Sürüş izlenimi Porsche Panamera Turbo

Porsche’nin ikinci nesil lüks spor sedanı yepyeni bir yaklaşımla yaratıldı. Yeni yollar işe yaradı mı dersiniz?

İkinci nesline ulaşan ve dört kapılı bir liftback sedan olan yeni Porsche Panamera’ya bakıyorsunuz. Yeni derken, Porsche burada makyajdan veya otomobilin yeni olarak nitelendirilmesini sağlayacak kapsamlı bir revizyondan değil; yepyeni bir platformdan, yeni motorlardan, yeni bir şanzımandan ve yeni bir işletim sisteminden bahsediyor. Kısacası, burada ‘yeni’ bir otomobil var. Her şey yenilendiği için, haliyle otomobilin tasarımı da sıfırdan ele alınmış. İlk nesil Panamera’nın tasarımını özleyecek çok kişi olduğunu zannetmiyoruz ki yeni gövdenin tasarımı bu durumu daha da güçlendiriyor. Aracın bütün boyutlarındaki büyümeye karşın, tasarımın genel olarak daha akıcı ve daha 911’imsi olması ise önemli bir başarı. Zira Panamera müşterilerinin bu otomobili tercih etmesindeki en önemli faktör, otomobil ihtiyaçlarının 911 ile uyum sağlamıyor oluşu. Bu bağlamda yeni sedan, müşterileri daha fazla mutlu edecektir diye düşünüyoruz. Lansmanla birlikte 2.9 litre hacmindeki twinturbo V6 ve 4.0 litre hacmindeki V8 dizel motor seçenekleriyle sunulacak olan otomobil, devam eden dönemde V6 dizel motora da kavuşacak. Aracı deneyimleme fırsatı bulduğumuz ilk model ise oldukça kayda değer: Serinin en performanslı araçlarından biri olan Turbo’dan söz ediyoruz. Üstelik test aracımızda dört tekerlekten yönlendirme sistemi, karbon seramik frenler, 21 inçlik jantlar ve Sport Chrono paketi de mevcut.

Buradaki 4.0 litrelik V8 motor ile Audi’nin 4.0 V8’inin bir alakası yok. Ayrıca Porsche motorundaki turbolar V formunun ortasına gömüldüğü için tepkiler ve ısıl verimlilik güçleniyor. Panamera, selefine kıyasla, 0.8 litrelik hacim kaybına uğradıysa da 30 bg güçlenerek 545 bg’ye ulaşıyor. Ayrıca artış gösteren tork değerinin daha alt devirlerde sunuluyor olması da önemli bir artı. Yeni otomobil, sürücüsünü daha ilk anda etkilemeyi başarıyor. Panamera’nın yanal destek konusunda fazlasıyla cömert olan koltuğuna gömüldüğünüz anda, kendinizi birçok detayı ile Porsche 918 Spyder’ı anımsatan bir kabinin içinde buluyorsunuz. İç mekanda eski moda tuşların yerini basınca duyarlı dokunmatik paneller alırken, üç adet yüksek çözünürlüklü ekran sayesinde bilgi transferi ve görsel şovlar otomobili ilk kez kullanan sürücünün aklını başından alıyor. Söz konusu teknolojik oyuncaklar güzel görünmekle kalmıyor, aynı zamanda parmak uçlarınıza karşı kusursuz bir hassasiyet gösteriyor. İç mekanda Porsche’nin eski moda sayılabilecek tek detayı, kadrandaki analog devir saati ki bu parçanın marka geleneklerinde 60 yıldır var olduğu ve yerini yeni dünya oyuncaklarına kolay kolay kaptırmayacağı bir gerçek.  Otomobili bir butona basmak yerine, çevirmeli bir kontrol üzerinden çalıştırıyorsunuz. Motorun hacmine ve gücüne karşın, ses konusunda o kadar da şovmen olmadığını söylemeliyiz. En azından, Mercedes’in 4.0 litrelik twin-turbo V8’inin veya eski Porsche V8’lerinin daha güzel sesler çıkardığını düşünüyoruz. Turbo, Panamera model ailesinde havalı süspansiyonları standart olarak sunan tek otomobil. Yola koyulduğunuz anda, aracın pürüzsüz hareketlerinden bu donanımın ne kadar etkili olduğunu anlıyorsunuz zira sakin sürüşlerde kabinde bir lüks sedan havası hissediliyor. Hoş, yeni Panamera’nın mevcut 7 Serisi’nden yaklaşık 5 cm daha kısa, 3.5 cm daha geniş olduğunu düşününce, buna çok şaşmamak gerek. Tasarımsal açıdan bir coupe gibi göründüğü doğrudur ama Panamera kocaman bir otomobil ve söz konusu irilik artısını ve eksisini beraberinde getiriyor. Panamera’yı Almanya’da test ettiğim için ilk olarak ülkenin hız sınırı olmayan otoyollarına çıktım. Gaz pedalını zemine yapıştırdığım anda ise, doğrusunu söylemek gerekirse, biraz hayal kırıklığına uğradım çünkü şanzıman doğru oranı seçtiğinde motorun üst devirleri keyifli olsa da; kağıt üstündeki verilerin yaratığı beklenti tam anlamıyla karşılanmıyor. Gözüm hız göstergesine takılana kadar…

Tam o anda şok oluyorum çünkü otomobil korkutucu süratlerde dahi konforundan zerre ödün vermiyor. Doğrusu hızı gizlemek konusunda daha önce bu kadar becerikli bir otomobil kullandığımı hatırlamıyorum. Yol çok sakin olmadığı için ancak 250 km/s’ye kadar ulaşabiliyorum ki bu otomobilin 300 km/s bandını rahatlıkla aşma becerisi var. Hoş, 300 km/s Porsche için oldukça normal bir veri… Şu ana kadar her şey tahmin edilebilir biçimde gelişti. Beklenmeyen şeyleri görmek içinse bol virajlı dağ yollarına çıkmamız yeterli oldu. Zira Panamera böyle ortamlarda şov yapmaya ve iki nokta arasında inanılmaz derecede hızlı biçimde yürümeye başlıyor. Dört tekerlekten yönlendirme sistemi aktif burulma önleyici barlar, havalı süspansiyonlar, tork vektörleme, dört tekerlekten çekiş ve müthiş çalışan Pirelli lastikler bir araya gelince; Turbo böylesine ciddi bir cüsseden beklemeyeceğiniz türden bir çeviklik ve yanal tutunma sunuyor. Dahası, ne kadar hızlı giderseniz, otomobil o kadar keyifli davranıyor. Şayet bu şeyin üstünde Porsche logosu olmasaydı, kafamız çok fena halde karışırdı. Fakat bahsettiğim yetenekleri görebilmek için az da olsa geniş yollara ihtiyacınız olacak. İngiltere’deki tipik dağ yollarında, otomobilin boyutlarından dolayı kendinizi sınırlanmış halde bulmanız işten bile değil. Bu problem direksiyondaki hissizlikten dolayı daha da büyüyecektir. Tamam, iki tonluk bir Alman sedanında direksiyon hissiyatı kovalamak belki doğru değil fakat burada Porsche logolu bir otomobilden söz ettiğimiz için, bu açığı görmezden gelemeyiz. Hiç kimse Panamera’nın bir Cayman kadar iyi tutunmasını ve sportif özellikler sunmasını beklemiyor fakat otomobilin arkadan itişli ve standart süspansiyonlu versiyonunun dinamik sürüşlerde neler yapacağını şimdiden merak ediyoruz. Az evvel bahsettiğimiz minik problemin dışında, Panamera’nın sürüş karakterinde bir kusur bulmak neredeyse imkansız. Örneğin frenleri yormanız söz konusu değil. Sport, Sport Plus, Normal ve Individual isimli sürüş modları ise anlık ihtiyacınıza yönelik uygun çözümler sağlıyor. Direksiyondan idare edilebilen sürüş modları içerisinde, tıpkı diğer Porsche modellerinde olduğu gibi, Sport seçeneğinin en iyisi olduğunu düşünüyoruz çünkü bu şekilde konfor ve dinamizm arasında hoş bir denge ortaya çıkıyor.

Zaman problemimizden dolayı otomobilin arkasında yolculuk etmem mümkün olmadı. Fakat sürüş pozisyonumu değiştirmeden, arkamdaki koltuğa geçtiğimde, 1.8 metreden uzun  boyumla burada gayet rahat olduğumu fark ettim. Bir önceki Panamera’nın aksine, bu otomobilin ortalamadan iri dört yetişkini uzun kilometreler boyunca konfor içinde taşıyabileceğini düşünüyoruz. Korkutucu süratler de cabası… 911’e benzeme konusunda selefinden daha başarılı olabilir fakat yeni otomobilin hissiyatında çok fazla 911 aramamak gerek. Otomobilin yeteneklerini ve önceliklerini bir süreliğine unuttuğunuzda, buradaki değişimlerin kayda değer farklar yarattığını gözlemliyorsunuz. Burada Porsche olmaktan ziyade, lüks otomobil olmayı tercih eden bir Porsche var. Geriye kalan tek şeyse, analog devir saati… Panamera’nın potansiyel müşterileri bir önceki paragrafta yazanlardan dolayı çok mutlu olacaktır. Daha önceki hiçbir Porsche modeli böyle bir konfora sahip olmamıştı… Öyle ki içeride zamanın nasıl geçtiğini dahi anlamıyorsunuz. Porsche’nin 2015 yılında sattığı SUV sayısının, yedi yıl boyunca sattığı Panamera sayısından fazla olması gerçeğinin ardından, yeni Panamera ile model yerleşiminin daha net ve mantıklı biçimde yapıldığı görülüyor. Görmezden gelemediğim en önemli şey ağırlık. Yeni otomobil çelik ve alüminyum karşımı bir platforma sahip olsa da, selefinden biraz daha ağır. Ayrıca direksiyon derli toplu çalışmasına karşın, hissiyat konusunda çok şey beklenmemeli. Öte yandan, bir 911’de veya Cayman’da ölümcül olabilecek şeyler burada o kadar da ciddi problemlere dönüşmüyor.

Resmin büyüğüne baktığınızda Panamera’nın sadece boyutlarıyla değil, her anlamda olgunlaştığını görüyorsunuz. İsmi aynı olabilir fakat bildiğimiz Porsche Panamera’dan çok farklı olan bu otomobil, Porsche tarihinin en lüks modeli olabilir. Otomobile markanın geleneksel değerleriyle değil de, lüks ve konfor gibi değerlerle yaklaştığınızda ise neredeyse kusursuz bir ürün buluyorsunuz.