Mercedes ML-Sınıfı

On beş sene önce Mercedes’in Amerika için oynadığı büyük kumar tutmuş görünüyor. Daimler AG’nin Alabama’daki fabrikası, yılda 100 binden fazla otomobil üretip montaj yapıyor. Bunların çoğu da dünyanın en büyük ve en önemli otomobil pazarlarına gidiyor. Tuscaloosa fabrikasının sırf onun için açıldığı ML-Sınıfı lüks 4×4 aracı, üçüncü jenerasyonuna girdi.

ML, 1997 yılından beri 1.2 milyon sürücüye ulaştı ve bu sayede dünyanın en popüler lüks 4×4’ü haline geldi. BMW X5, Volvo XC90 ve Audi Q7 gibilerin olduğu bir sınıftabaşarıdan daha önemliydi. Yine de dikkat edilmesi gereken asıl konu, Mercedes’in ML-Sınıfı jenerasyonları üzerinde yaptığı geliştirme çalışmaları. Pazar lideri olmasını sağlayan kalitesi, güvenliği, rafineliği ve verimliliği yeni ML’in neredeyse orijinal haline göre tanınamaz hale gelmesini sağladı.

1990’ların başında ilk önce antika Gelandewagen’in yerini alması için geliştirilmesi düşünülmüştü. Şimdi ise ilk kez dört silindirli dizel motor sunarak, çok daha geniş çapta lüks SUV potansiyelini hedefliyor.

TASARIM VE MÜHENDİSLİK 4

Yeni ML250 Bluetec’te pragmatizmin ve olgunluğun fazlasıyla yer aldığı bir his var. ML-Sınıfı ürün gamında, hem normal yol hem off road performansını artıran birçok teknolojiyle donatılmış versiyonlu araçları satın alabiliyorsunuz. Yüksekliği ayarlanabilir havalı süspansiyon ve orta diferansiyeldeki yüzde 100 diferansiyel kilitleri alışıldık SUV opsiyonları. Adaptif amortisör ve aktif viraj denge çubukları ise pek de öyle değil. ML250 Bluetec, eski versiyona göre çok daha rafine, tutumlu
görünüyor ve günlük kullanımlarda ihtiyaçlarınızı daha fazla karşılayacak
gibi.

Çelik monokok ve çelik paneller etrafında yapılan otomobilde, kaput ve ön bölümün bazı yerlerinde alüminyum kullanılmış. 2143 cc common-rail dört silindirli dizel aracın gücünü sağlıyor. Sıralı çift turboya sahip ve Mercedes’in 4Matic adını verdiği sistemle dört tekerleğe de sürekli güç veriyor. Böylesine büyük ve lüks bir Mercedes’in sadece dört silindire sahip olduğunu duyup burun kıvıranlarınız varsa, bu aracın 204 bg ve 500 Nm tork sunduğunu belirtelim. Bu da mı sizin için yeterli gelmedi? Mercedes, bundan az beygir gücünü bir önceki versiyonda altı silindirli giriş seviyesi ML280 CDI’da elde etmişti.

Fakat Mercedes yol performansından veya bir yere hızlı gitme kapasitesinden daha çok rafineliğin, güvenliğin ve verimliliğin üzerine vurgu yapmak istiyor. Mesela potansiyel müşteriler, bu aracın sınıfının en düşük rüzgâr direnci katsayısına (0.32) sahip olduğunu öğreneceklerdir. Yedi ileri otomatik şanzımanda yer alan torsiyon sönümleyici, dört silindirli dizel motorun özellikle düşük devirlerde ürettiği titreşimi engellemeye yarıyor. Daha az aktarma kaybına neden oluyor, daha akıcı ve verimli sürüşler sağlıyor.

Sonuç olarak Mercedes’in söylediğine göre ortalama yakıt tüketimi 6.5 lt ve CO2 emisyonu sadece 165 g/km. Bu rakamların 2.2 tonluk lüks bir SUV’a ait olduğunu da unutmamak gerek.

KABİN 4

Önceden çok büyük taşıma kapasitelerine sahip acımasız dağ geçitlerine veya ıssız çöllere karşı koyan devasa SUV’ların olduğu bir dönem vardı. Şu anda bu tarz araçlar sessiz, sarsıntısız ve orta
sınıfın yükünü taşımaya yeterli bir kapasiteye sahip olacak şekilde yapılıyorlar. Bu yüzden içeride çok güzel bir ambiyans sunmaya çalışıyorlar.

Her ne kadar giriş seviyesi ML-Sınıfı otomobili olsa da ML250 dahi, bu tür bir hayat tarzını yakalayabiliyor. Bir Range Rover’ın dekoratif yanlarına veya Cayenne’in sportiflik vurgusuna sahip değil, ancak Mercedes’in ağırbaşlı mimarisi ve ölçülü renk seçenekleri, ML’i yeterince çekici kılmayı başarıyor. Konsoldaki düğmelerin tanıdık yapısı, SUV boyutlarına göre güzel biçimde uymuş ve dikkat çeken dikişlerle kaliteli bir döşemeye yer verilmiş.

Hiç şüphe yok ki direksiyonun üzerindeki üç noktalı yıldız, sizi ihtiyaç duyduğunuz havaya sokacaktır. Diğer yandan ön koltukların sayısız farklı ayara sahip olması, sürücünün dilediği pozisyonu ayarlayarak kendisini adeta evinde veya çok korunaklı bir sığınakta hissetmesini sağlıyor.

Önde 34 mm daha fazla dirsek boşluğu var fakat bir kol alışkanlık olarak orta konsola konuluyor ve bunu fark etmeniz zor. Ancak arka tarafta 25 mm artış var ve bu kesinlikle çok daha fark edilir bir gelişme. Mercedes, ML’de tam ölçekli bir orta koltuğa yer vermemiş fakat üçüncü yolcu için yine de yeterince bol miktarda yer var. Ayrıca eşyalar için de bolca boşluk var: Bagajı bir Cayenne’inkinden veya X5’inkinden daha büyük. Koltuklar katlanınca 2010 litre taşıma kapasitesi elde ediliyor ve bu sadece Range Rover Sport ve Audi Q7’nin erişebildiği bir oran.

PERFORMANS 4

Dört silindirli 2.1 lt motor böyle bir otomobil için her ne kadar kulağa faydalı bir ünite gibi gelse de, ML250’nin motoru olabilecek kapasitede olmamalı.

Modern dizel standartlarına göre litre başına 94 bg çok nadir bir durum olmasa da, yine de litre başına 100 bg’nin yeterince son olduğunu düşünen atmosferik benzinli motor sevenler için, biraz alışılmasını gerektiriyor.

Fakat 204 bg’lik maksimum güç 2.1 litrelik motoru test ettiğimiz 2310 kg’lik araçta sadece yeterli yapmıyor aynı zamanda ML’e sıra dışı 500 Nm bir tork sağlıyor.

Diğer bazı daha büyük motorlu rakipleriyle karşılaştırdığınızda ML250 biraz zayıf kalmış gibi görünse de, 0-100 km/s hızlanmasını 9 saniyede tamamlıyor.

Eğer direksiyonun arkasındaki kulakçıkları kullanırsanız viteslerin esnekliği gerçekten iyi. Örneğin yedinci viteste 80-112 km/s hızlanmasını 11 saniye gibi dikkat çekici bir zamanda gerçekleştiriyor. Viteslerin seçimini şanzımana bıraktığınızda dahi, size yeterince iyi bir hızlanma sağlıyor. Bu şekilde 80-112 km/s hızlanması 5.8 saniye gibi bir sürede gerçekleşebiliyor.

Yine de motorun size getirdiği asıl fayda elbette yakıt ekonomisi oluyor. Bizim testimizde bu boyutta ve performanstaki hiçbir SUV, 7.8 lt civarında bir ortalama tüketime sahip olamamıştı.

Bu yüzden yeterince hızlı ve gıpta edilecek kadar ekonomik olduğunu söyleyebiliriz. Peki neden daha büyük motorlu bir ML-Sınıfı tercih edilebilir? Çünkü Mercedes’in yaptığı dört silindirli motor, altı silindirli
kadar akıcı değil. ML250’nin gürültü seviyesi kabul edilebilirin ötesinde ama bastırılmış homurdanma sesini duyabiliyorsunuz. Altı silindirli ML350’nin daha dingin bir ortam sağladığını da belirtmeliyiz.

SÜRÜŞ VE YOL TUTUŞ 3,5

Bazı üreticilerin SUV isminde geçen sportif sözcüğünü takip etmesi kesinlikle çok güzel bir şey. Cayenne ve X5 tam olarak bu noktadalar.

Bununla birlikte ML çok kötü olmasa da Mercedes, dinamizm fikrini bir kenara atmış gibi görünüyor. Muhtemelen Alman firma, herkesin ateşli bir hatchback seviyelerinde kararlılığa sahip bir SUV istemediğini düşünüyor.

Sonuç olarak ML-Sınıfı’nde standart helezon yaylar var. Oysa Range Rover Sport gibi birçok rakibi çıtayı standart havalı süspansiyonlara yükseltti. ML yolda giderken yumuşak ve rahat görünüyor.

Gövde kontrolü Cayenne veya X5’e göre daha zayıf fakat yol konforu çok daha üstün. Çok az bir rüzgâr ve yol sesi var. Tüm bunlar motor sesinin homurtusunun daha dikkat çekici olmasına neden oluyor. Ayrıca düşük hızlarda ML, şaşırtıcı bir hafiflikle yönlendirilebiliyor.

Bu, değişken kuvvet yardımcılı direksiyon ayarlarıyla ilgili. Düşük hızlarda direksiyon hafifken hız arttıkça sistem size daha az hidrolik destek veriyor. Böylece direksiyon hissi ağırlaşarak düzlükte daha dengeli bir sürüş yapabiliyorsunuz. Fakat aynı mesele ML-Sınıfı’nin bir parça tutarsız olmasına neden oluyor. Hafif direksiyon, düşük hızlarda SUV’u kolay yönlendirmenizi sağlıyor fakat biraz daha tempolu ve sert sürüş yaptığınızda, fazla istekli gelmiyor ve bu da rahatsızlık veriyor.

Bu şekilde davrandığınızda ML, kendi vücut ağırlığını hissettirmeye başlıyor. Süspansiyona yük bindiğinde de yayların yeterince çevik olmadığını gösteriyor. Fakat biraz daha sert yaylarla çok daha rahatsız bir sürüş ortaya çıkabilirdi. Bu yüzden ML’i rahat bırakıp, dengesini bozmadan sürüş yapmalısınız.

SATIN ALMA 4

ML250’nin fiyatı, diğer giriş seviyesinde ana rakipleriyle hemen hemen benzer oranlarda. Oldukça zorlu rakipleri bulunuyor: Range Rover Sport, Porsche Cayenne ve BMW X5’in ondan altta kalır yanları
yok. Ayrıca 3.0 lt dizel motorlarıyla beraber daha üstün performanslar sunuyorlar.

ML250’nin tahmin edilebilir en büyük kozu, bir çift silindir eksiğiyle birlikte yakıt ekonomisi olacaktır. 6.5 lt’lik fabrika verisi ortalaması (bir yol testinde 6.9 lt elde ettik) sınıfının lideri konumunda. Bu da yıllık kullanımlarda sizin cebinize daha fazla para kalması anlamına geliyor. Opsiyonel 93 litrelik yakıt deposunu isterseniz, bu Mercedes ile bir depoyla 1500 km yol kat edebilirsiniz.

Bu biraz iyimser bir bakış açısı olsa da CO2 emisyonları konusu kesinlikle inkâr edilemez. 165 g/km salınımla sınıfının ilerisinde.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir