Test – Infınıtı Q30 1.5D

Yeni modellerle Türkiye’de yepyeni bir sayfa açan Infiniti’nin en çok merak edilen modeli Q30 İzlenim bölümümüzün konuğu oldu. Bakalım Q30, kullanıcılarına neler vaat edebiliyor?

Infiniti markası sizde neler çağrıştırıyor? Evet pek bilindik bir marka değil fakat dünya çapında, özellikle Amerika’da bıraktığı izlenim şimdiye kadar gayet iyiye gidiyordu. Türkiye’deki serüveniyse 90’lı yılların ortalarında I30 modeliyle başlamıştı ve o dönemde yüksek donanım seviyesiyle ön plana çıkan konforlu bir sedandı. O günden bu güne dünya şartları çok değişti ve Infiniti de duruma uyum sağlamalıydı.

Zira öyle de oldu; tüm dünyanın gözlerinin üzerinde olduğu Avrupa pazarını görmezden gelmek mümkün değil ve Infiniti yeni modellerini yollarla buluştururken bu bölgeye artık ayrı bir önem gösteriyor. Bunun sinyallerini ilk veren modelse bence Q30. Infiniti’den kompakt bir hatchback-crossover beklemek 20 yıl önce komik gelebilirdi, fakat durum artık çok farklı. Crossover satışları tıpkı Türkiye’de olduğu gibi Avrupa’da da çığırından çıkmış durumda ve Japon üretici de bu ağız sulandıran pastadan pay kapma peşinde.

Infiniti de sıfırdan bir macera rotası çizmek yerine daha garantici bir yaklaşımı benimsemeyi tercih etti ve doğru mu yoksa yanlış mı yaptı yazının ilerleyen satırlarında hep beraber göreceğiz. Q30, Nissan ile Mercedes evliliğiyle dünyaya gelen bir model, bunu en başından söyleyelim. Mercedes A Serisi ve GLA ile aynı platform üzerinde yükselen otomobil, bu iki modelin arasında konumlandırılıyor. Zaten görünümüyle de ne bir crossover ne de kompakt bir hatchback diyebiliriz. 4425 mm uzunluk, 1805 mm genişlik ve 1495 mm yüksekliğiyle de otomobil tam arada kalıyor. Bolca hareketli ve trapezoid çizgiler kullanıldığı içinse Q30’un görünümüne alışmak biraz zaman alabilir. Fakat şuna emin olun ki trafikte gerçekten kolayca fark edilebilen bir otomobil; özellikle geceleri LED far ve stop grubu “ben burdayım” diyor.

Tasarım öğelerini beğenip beğenmemek size kalmış bir durum; bence bir de otomobilin içine geçelim. Burası ilginç çünkü dikkatli gözlere sahip olanlar için bazı öğeler tanıdık gelecek. Çünkü cam kumandaları, gösterge tablosu, havalandırma kumandaları ve hemen üstündeki düğme grubu Mercedes A Serisi’nden alınmış. Direksiyon simidi de makyaj öncesinde kullanılan direksiyonun aynısı ve sadece göbeği değiştirilmiş. Farklı olarak Infiniti kendi multi medya sistemini kullanmayı tercih etmiş ve buradaki ekran için siperlik de kullanılmış. Malzeme kalitesi gayet iyi ve kokpit, koltuklar ve kapı içlerinde kullanılan alcantara kaplamalar seçkinlik hissini artırıyor. Multi medya ekranı hem dairesel kumandayla hem de dokunmatik olarak yönetilebiliyor. Sistemin çözünürlüğüyse pek iyi değil ve 360 derecelik park asistanının kamera çözünürlüğü de premium iddiası taşıyan bir otomobil için biraz düşük. Q30’un önde ve arkada diz, baş ve omuz mesafesi uzun boylular için dahi yeterli genişlikte. Koltukların yüksekte konumlandırılmış olması da crossover hissini artıran yegane unsur oluyor. 430 litrelik bagaj hacmiyse çekirdek bir ailenin ihtiyaçlarını karşılayacaktır. Ön çapraz ve arka çapraz görüş açıları kötü olsa da 360 derecelik panoramik görüş kameraları park manevralarında yardımcı oluyor.

Dizel seçenek olan test otomobilimizdeyse yine tanıdık bir üniteye yer veriliyor. Renault üretimi 1,5 litrelik turbo beslemeli dizel motor, Mercedes ve Infiniti mühendisleri tarafından elden geçirilmiş. 4000 d/dak’da 109 bg güç ile 1750 ile 2500 d/dak arasında 260 Nm tork üreten motor, gücü 7 ileri çift kavramalı otomatik şanzımanla ön aksa aktarıyor. 1500 kg’ye yakın olan ağırlığın da etkisiyle Q30 sakin kullanımlarda makul şekilde hızlanıyor. Alt devirlerdeki cansızlığa karşın orta devirlerde yeterli bir performans hissi sunan motora eşlik eden şanzımansa biraz uyuşuk; geçişleri yavaş ve yer yer kafa karışıklığı yaşayarak doğru vites seçimi konusunda yavaş davranıyor. Bu ikiliyle birlikte 100 km’de ortalama yakıt tüketim seviyesi 5,6 litre seviyelerindeydi.

Audi, BMW, Mercedes gibi önemli rakipler karşısında otomobilin sürüş kalitesinin de iyi durumda olması gerekli; Infiniti’nin sürüşü de başarılı olarak nitelendirilebilir. Rüzgar ve motor gürültüsü makul şekilde iç mekana sızarken, lastik yuvarlanma gürültüsü Avrupalı rakiplerinden bir fırt daha fazla. Süspansiyon sistemi sıkı ayara sahip olsa da geniş ve boylamasına çukur-kasislerde başarılı bir sönümleme karakterine sahip. Enlemesine darbeler ve küçük yol bozukluklarındaysa arka bölümdeki yolcular biraz rahatsızlık duyabilir. Yine de ön bölümde durum oldukça iyi ve gövde salınımı hiçbir zaman rahatsız edici boyutlara ulaşmıyor. Bu arada direksiyon sistemi net ve hassas tepkiler verse de geri bildirim seviyesi birçok yeni nesil elektrikli sistemde olduğu gibi pek parlak sayılmaz. Çok zorlandığında önden kayma eğilimine giren otomobili izine döndürmekse kolay.

Q30’u neden almak isterim diye kendi kendime soruyorum. En yakın rakipleri karşısında daha geniş ve kullanışlı iç mekanın yanı sıra tutumlu motoru ve başarılı kalite seviyesi size bu otomobili satın almayı düşündürebilir. En önemlisi, etrafta bolca gördüğünüz BMWAudiMercedes üçlüsü karşısında farklılık arıyorsanız, tercih edebilirsiniz; tabii el yakan satış fiyatını göz ardı edebiliyorsanız.

YAZI: KEREM TOKMAK

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir