Amiral gemilerinde hacim küçültmenin öncüsü olan Jaguar XJ, ufak bir makyaj operasyonundan geçti ve daha taze, daha teknolojik bir imaja sahip oldu.
Jaguar’ın büyük bir yükseliş içinde olduğunu söylememize gerek yoktur herhalde. Önce XF ile Almanlara göz dağı verdi, XE ile şaşırttı ve son olarak F-Pace ile SUV dinamiklerinin kitabını adeta yeniden yazdı. Fakat XJ var… 1968 yılından bu yana üretimde olan markanın en eski modeli marka tarihi boyunca amiral gemisi konumunu her şeye rağmen devam ettirmeyi başardı. Marka Ford’un himayesi altındayken 2005 yılında tasarım çalışmaları başlayan otomobil ancak Jaguar’ın Tata’ya satılmasından sonra üretime geçti. 2010 yılının başlarında müşterilere teslim edilmeye başlanan otomobil hemen hemen her model yılında ufak güncellemelere maruz kaldı. En önemlilerini sayacak olursam; 2011 yılında arka koltuğu daha lüks hale getiren “Executive” ve daha sportif “Sport and Speed” donanım paketleri eklendi. 2012 yılındaysa halen test otomobilimizde de görev yapan 240 bg’lik 2 litrelik benzinli motor ürün gamına dahil oldu. 2013 yılıysa F-Type’da gördüğümüz süperşarjlı V6’nın XJ’ye geçişine ev sahipliği yaptı. 2014 yılında süspansiyon güncellendi ve start-stop sistemi bütün modellerde sunulmaya başlandı. Şu an karşımızda bulunan bu kara kedi ise 2015 yılının teknolojik reformunun sonuçlarını taşıyor.
Tasarımı az önce de söylediğim gibi 2005 yılında başlayan XJ’nin kendisi altı yıldır bizimle olsa da tasarımı 11 yaşında. Zevkler ve renkler tartışılmaz ama bana göre 11 yıllık bu tasarım sınıfındaki diğer otomobillerden daha farklı ve sadece bu yüzden bile daha çekici olabilir. Benzer yola BMW 2002 yılındaki marjinal 7 Serisi’yle girmişti fakat sırf asimetrik çizgili bagaj kapağı yüzünden tonlarca eleştiriye maruz kaldı. XJ’de Ian Callum asimetrik çizgiler konusunda kartlarını doğru oynadı ve bence başarıya ulaştı.
Ön ızgaradan ön cama kadar uzanan kaput hattının kenarlarına aşağıda yerleşmiş farları agresif görünüm yaratıyordu. J-Blade adı verilen LED gündüz aydınlatmalarıyla farlar daha dinamik ve daha teknolojik bir görünüm de kazanmış. Kedi pençesi adı verilen J formlu stop lambaları da elden geçmiş. Sonuç olarak XJ’nin genel hatlarında değişiklik yapılmadan dışarıdaki güncellemeler tamamlanmış.Kaputun altında da herhangi bir değişiklik bulunmuyor ve 240 bg üreten 2 litrelik motor aynı verilerle yaşantısına devam ettiriyor. Bu motor şaşırtıcı bir performans sunmasa da beklentilerinize cevap vermek için yeterli. 7,9 saniyede 0’dan 100’e çıkan otomobilin son hızı 241 km/s.
Önemli yenilikler bahsettiğim gibi teknolojik yönde yapılmış. Jaguar XJ, dur kalk trafiğinde de çalışan adaptif hız sabitleyici, park asistanı, karşı trafik asistanı, yaklaşan araç uyarı sistemi gibi donanımlara kavuşmuş.Kabindeki yenilikler yeni bilgi eğlence sistemi ve beraberinde yerleri yeniden belirlenen düğme ve butonlardan ibaret. Butonların değişiklikleri sadece dikkatli gözler fark edebilir ancak yeni bilgi eğlence sistemi çok daha kullanışlı hale gelmiş. Jaguar’ın kendi geliştirdiği InControl Touch Pro isimli sistem XJ’de görev yapıyor ve multimedya dışında pek çok işleve sahip. Örneğin dört koltuğun ısıtma, soğutma ve masaj fonksiyonlarını 8 inç boytundaki ekrandan yönetebiliyorsunuz. 380 Watt gücündeki 14 hoparlörlü Meridian isimli ses sisteminin 20 hoparlörlü 825, hatta 26 hoparlörlü 1300 Watt’lık seçenekleri de opsiyon listesinde yer alıyor.
XJ’nin uzun versiyonunun içinde olmanız gereken bir yer varsa orası arka koltuktur derim. 2 litrelik motor 1735 kilogramlık bu otomobil için direksiyonda hızlı performans sürüşleri için yeterli heyecanı sunamıyor ki böyle bir beklenti içinde hiç olmadım. Bunun yerine arka koltuklarda oturup tepsime bilgisayarımı koyup bir yandan bu yazıyı yazıp bir yandan da kahvemi yudumlamak istiyordum ki bu satırları olmak istediğim yerden yazıyorum. Güneşin yakıcı yüzünü gördüğümüz yaz aylarında sağımda, solumda, arkamda ve üstümdeki bütün perdeleri kapattım, koltuk soğutmamı ve akabinde masaj fonksiyonunu da açarak bir otomobilde ulaşılabilecek en konforlu ortamı sağlamış oldum. Ama şunu da belirtmem gerekir ki uzun dingil mesafeli versiyondan daha fazla bacak mesafesi beklerdim.
İşim bitince şöför koltuğuma geri döndüm ve sürüşe başladım. Otomobilin saniyede 500 ölçüm yapıp gerekli ayarlamaları yapan adaptif süspansiyonları sınıfının standartlarını zorlanmadan karşılıyor. Hatta Kocaeli Rallisi’ni seyretmek için İzmit’e kısa bir yolculuk yaptım ve sizi temin ederim başarılı süspansiyon ve konfor donanımları sayesinde yolculuğun nasıl geçtiğini anlamadım. Fakat iş virajlı yollara geldiğinde XJL’nin ön lastiklerinin tembellik yaptığını buradan size şikayet ediyorum. Pirelli PZero lastiklere rağmen hızlandığımda virajlarda bu koca kedi düz gitmek konusunda zaman zaman fazla ısrarcıydı ama ürün gamında 5 litrelik süperşarjlı V8’e sahip daha agresif XJR varken bunu yapmam ne kadar anlamlıydı?
Jaguar XJL vakit geçirmekten keyif aldığım bir otomobil oldu. Ama dünyanın böyle bir otomobile ihtiyacı var mı yok mu onun kararını verebilmiş değilim. Yazdıklarımdan çıkaracağınız sonuç size kalmış ama ben daha güçlü bir motora sahip kısa dingil mesafeli versiyonunu tercih ederdim. Jaguar XJ o kadar şık bir otomobil ki uzun versiyonun arka koltuklarını eskitmek haksızlık olur.
YAZI:SARPER SABUNCU
0 comments