EX30, üç ayrı motor seçeneği ve iki farklı pil tipi sunuyor. Zamanının çoğunu şehirde geçirenler veya kısa mesafelerde seyahat edenler için LFP pil kullanan tek motorlu seçenek yer alıyor. Lityum demir fosfat kimyası kullanılan LFP standart menzilli pilin üretimi daha az kaynak gerektiriyor ve bu yüzden maliyeti de daha uygun oluyor. Model maksimum menzile ihtiyaç duymayanlar için uygun bir seçenek olabilir. Menzili en üst seviyeye çıkarmayı tercih edenler için ise, EX30’da NMC genişletilmiş menzilli pile sahip Tek Motorlu Genişletilmiş Menzil varyant sunuluyor. NMC pil teknolojisi lityum, nikel, manganez ve kobalt içeriyor ve LFP varyantından daha verimli bir enerji üretiyor. Bu tek motorlu, genişletilmiş menzil seçeneği iki şarj arasında 480 km’ye kadar menzil sağlayabiliyor. Performans odaklı kullanıcılar için ise, NMC pilin ek bir ikinci e-motorla eşleştirildiği Twin Motor Performans modeli sunuluyor. EX30’un bu dört teker çekişli versiyonu 315kW (428hp) güç sağlarken, 0’dan 100 km/s’ye 3,6 saniyede çıkıyor. EX30’un bu versiyonu, Volvo Cars’ın şimdiye kadar ürettiği en yüksek hızlanmaya sahip modeli olarak açıklandı.
Genişletilmiş menzilli Twin Motor varyantı 153kW’a kadar şarj kapasitesine sahipken, standart menzilli model 134kW kapasiteye sahip. Bu sayede, EX30’un pili 25 dakikadan biraz fazla bir sürede yüzde 10’dan yüzde 80’e kadar şarj edebiliyor. Otomobilin orta ekranı ve uygulaması aracılığıyla amperi, maksimum şarj seviyesi ve şarj başlangıç zamanı ayarlanabiliyor. EX30’un şasisi, mümkün olan en iyi sürüş deneyimini sağlamak için otomobilin kompakt boyutlarından en iyi şekilde yararlanılacak şekilde ayarlanmış.
Sürdürülebilirlik anlayışıyla üretilen Volvo Cars’ın yeni küçük SUV’u EX30’un iç mekânda, çeşitli renk ve dokularda, kot, keten ve yün gibi geri dönüştürülmüş ve yenilenebilir malzemeler kullanılmış. EX30 bugüne kadarki tüm Volvo otomobiller arasında en düşük karbon ayak izine sahip olacak şekilde tasarlandı ve Volvo Cars’ın sürdürülebilirlik hedefleri için önemli bir adımı temsil ediyor. Volvo Cars, EX30’un tüm üretim ve yaşam döngüsü boyunca emisyonlarla mücadele ederek ve otomobilin hem içerisinde hem dışarısında kullanılan malzemeleri dikkatlice seçerek, 200.000 km’nin üzerinde bir sürüşten elde edilen toplam karbon ayak izini 30 tonun* altına indirmeyi başarmış.
Yeni EX30 ile, özellikle yoğun kentlerde trafikte “Güvenli Alan Teknolojisi”nin sunduğu özellikler sayesinde hem sürücülerin hem de yayaların korunması amaçlanıyor. Volvo Cars’ın yeni nesil Park Pilot Assist özelliğine sahip ilk otomobili olan EX30 ile paralel, kavisli, dikey ve diagonal kılçık şekli de dahil olmak üzere her türlü park yerine ve dar alana kolayca park etme kolaylığı sunuyor. Yeni nesil Park Pilot Assist özelliği, çevredeki mevcut park yerlerini belirliyor. Yeni 3D kullanıcı arayüzü üzerinden komut verildiğinde, uygulama, gaz ve frenin yanı sıra direksiyonu da kullanarak park işlemini başlatıyor. Sürücü park etme sürecini denetlerken, ekran çevredeki otomobiller, duvarlar ve direkler gibi nesnelere olan mesafeyi gösteriyor.
Volvo EX30’da ayrıca, Nordico’nun kullanıldığı iç döşeme seçeneği de yer alıyor. Nordico, PET şişeler gibi geri dönüştürülebilir ürünlerden, İsveç ve Finlandiya’daki ormanlardan elde edilen biyolojik malzemelerden üretilen, yenilikçi ve teknik olarak gelişmiş bir malzeme.
Türkiye’de EX30 ile ilgili ön sipariş talepleri Kasım ayında alınmaya başlanacak ve 2024’ün ilk çeyreğinden itibaren tüm dünya ile aynı anda Türkiye’de de satışa sunulacak.
0 comments