz, iç mekan için iki yeni ahşap kaplama ile yeni bir deri döşeme seçeneği sunuyor. Sadece Coupe’ye özel olan bu materyallerin haricinde, göz alıcı metalik hava çıkışları da otomobile özel… Dikkatli bakarsanız havalandırma çıkışlarının sedandakilere kıyasla daha iri ve daha çarpıcı olduklarını görebilirsiniz.
Öte yandan, otomobilin standart haliyle bile, gerek iç mekandaki kalite hissiyatı, gerekse materyal zenginliğiyle rakipleri BMW ve Audi’den bir adım önde olduğu söylenebilir.
E-Serisi Coupe kullanışlılık bahsinde de üzmeyen bir otomobil. Boyutlarıyla selefinden daha iri olan aracın arka koltuklarına erişmek biraz çaba gerektirse de, bu kısımda iki yetişkin için çok yeterli bir alan ve görüş mevcut.
Fazlasıyla geniş ve uzun olmasına karşın yükseklikten biraz kaybeden bagaj ise bu boyutlardaki bir coupe için çok yeterli.
PERFORMANS
Mercedes’in yetmişler ve seksenler boyunca ürettiği coupe gövdeli iri otomobilleri uzun yolculuklar konusunda öyle bir kabiliyete sahipti ki, konu konfor ve rafinelik olduğunda dönemin pek az otomobili Benz standartlarına erişebildi. Otomobil üretimi o zamandan günümüze ciddi değişiklikler geçirirken, otomobillerden beklentilerimiz de değişti. Öyle ki E400 Coupe test aracımızın küçük hacimli V6 motora, dört tekerlekten çekişe, 19 inçlik jantlara ve ince yanaklı lastiklere sahip oluşu başka hiçbir şeyle açıklanamaz. Zira W123 ve W124 gibi efsaneleri yaratanlar bambaşka şeyler düşünüyordu…
Her ne kadar modern zamanların emsiyon ve tüketim baskıları yüzünden birçok motorun karakterini yitirdiğini söylemek yersiz olmasa da, Mercedes-Benz’in E400’de kullandığı V6 motor konusunda oldukça iyi bir iş çıkardığını söyleyebiliriz. Zira otomobilin güç ünitesi geleneği ve modern zamanları bir şekilde harmanlamayı başarıyor.
Twin-turbo beslemeli V6 motor sessiz, pürüzsüz, tok ve zengin bir ünite. Rölantide neredeyse hiç ses çıkarmayan motor alt ve orta devirlerde canlanarak bundan 10 yıl önce üretilen atmosferik beslemeli bir V8’in hayal dahi edemeyeceği türden bir performans ortaya koyuyor. Hem de güzel sesler çıkararak… Öncelikli amacı hızlı gitmek olmayan E400’ün 0-100 hızlanmasını 5.6 saniyede tamamlamasını sağlayarak yeterliden fazlasını ortaya koyan motorun hissettirdiği egzotizm ve dinamizm, bu sınıf için yeterliden daha fazlasını sunuyor.
E400’ün dokuz ileri otomatik şanzımanı pürüzsüz ve hızlı değişimler yapıyor. Değişim zamanlamasını da oldukça iyi ayarlayan şanzımanın dokuzuncu vitesine geldiğinizde, motoru 2000 d/d’nin altında tutarak kayda değer hızlarda yolculuk edebiliyorsunuz.
Dynamic Select programını Comfort modunda bıraktığınız takdirde erken değişen viteslerin ve turbo besleme torkunun tadını çıkarabilirsiniz. Sport’a geçtiğinizde ise daha üst devirleri görecek ve motoru daha rahat duyacaksınız. Şanzımanın manuel modu olsa da, otomobilin genelindeki akıcı ve konforlu havayı soluduktan sonra vites değiştirmek
SÜRÜŞ VE YOL TUTUŞ
Mercedes, E-Serisi Coupe ailesinin buradaki en güçlü üyesinde 19 inçlik jantların etrafını saran run-flat lastikleri ve havalı süspansiyonları standart olarak sunuyor. Bu kombinasyonun bazı açılardan sıkıntılı olduğunu söyleyebiliriz zira run-flat lastiklerin doğasında bulunan sertlik ile havalı süspansiyonların doğasında bulunan yumuşaklık bir arada iyi hissettirmiyor. En azından virajlı ve bozuk zeminli dağ yollarında…
İlginçtir, az evvel bahsettiğimiz tuhaf kombinasyon en çok Comfort modunda belirgin oluyor. Coupe’nin en yumuşak ayarının amacı, otomobilin yoldaki pürüzleri tamamen sönümleyerek geleneksel Benz deneyimini yaşatması. Temiz zeminli otoyollarda bunun hakkıyla gerçekleştirildiğini söyleyebiliriz fakat zemin bozulduğunda, kabinden net biçimde hissedilen çaresiz esnemeler ortaya çıkıyor.
Sport moduna geçtiğinizde modern zamanlarda üretilen spor otomobillere has bir tokluk hissiyatı ortaya çıkıyor ve E400 çok daha tutarlı bir gövde kontrolü sunuyor. Virajlı dağ yollarındaki tutarsızlıkların halen tam anlamıyla çözümlenmediği bir gerçek fakat otomobil hiç değilse manalı bir gövde kontrolüyle akışkanlık kazanıyor. Sport modunun bir diğer avantajı ise sürücüye daha az iş bırakması ve olası hataları daha kolay affetmesi.
Yine de E400’ün sınıf standartlarını aşan bir vakara ve gerçek bir GT otomobilinin olgunluğuna sahip olduğunu söylemek zor. Normal hızlarda hatırı sayılır bir tutunma becerisi ve akışkanlık ile yol alsa da, otomobili biraz zorlamanız halinde ön lastiklerin ağlamaya başladığını hissedebilirsiniz. Pist Notları bölümünde de bahsettiğimiz bu detayın ardından, E400’ün bizleri tutunma miktarıyla değil, sürüş karakterindeki sofistikasyon eksikliğiyle üzdüğünü bilmenizi isteriz.
SATIN ALMA VE YÜRÜTME
E400 modeli ile bitiyor. Serinin başını çeken E400’ün AMG görünüm paketiyle sunuluyor oluşu ise, bu aracın hız sabitleyici, adaptif süspansiyon sistemi ve 19 inç jantlar gibi birçok kıymetli donanımı standart olarak sunması anlamına geliyor.
BMW 6 Serisi ve Audi A7 ile benzer bir fiyat bandında yer alan E-Serisi Coupe, donanım ve hacim gibi üstünlükleriyle rakiplerini gölgelemeye çalışıyor. Performansla birlikte ekonominin de önemsendiği E-Serisi Coupe ailesinin E400 modeli 189 g/km’lik emisyon değeri ile, vergilendirmenin emisyona göre yapıldığı pazarlarda rakiplerinden üstün bir noktaya geliyor. 5.6 saniyelik 0-100 zamanı ise rakiplerle benzer bir seviyede. E400’ün performansı sizin için yeterli değilse, AMG tarafından geliştirilen E50 4Matic hibrit modelini beklemenizi öneririz. Otomobilin bu yılın sonlarında tanıtılması ve E-Serisi Coupe ailesinin altıncı üyesi olması bekleniyor.
Mercedes-Benz E Serisi Coupe
Pahalı, cüsseli, donanımlı, kaliteli ama kusursuz değil…
Otomobilin ambiyansı ve estetik kalitesi Mercedes-Benz’in lüks konusundaki iddiasını destekler bir seviyede. S-Serisi’ni bir kenara koyacak olursak, şu an Mercedes ailesinde materyal zenginliği, lüks hissiyatı ve keyif faktörü açısından en verimli modelin E-Serisi Coupe olduğu söylenebilir. Hem de astronomik olmayan bir fiyata… Fazlasıyla geniş iç mekanı sayesinde dört kişiye gerçek Benz konforu sunan otomobilin birçok şeyi yıldıza yaraşır biçimde yaptığına şüphe yok.
Ne var ki bozuk zeminli yollarda otomobilin boyutlarını ve ağrılığını bir şekilde hissetmekten kurtulamıyorsunuz. Bu açıdan bakılacak olursa, Coupe’nin Mercedes ortalamasının gerisinde kaldığını söyleyebiliriz. Yeterince iyi ama birinci sınıf GT’lerle rekabette zorlanabilecek bir otomobil.
0 comments