Sürüş İzlenimi: Volvo XC60

Kompakt SUV sınıfının popüler üyelerinden biri olan XC60, İskandinav tasarımını bolca teknoloji ile harmanlayarak Audi, BMW ve Mercedes’e savaş açıyor

İnsanların SUV ve crossover’ları ne kadar sevdikleri malum. Öyle ki, dokuz yaşında bir otomobil olmasına karşın, bir önceki nesil XC60’ın satışları 2016 yılında otomobilin ömrü boyunca görülmemiş bir seviyeye ulaşmış. Normalde bir otomobil yenilenir ve satışlar ilk birkaç yılda yükselip birkaç yıl stabil kaldıktan sonra erimeye başlar. Dolayısıyla XC60 olayında bir ilginçlik var. İnsanlar a) Volvo seviyor, b) SUV seviyor, c) Volvo üretimi SUV seviyor. Bu yüzden, şu an her açıdan doğru bir noktadayız.

Volvo son yıllarda hoş bir değişimin içerisinde. XC90 ile başlayıp S90 ve V90 ile devam eden bu sürecin bir sonraki adımında ise XC60 yer alıyor. Şirketin güçlü finansal kaynağı sayesinde elde ettiği ivmelenmenin bu otomobili olumlu anlamda ne kadar değiştireceğini az çok tahmin etmek mümkün.

Audi Q5, BMW X3 ve Land Rover Discovery Sport sınıfının boyutlarına sahip olan XC60’da Volvo’nun SPA (Scalable Product Architecture) isimli modern platformu kullanıyor ki bu teknoloji şirketin 90 kodlu modellerinde de mevcut. 4.7 metre uzunluğundaki beş kişilik XC60, bir önceki nesle kıyasla biraz daha uzun ve geniş olmasının yanında biraz daha alçak. Bunun yanında, yeni otomobilin modern Volvo tasarımındaki başarıyla önceki nesil XC60’ı başarılı kılan tasarımsal detayları birleştirdiğini söylemek mümkün.

Süspansiyonlarla ilgili bahsi baştan aydınlatalım: Otomobilin ön kısmında çift salıncak mimari, arkasında ise integral link mimari kullanılıyor. Opsiyonel donanım kutucuklarını doldurmaya hevesli kullanıcılar ise XC60’ı her iki aksta yer alan havalı süspansiyonlarla sipariş edebilir.

Motor seçeneklerine bakıldığında, hiçbir seçeneğin dört silindirden ve 2.0 litreden fazlasına sahip olmadığı görülüyor. Fakat buradan çeşitliliğin az olduğu anlaşılmasın zira benzinli veya dizel, turbo beslemeli, süperşarjlı ve turbo beslemeli veya sıkıştırılmış havayla çalışan hibrit destekli güç üniteleri mevcut. Bu arada sıkıştırılmış hava desteği bahsine az sonra değineceğim.

İngiltere pazarına 190 bg’lik dizel D4, 235 bg’lik dizel D5, 253 bg’lik benzinli T5 ve 406 bg’lik benzinli-elektrikli hibrit T8 motor seçenekleriyle giriş yapan otomobilin bütün seçeneklerinde sekiz ileri otomatik şanzıman ve dört tekerlekten çekiş sistemi standart sunuluyor.

Standart demişken, Volvo’dan bahsettiğimize göre, yaklaşık 20 adet güvenlik donanımının da standart sunulduğunu eklemek gerek.

Testimize D5 motor seçenekli versiyonuyla katılan XC60 hoş bir tanıdıklık ile ferahlatıcı bir yenilik hissiyatını bir arada sunuyor. Benzer bir duyguyu yeni XC90 ile de yaşamıştık… Volvo tasarımcıları otomobilin camlarını üst kısma doğru daraltarak daha nazik bir profil yaratmaktan ve ön camı geriye taşıyarak otomobilimsi bir hava yansıtmaktan bahsediyor. Evet, XC60’ın nazik görünümlü bir araç olduğunu söyleyebiliriz. Bu amaç doğrultusunda tavanı ve tabanı alçaltılan XC60’ın tavanının tabanından daha fazla alçalması ise üzücü.

Yine de geleneksel proporsiyonları sayesinde XC60’ın kabini halen ferah ve aydınlık. Bunda malzeme türünün ve renginin pay sahibi olduğu aşikar olsa da, 90 serisi modellerle yakalanan başarı burada da hissediliyor. İşçilik ve malzeme kalitesinin ‘Japon ses sistemi’nden ziyade ‘İskandinav mutfağı’ gibi hissettirmesi ise önemli bir artı.

Otomobilin ön ve arka yolcu bölümlerinde yeterliden çok daha fazla alan var ki bunu 505 litre hacmindeki bagajın sınıf ortalamasından yaklaşık 45 litre geride kalmasıyla açıklamak mümkün. Başarılı sürüş pozisyonunun eskisinden daha alçak olduğu ifade ediliyor. Ayrıca eşya saklama alanları ve hibrit ünitesinin parçaları için yükseltilen ara konsolun ferahlıktan ödün vermiyor oluşunu beğendik. Benzer bir ferahlığı XC60’ın sürüş karakterinde de bulacaksınız. Volvo, 90 serisi modellerinin ‘rahatlatıcı’, 60 serisi modellerinin ise ‘ilham verici’ olduğunu ifade ediyor. Bunu farklı kokulara sahip bir duş jeli serisi gibi düşünebilirsiniz…

XC60’ın sınıfındaki en dinamik otomobil olduğunu iddia etmek mümkün olmasa da, bu durum otomobilin keyifsiz olduğu anlamına gelmiyor, gelmemeli… Zira güven verici ve tahmin edilebilir sürüş karakteriyle bir şekilde keyif sunmayı başaran Volvo, bu yolda daha da ilerlemiş ve daha güven verici ve daha tahmin edilebilir bir otomobil yaratmış.

Sürüş konforunun şu ana kadar çıkarılan 90 serisi modelleri ile aynı hatta bazı detaylarda biraz daha iyi olduğunu söylenebilir. Örneğin XC90 bir SUV için rafinedir fakat zemin bozulduğunda zaman zaman huzursuz olabilir. S90 ve V90 bu konuda daha başarılıdır fakat iri otomobiller olmalarından dolayı bazı durumlarda fazla esnerler. Söz konusu esneklik XC60 yüksekliğinde bir otomobil için kabul edilemezdi… İşte bu yüzde XC60’un sürüş konforu konusunda çıtayı oldukça yükselttiğini bir kez daha vurgulamak gerek.

Bu durum Volvo mühendislerinin SPA platformu üzerinde gitgide daha fazla tecrübe kazandıklarını kanıtlıyor. Çünkü XC60 sürüş kalitesi ve konfor gibi detaylardan ödün vermezken, aynı zamanda yeterince sıkı ve kontrollü olmayı da başarıyor. Bu sınıfta BMW, Mercedes veya Audi logolu daha sportif otomobiller mevcut fakat her zaman söylerim:

Sportif bir otomobil arıyorsanız ilk olarak SUV bakmamanız gerekir. Bu yüzden Volvo’daki güven verici ve rahatlatıcı sürüşü beğeniyorum. Otomobilin şef şasi mühendisi Theresa May çıksa şaşırmam. Güçlü, dengeli ve rahatlatıcı…

İki ucu arasında üç tur olan direksiyon sisteminin çalışma hızı başarılı. Direksiyonun üzerindeki kumandalar zaman zaman ele takılsa da, direksiyon tasarımı ve kullanımı keyifli. Ayrıca bütün versiyonlarda vites değiştirme kulakçıklarına sahip olmak fena olmazdı… XC60 müşterilerinin hemen hiçbiri otomobilin limitlerini keşfetmeye hevesli olmasa da, test editörü olarak bunu yaptıktan sonra şu notları alıyorum: Diğer birçok SUV gibi, taşıyabileceği hızla şaşırtsa da bir noktadan sonra gevşeme başlıyor.

235 bg gücündeki D5 motorun Power Pulse isimli gecikme önleyici sistemi , aynı teknolojinin diğer SPA uygulamalarına kıyasla daha sessiz çalışıyor. XC60’ı rakipleriyle aynı anda kullanarak yorum yapmak daha doğru olsa da, sistemin Audi ve Mercedes’teki benzerlerine kıyasla daha sessiz olduğuna eminim. Comfort veya Eco modlarında sürüş yaparken şanzımanın fazla rahat davrandığı durumlar olabiliyor ki bütün versiyonlarda vites değiştirme kulakçıkları istemem bu yüzdendi… Yine de Individual sürüş modu sayesinde aracın farklı birimlerini kendi zevkinize göre ayarlayabiliriz fakat bu otomobildeki ‘Dynamic’ ile Porsche’deki ‘Dynamic’in aynı isme sahip farklı kavramlar olduklarını bir kez daha vurgulamak isterim.

Uzun lafın kısası, yeni XC60 sakinliği, konforu ve ambiyansı ile modern Volvo modellerinin yakaladığı çıkışı sürdürüyor. İlginçtir, geçen yıl satılan Volvo otomobillerin yarısından fazlası XC60 ve XC90’dan oluşmuş. Volvo bunu dokuz yaşındaki otomobiliyle yapabildiyse, her anlamda ilerleme sembolü olan yeni XC60 şirket için büyük bir avantaj yaratacaktır.

POWER PULSE GECİKMEYİ NASIL ÖNLER?

PowerPulse Compressed airtank

Turbo gecikmesi bütün turbo beslemeli motorlar için can sıkıcı bir şeydir çünkü egzoz gazları tarafından tam anlamıyla çevrilmeyen turbo, motora yeterince hava basamayıp gerekli performansı üretmekten geri kalır. Bunu önlemenin bazı yolları vardır: Bir büyük, bir küçük turbo kullanarak egzoz gazının az olduğu durumlarda dönmeye daha hevesli küçük turbodan güç sağlamak;  aynı etkiyi çift boğazlı turbo kullanarak sağlamak veya Audi SQ7’de olduğu gibi turbo’ya elektrik desteği vermek. Ya da Volvo’nun yaptığı gibi bazı diğer teknolojilerin peşine de düşebilirsiniz…

D5 dizel motordaki Power Pulse sistemi zaten bir büyük, bir küçük turbo barındıran söz konusu güç ünitesini daha da pürüzsüz hale getirmek maksadıyla tasarlanmış. Alt devirlerde 2.0 litrelik yanma odasına hava desteği sağlayan bu sistem, sürücünün ani performans talebi durumunda hava desteğini turboya yönlendirerek sistemin canlanma hızını artırıyor. Pratik, mantılı ve verimli bir sistem.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir